19 Eylül 2024 Perşembe

Doğan: YAŞ'taki komutan değişiklikleri gerilla direnişinin sonucudur

Sömürgeci Türk devletinin Başurê Kürdistan'daki saldırılarını değerlendiren Kînda Doğan, askerlerin gerilla karşısında ağır kayıplar verdiğini ve tıkanma yaşadığını dile getirdi. Türk devletinin son süreçte 9 yeni askeri nokta kurduğunu belirten Doğan, KDP işbirliğiyle bölgede 200'den fazla köyün boşaltıldığını dile getirdi. 

Sömürgeci Türk devleti, Başurê Kürdistan'a yönelik işgal saldırılarında, gerilla direnişi karşısında ağır kayıplar veriyor. Tüm teknolojisiyle direnişi kırmak isteyen sömürgeci ordu, gerilla alanlarına son süreçte 9 yeni askeri nokta kurdu. Sömürgeci Türk devletinin saldırılarını ve gerillanın direnişini Behdînan'da bulunan gazeteci Kînda Doğan, Özgür TV'ye değerlendirdi.

'STRATEJİK KIRILMA ZİRVEYE ULAŞTI'
Faşist Türk devletinin gerilla karşısında her gün kayıplar verdiğini vurgulayan Doğan, "İşgal ve ilhak harekatı ilk başladığında, ellerindeki birkaç insansız hava uçağı ve yeni teknoloji silahlarla gerillanın etkinliğini kırabileceklerini, moralini düşürebileceklerini, gerillayı kırabileceklerini düşündü. Fakat faşist Türk ordusunda 'yanlış hesap Bağdat'tan döner' misali bir durum yaşandı. Türk işgal ordusu için Avaşîn ve Zap'ta başlayan stratejik kırılmanın, Şehit Delil Batı Zap bölgesinde zirveye ulaştığını söyleyebiliriz" dedi.

Gerillanın zorlu koşullarda dahi güçlü ve büyük eylemler gerçekleştirdiğini hatırlatan Doğan şunları belirtti: "Xakurkê'de gerçekleşen Şehit Ahmet Rubar Hamlesi, Hakkari ve Cudi tepelerinde başlayan ve Türk işgal ordusundaki stratejik kırılmayı derinleştirmesi anlamında, oldukça önemli bir hamleydi. Tüm bu hamleler ve eylemlerle birlikte, gerilla hem en zor koşulların gerillası olduğunu hem de işgalde ısrar eden Türk faşizmi karşısında asla geri adım atmayacağını da ispatlamış oldu. İşgalde ısrar eden faşizm karşısında direniş ve zaferde ısrar eden, gün geçtikçe kendisini daha donanımlı hale getiren bir gerilla gerçekliği de açığa çıkmış oldu."

Tünellerde süren savaşın zaferin bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Doğan, faşist Türk devletinin kendi medya kanalları aracılığıyla "tünelleri başkalarının yaptığı" propagandasıyla, yaşanan stratejik kırılmayı saklamaya çalıştığını vurguladı. 

'KDP ÜSTÜ ÖRTÜLÜ DESTEĞİNİ TAMAMEN AÇIĞA DÖNÜŞTÜRDÜ'
Türk devletinin gerillanın üstünlüğünü gizlemek için birçok yöntem denediğini ifade eden Doğan KDP'nin işbirlikçi tutumuna ilişkin şunları söyledi: "Gerilla gerçekliğinin üstünü örtme çabaları hala devam ediyor. Savaş tünellerine karşı kimyasal silahlar kullanılmıştı. Faşist Türk ordusunun savaş suçu olarak bunlar da tarihe geçti. İşte bu aşamada KDP'nin rolünü görüyoruz. Kimyasal kullanımının en üst seviyede gerçekleştiği zamanlarda KDP daha önce üstü örtülü desteğini tamamen açık bir desteğe dönüştürdü. Burada hatırlatalım; Türk işgalciliğinin Başur'da yerleşmesi için tüm imkanları seferber eden hatta halkın mezarlıklarını bile Türk faşizmine satan KDP, o dönemde gerillanın kimyasal gazlardan korunmak için bin bir zorlukla edindiği maskelere bile el koymuştu." 

Gerillanın tüm bu saldırı ve yıldırma politikalarına rağmen mücadeleden vazgeçmediğini vurgulayan Doğan "Gerillanın direnişinde zerre gerileme olmadı. Aksine gittikçe profesyonelleşen ve sonunda en üstün teknik karşısında, en üstün tekniği devrimci savaşın hizmetine sunan bir gerilla gerçeği de açığa çıkmış oldu. Bunu görmüş olduk. Türk faşizminin elindeki insansız hava araçları da gerilla tarafından düşürüldü. Yani bu gelişmelerin ardından Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarının gelmesi önemliydi" dedi.

