Doğan: Öcalan demokratik çözüm için sorumluluğa davet ediyor
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Abdullah Öcalan'ın mesajlarına işaret ederek, "Hepimizi barış, demokratik çözüm, diyalog ve müzakere kanallarının açılması için eşit düzeyde sorumluluğa davet ediyor" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında gündeme gelen başlıklara dair Ankara'da bulunan parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Tarihsel bir döneme girdiklerini belirten Doğan, PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeye işaret ederek, "Kürt meselesi Türkiye'nin en can yakıcı, en temel sorunlarının başında geliyor. Yalnızca Türkiye'nin değil, bölgenin de. Yine Suriye'deki gelişmeler bize Kürt meselesinin aynı zamanda uluslararası bir mesele olduğuna dair de tespitleri tekrar hatırlatmış oldu" dedi.
Tüm bu gelişmelerle birlikte bakıldığında, Öcalan'ın kamuoyuna ilettiği 7 maddenin çok önemli mesajlar barındırdığının altını çizen Doğan, "Sayın Öcalan, Türkiye kamuoyuna bir çağrı yapıyor. Hepimizi barış, demokratik çözüm, diyalog ve müzakere kanallarının açılması için eşit düzeyde sorumluluğa davet ediyor. Çünkü bunun Türkiye'ye kazandıracak formül olduğunu biliyor. Bu yol haritasını kesintisiz bir biçimde onlarca yıllardır çalışan bir liderlik gücünden bahsediyoruz" dedi.
'ÖCALAN HEPİMİZİ BARIŞA DAVET EDİYOR'
Barış ve demokrasinin herkesin hakkı olduğunu belirten Doğan, "Hiçbir siyasi partinin tekelinde olmadığı gibi bu hakkı gerçekleştirebilmek, bunu inşa etmek hiçbir siyasi partinin, çevrenin, blokun insafına da terk edilemez. Çünkü barışın topluma, toplumun da barışa ihtiyacı var. Bu yüzden işte Öcalan hepimizi bu barış çağrısına davet ediyor" ifadelerini kullandı.
"DEM Parti adına herkesi buna katkı sunmaya, 'Buradan bir şey çıkmaz, bundan bir şey olmaz, efendim öyle olmazsa böyle olur, böyle olmazsa öyle olur' gibi kalıplar yerine herkesi ezberlerini bozmaya davet ediyoruz. Tüm tarafları. Bu ezberleri bozmadan demokratik çözüm ve müzakere kanallarını oluşturmak çok zor. Çok can yakıcı bir sorunla karşı karşıyayız" diyen Doğan, Kürt meselesinin demokratik çözümü için herkesin kendini sorumlu hissetmesi gerektiğinin altını çizdi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu barış iradesi ve kararlılığını DEM Parti olarak selamladıklarını ifade eden Doğan, "Son gelişmelerin ana muhatabı olan sayın Öcalan'ın bu tarihsel fırsatı kalıcı hale getirebilecek koşullara kavuşması gerekir. Sayın Öcalan'ın artık koşullarının değiştirilmesi gerekir. Nasıl değiştirilmesi gerekir? Bu döneme katkı sunacak, bu tarihsel fırsatı kalıcı hale getirebilecek koşullara kavuşması gerekir" dedi.
'KÜRT MESELESİ SADECE DEM PARTİ'NİN SORUNU DEĞİLDİR'
Doğan, şöyle devam etti: "Kürt meselesi ve Türkiye'nin demokratikleşme sorunu yalnızca DEM Parti'nin sorunu değildir. Bu sorun hepimizin sorunu ise tüm muhalefet partileri bu soruna dair eşit düzeyde bir duyarlılık göstermelidir. Görünen o ki şu ana kadar siyasi partilerin kamuoyuna yansıyan mesajları memnuniyet verici. Bugün Meclis'in rolünü oynayabileceği, işlevli hale gelebileceği bir zeminin ortaya çıkma ihtimali çok güçlü bir seçenek olarak karşımızda. O yüzden Meclis bu rolü bir an önce oynayabilmeli. Meclis, Türkiye'nin demokratikleşebilmesi, Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi, demokratik siyaset kanallarının açılabilmesi için inisiyatif kullanmalıdır. Geç kalınmış bir inisiyatife tekrar davet ediyoruz."
'HER YERDE BARIŞ VE DEMOKRATİK SİYASETE İHTİYAÇ VAR'
"Yok sayan, inkar eden ve yalnızca ret inkar ve imha politikalarını hatırlatan dilden, tehdit eden, şantaj yapan dilden vazgeçmek gerekir. Tehdit ve şantaj diliyle yol almak mümkün değil" diyen Doğan, herkesin ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Sınırda süren eylemlere işaret eden Doğan, şöyle devam etti: "Suriye'deki son gelişmelerle ilgili orada sınır nöbeti tutuluyor. Ve bu sınır nöbetinde de aslında tekrar verilmek istenen mesajları tüm Türkiye kamuoyuyla aracılığınızla paylaşmak isterim. Rojava bir hakikat. Bu hakikati görmek ve tanımak gerekir. Biz diyoruz ki içeride, dışarıda, her yerde barış, demokratik siyaset ve demokratik çözüme ihtiyacı var Türkiye'nin. Elbette gözümüz kulağımız bir yandan Rojava'da, Suriye'de, orada yaşanan gelişmelerde. Orada katledilen ve katledilme tehdidiyle karşı karşıya kalan halklarda ve inançlarda. DEM Parti olarak bunun yalnızca takipçisi değiliz, yapılması gerekenleri de hatırlatıyoruz. Oradan buraya bir diyalog çağrısı yapılıyor. Bu çağrıya olumlu bir şekilde yanıt vermek oluşan bu iklimi güçlendirecek bir etki yapar."
DEMİRTAŞ, YÜKSEKDAĞ, MIZRAKLI, GÜVEN'LE GÖRÜŞÜLECEK
Doğan, DEM Parti İmralı heyetinin kimlerle görüşeceğine dair soruya ise "Evet cezaevlerine de ziyaretler olacak. Yalnızca Demirtaş ile değil. Edirne Cezaevi'nde tutulan Selçuk Mızraklı ile de görüşülecek, Kandıra'da bulunan Figen Yüksekdağ ile de görüşülecek, Sincan Cezaevi'nde Leyla Güven ile de görüşülecek. Yetişebildiğimiz, erişebildiğimiz herkese bu dönemde ulaşmak istiyoruz" yanıtını verdi.