Direnen enerji işçileri: 40 gündür sesimizi duyuramıyoruz
Direnişlerini sürdüren Enerji-Sen üyesi işçiler, yaşadıklarını anlattı. Az sayıyla çok iş yapmaya zorlandıklarını belirten işçiler, banka promosyonlarının dahi kendilerine verilmediğini kaydetti. "Biz kalifiye elemanız bu iş için eğitim alıyoruz herkes işimizi yapamaz" diyen işçiler, seslerinin duyulmasını istedi.
40 gündür patronun direnişi kırma amaçlı her türlü kirli girişimlerine rağmen Enerji-Sen üyesi FEDAŞ işçilerinin direnişi ilk günkü kararlılıkla sürüyor. Enerji-Sen sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla işçilerin maruz kaldıkları hak ihlallerini onların ağzından aktardı.
'YEMEK Mİ YİYEYİM KENDİMİ Mİ DİNLENDİREYİM'
Direnen işçilerden Deyiş Can, üniversitede okurken mühendislik kavramının insan hayatını kolaylaştırmak amacıyla bir şeyler bulmak olarak anlatıldığını söyledi. Can, "Bizim başımızdaki yöneticiler, mühendisler hayatımızı kolaylaştırmak yerine şirketi bir lira daha nasıl kara geçirebiliriz oldu. Kaç abone okudun, hangi eve gitmedin. Baştaki mühendisin, sayacı daha rahat nasıl okuruz onu araştırması lazımken kendini geliştirmesi gerekirken, tek derdi şirketi ne kadar kara geçirdik. Dersim'deyiz büyük bir kentin mahallesi gibi düşünün. Arkadaşımı görüyorum, bir oturup çay içemiyorum. 'Ben sana öğle arası verdim' diyor. Öğle arasında yemek mi yiyeyim, çay mı içeyim kendimi mi dinlendireyim? Tek işleri rapor çekmek" dedi.
'5-6 DEFA ÖLÜMDEN DÖNDÜM'
Direnen işçilerden Feyyaz Doğan, Enerji-Sen'e üye olduğu ve belgelerini gösterdiği halde şirketin sendika üyesi değilmiş gibi davrandığını aktardı. Doğan, "Sendikalı görünmüyorsun dediler, zamlardan faydalanmadım. Burada çalışıyorum, 5-6 defa ölümden döndüm. Hayatımızı ortaya koyuyoruz. Ailemizi geçindirecek seviyede bile değiliz. Sürekli annenden, babandan para isteyerek yaşamak zorunda kalıyorsun. Alnımızın teriyle çalışıyoruz hakkımızı verin" ifadelerini kullandı.
'SEFALET ÜCRETLERİNE TABİ TUTULUYORUZ'
İki yıl taşeronda çalıştığını söyleyen direnişçilerden Volkan Uç, ücret koşullarının iyi olmamasından dolayı yıllar önce iş yavaşlatmaya gittiklerini hatırlattı. 48 saat, yemek taleplerinin arasında olduğunu belirten Uç, 2015 yılında yaşanan olaylardan dolayı dört yıla yayılarak, bir miktar fiyat düşüklüğüyle taleplerinin kabul edildiğini söyledi. Uç, Bugün sefalet ücretlerine tabi tutuluyoruz. Belli yerlerde işçilerin 8-10 olması gerekirken birçok ilçemizde 4'ü geçmiyor. Vardiya kalktı. Telefonunu kapatmayacaksın, olası bir şey olursa arayacağız. Vardiyayı döndürecek işçi sayısı olmadığından dolayı iki kişilik vardiya yazıyor. Ya da kırsalda yoğun arıza var merkezden çekiyor. Gençlerin yüzde 70'i yurtdışına çıkmak zorunda kalıyor. Bu şehrin gençleri böyle şirketler yüzünden sürekli yurtdışına çıkıyor. Annesinden, babasından, eşinden, çocuğundan ayrılmak zorunda kalıyor" dedi.
'BANKANIN PROMOSYON ÖDEMELERİ NEREYE GİDİYOR'
Söz alan diğer işçiler de şirketin "biz bir aileyiz" yalanını hatırlatarak, direnişin taleplerinin kabul edilmediğini hatırlattı. 40 gündür seslerini patronların duymadığını söyleyen direnişçiler, "Promosyon ödemeleri bu ekonomik krizde can suyu olarak dağıtabilirdi. Şirketin iyi niyetli olmadığını anladık. Bankanın promosyonları nereye gidiyor, herkes alıyor biz niye almıyoruz. Kalifiyeli elemanlarız, bunun için eğitim aldık. Bunun karşılığı bu olmaması lazım. Ben her işi yaparım ama herkes bizim işimizi yapamaz" ifadelerini kullandı.