'GERİLLA KARŞISINDA ADIM ATAMAZ HALE GELDİLER'
Gerilla direnişinin karşısında gerçekleşen asker intiharlarının Türk ordusunun dağılmayla karşı karşıya olduğunu gösterdiğini ifade eden Doğan şunları söyledi: "Daha önce de tanık olduk, gerilla direnişi karşısında kırılan koordineler, geçtiğimiz kış değişmişti. Yine gerillanın hava eylemleri, işgal ordusunda müthiş bir psikolojik gerilim yaratmıştı, yaratmaya da devam ediyor. İntiharlar aslında bunun bir sonucu. İntiharlar ordunun dağılmayla karşı karşıya olduğunun kanıtı zaten. Yine helikopterlerin gerilla tarafından etkili şekilde vurulmasının da sonuçları oldu. İşgalci askerlerin belli bir zaman aşımı sonrası muhakkak değiştirilmesi gerekiyor. Bu sarp arazilerde gerillanın psikolojik üstünlüğü karşısında işgalciler ayakta duramıyor. Geriliyor ve psikolojileri bozuluyor aslında. Bu yüzden helikopterler sürekli olarak onları taşımak için alana geliyor. Ama bunlar da gerilla tarafından vurulunca perişan halde, korku içinde, adım atamaz hale gelen bir ordu gerçeği ortaya çıkmış oluyor."

Doğan, işgalci Türk askerlerinin kapana kısılmışlık psikolojisinde olduklarını belirtti ve şöyle devam etti: "Kapana kısıldığını, bu savaştan çıkamayacağını düşünen işgalci asker kafasına sıkıp kendisini bunun sonucunda öldürüyor. İşte tüm bunlar Türk ordusunun dağınıklığı, KDP ile bile aşamadığının kanıtı oluyor. Yani bütün bu başarısızlıkların sonucunda, gerilla direnişinin yarattığı bu stratejik kırılmanın sonucunda YAŞ'ta bazı kararlar alındı. Diyebiliriz ki topyekün komutanlarını değiştirdiler. Başta Medya Savunma Alanları ve Başurê Kurdistan'da işgal ve ilhak saldırılarını yürüten sınır ötesi operasyonlardan sorumlu ikinci ordu komutanı Metin Tokel'in yerine korgenerallikten orgeneralliğe terfi eden Levent Ergün atandı. Yine Amed'deki 7. Kolordu Komutanı, Gever'deki 3. Piyade Tümen Komutanı, Şırnak'taki 23. Piyade Tümen Komutanı ve Şemzinan'daki 2. Hudut Tugay komutanları da görevlerinden alındı."

AKP'ye yakınlığı ile bilinen Tokel'in yerine Ergenekon davasından 13 yıl hapis cezası alan Levent Ergün'ün getirilmesini yorumlayan Doğan, değişikliğin gerilla direnişinin güç dengelerini sarsmasının sonucu olduğunu belirtti.

'GERİLLA ONLARA KAYBETTİRMEYE DEVAM EDECEK'
Doğan, şöyle devam etti: "Gerilla savaşı karşısında yenilen ordunun temsil ettiği gücün de yenilmesine neden oluyor. Metin Tokel gibiler, AKP ve MHP zihniyetinin temsilciliğini yapıyor. Onlar bu güç odakları için, halkın yaşamını cehenneme çevirenlerdir. Onların kaybedişi, onların yerlerinin değiştirilmesi, görevden alınmasının AKP ve MHP faşizminin de kaybedişi olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu anlamda gerillanın onlara kaybettirdiğini ve kaybettirmeye devam edeceğini belirtebiliriz."

'KÜRDİSTAN DOĞASI HEDEF ALINIYOR, 200'E YAKIN KÖY BOŞALTILDI'
Kürdistan doğasının talan edildiğini hatırlatan Doğan, şunları kaydetti: "Faşist Türk ordusu tarafından hava saldırısı, top ve tank atışlarının olmadığı bir gün bile yok. Günlük binlerce tonluk kazanlar Kürdistan dağlarına atılıyor. Binlerce tonluk patlayıcıların tek hedefi gerilla mıdır? Sadece böyle ele alabilir miyiz? Aslında burada bir insansızlaştırma ve yaşamı öldürme politikası olduğu görülüyor. Kürdistan dağlarının çölleştirilmesine dönük bir politikanın devrede olduğunu görüyoruz. Evet bunların ilk hedefi gerilla ama bunun yanında asıl tahribatlardan birisi de Kürdistan doğasına dönük olarak gerçekleşiyor. Kürdistan doğası bire bir hedef alınıyor. Son iki aylık saldırılarda yakılan orman miktarı 68 bin dönüm. 200'e yakın köy boşaltıldı. Bağlar ve bahçeler yakıldı. Okullar, kiliseler, su tesisleri dahil her şey sırf askeri yerleşkeler kurulsun diye KDP'nin sunduğu imkanlarla vuruldu."

Türk devletinin bir ayda 9 yeni askeri yerleşke kurduğunu belirten Doğan, "Köy boşaltmaları, bağ ve bahçelerin yakılmasının burada tamamen askeri bir bölge oluşturmaya dönük olduğunu söyleyebiliriz. Bunun en temel destekçisi ise KDP ve Barzani ailesidir. Bu anlamıyla bölge halkına, Kürt halkının kazanımlarına, aslında toplumsal değerlere ihanet ettiğini bir kez daha belirtmek gerekiyor. KDP ve Türk işgalciliği her ne kadar Başurê Kurdistanı büyük bir kırımdan geçirmeye çalışsa da tabii ki bunun karşısında büyük bir ısrar ve inatla duran HPG ve YJA STAR gerillası gerçekliği var ve direnmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.