4 Ekim 2024 Cuma

Diyarbakır'da kayıp yakınları, Halis Kılıç için adalet istedi

Diyarbakır'da kayıp yakınları, Kulp'ta bağlarını budamaya giden ve daha sonra cenazesi bulunan Halis Kılıç'ın faillerinin bulunmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 665. haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü ve Barış Anneleri'nin katıldığı eyleme, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.

Her hafta bir kayıp öyküsüne yer verilen eylemde bu hafta 20 Mart 1994 yılında Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde ağaç budamaya gittikten sonra cansız bedeni bulunan Halis Kılıç'ın failleri soruldu.

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, faili meçhullerin bulunmamasının tek nedenin sistemin cezasızlık politikası olduğunu belirterek, "Sistematik ve yaygın bir şekilde uygulanan bu suçlara yönelik bir takım açıklamalar yapılıyor. Son günlerde dönemin en önemli İstihbarat Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün açıklamaları oldu. Hepimizin mahkeme salonlarında, sokaklarda, adliye koridorlarında söylediği bir şeyi tekrarlamıştır. Bir devlet görevlisi olarak karanlık döneme ilişkin itiraflarda bulunmuştur. Adaletsizliğe karşı hakikati yüksek sesle haykırmaya çalışan ailelerin yanında olmaya çalışacağız. Mücadele etmeyi sürdüreceğiz" dedi.

Halis'in öyküsünü okuyan İHD Diyarbakır Kayıplar Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz, Halis'in 20 Mart 1994 tarihinde Metin Karsüt, Hüseyin Akbaba ve Naib Karsüt ile birlikte Silvan İlçesine bağlı Cumat Köyü yakınlarında bulunan bağlarını budamaya gittiğini kaydetti. Akdeniz, "O esnada bölgede operasyon yapan askerler Halis Kılıç ve yanındaki üç kişiyi gözaltına alır. Daha sonra askerler Halis Kılıç ve Metin Karsüt'ü yanlarına alarak bilinmeyen bir yere götürür. Ailesi akşama kadar Halis Kılıç'tan haber alamayınca Silvan'a bağlı Bayrambaşı Jandarma Karakolu'na gider. Orada bulunan yetkili asker 'şuanda bölgede operasyon var, bitince gider çocuğunuzu ararsınız' der. Aile ve köylüler ertesi sabah erken saatte bağların bulunduğu Cumat köyüne gider. Köye giden Halis Kılıç'ın babası oğlunu ve yanında bulunan diğer iki kişinin cenazesini çalılıkların arasında bulur. Halis Kılıç'ın vücudunda çok sayıda mermi izine rastlanır. İşaret parmağının da kesildiği görülür. Daha sonra aile cenazeleri kendi imkânlarıyla otopsi için Silvan Devlet Hastanesi'ne götürür" ifadelerini kullandı.

'HALİS KILIÇ İÇİN ADALET İSİYORUZ'
Halis Kılıç'ın babasının olaydan bir süre sonra dosyanın bir örneğini almak için Silvan Savcılığı'na müracaatta bulunduğunu söyleyen Akdeniz, "Savcı 'neden dosyayı istiyorsunuz' diye sorar. Baba 'tazminat davası açacağız' cevabını verir. Savcı da 'dosyayı Diyarbakır'a göndereceğim oradan alırsınız' der. O dönem aile devletin tehditlerine maruz kalır ve başlarına bir şey gelmesinden korktukları için Halis Kılıç'ın dosyası için herhangi bir resmi kuruma bir daha başvuruda bulunmaz. Halis Kılıç, henüz altı aylık evliydi. Öldürüldükten 7 ay sonra çocuğu dünyaya gelir. Olaydan yaklaşık 1 yıl sonra Çaldere köyü askerler tarafından yakılır. Halis Kılıç'ın ailesi köyden göç etmek zorunda kalır" dedi.
 
Akdeniz, konuşmasının devamında faillerin yargı önüne çıkarılması gerektiğini ifade ederek, Halis Kılıç için adalet istediklerini söyledi.