'Devrimci mücadele çizgisinden asla vazgeçmedik'
ESP 4. Genel Kongresinde konuşan Eş Genel Başkanlar Gümüştaş ve Tümüklü, büyük bir iddiayla devrim ve sosyalizm mücadelesini sürdürdüklerini kaydetti. 1991'den neoliberallerin, burjuva ideologların, 'sınıflar öldü, sosyalizm artık yok' diyenlerin karşısında gür bir sesle "sosyalistler burada" dediklerinin altını çizen Tümüklü, mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini kaydetti. İdeolojik, politik tasfiye saldırılarını çok güçlü yaşadıklarını anımsatan Gümüştaş da, mücadele çizgisine kararlılıkla tutunduklarını ve özeleştirel tartışmadan geri durmadıklarının altını çizdi. Bu zeminde ilerlediklerini belirten Gümaştaş, birleşik mücadelenin önemine dikkat çekti.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), 4. Olağan Genel Kongresini Ankara'da bulunan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasında topladı. Kongreye, yüzlerce sosyalistin yanı sıra DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, SGDF Eşbaşkanları Berfin Polat ve Müslüm Koyun, SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, SODAP, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ahmet Asena, DİP, SMF, EHP, TÖP, EMEP, Komün dergisi, DAD, 10 Ekim Derneği, MEBYADER, ÖHD, Köz, KCDP, KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, DİSK'e bağlı sendikalar ve As Plastik işçileri katıldı.
TÜMÜKLÜ: BİZLER 'SOSYALİSTLER BURADA' DİYENLERİZ
ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, uzun bir yoldan, büyük bir iddiayla geldiklerini ifade ederek, tüm salona, partili devrimcilere ve mücadele arkadaşlarına kendilerini yalnız bırakmadığı için teşekkür ederek sözlerine başladı. Birçok çelişkinin keskinleştiği, dünyanın kapitalizmi ve kapitalist politikaları taşıyamadığı bir süreçten geçtiklerini belirten Tümüklü, "Kapitalizm varoluş kriziyle artık kendini yönetemez halde" ifadelerini kullandı ve emperyalistlerin bölge savaşlarını tetiklemeye, dünyanın dinamitlenmesine zemin hazırlamaya devam ettiğini söyledi.
"Bizler, 1991'den neoliberallerin, burjuva ideologların, 'sınıflar öldü, sosyalizm artık yok' diyenlerin karşısında gür sesimizle 'sosyalistler burada' diyenleriz" ifadelerini kullanan Tümüklü, dünyada kapitalizme karşı ezilen halkların isyan bayrağını yükselttiğini vurguladı. Tümüklü, sadece 2019'da 40'tan fazla ülkede halk ayaklanmaları gerçekleştiğini hatırlattı. "Umutsuzluk yok, karamsarlık yok" diyen Tümüklü, kendi gerçekliklerini ve geleceklerini görmek zorunda olduklarını vurguladı.
'ORTADOĞU'DA DİRENİŞİN ADI FİLİSTİN'DİR'
Ortadoğu coğrafyasında her yerde savaşın sürdüğüne işaret eden Tümüklü, "Bu bölge gericiliğinin atbaşı giden işgalci siyonist İsrail, karşısında intifadayı buluyor. Filistin direnişini buluyor ve bulmaya da devam edecek. Bugün Ortadoğu'da direnişin adı Filistin'dir" ifadelerini kullandı.
'DEVRİMİN SOMUTLANMIŞ HALİDİR ROJAVA'
Dünya halkları bakımından Ortadoğu'da bir umut yeşerdiğini ifade eden Tümüklü, "Dünya halkları ve ezilenleri bakımından Rojava işte böyle bir adres. Biz Rojava'dan Filistin'e, Ortadoğu'da halkların cumhuriyetler birliğini savunan, bunun için mücadele eden bir partiyiz. Bugün bakımından devrimin somutlanmış halidir Rojava. Ortadoğu'da direnişin adıdır Filistin" diyerek, bu mücadeleleri birleştirme ve büyütme göreviyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesini boğmaya çalışan, bitmeyen operasyonlarla tasfiye etmeye çalışan bir faşist sömürgeci rejim gerçekliğiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Tümüklü, rejimin her tasfiye çabasında karşısında sosyalistleri, Kürtleri, kadınları, gençleri, işçi ve emekçileri bulduğunu söyledi. "Faşist rejim bize her seferinde 'Bu sefer bitirdik onları' diyor ama biz de şunu söylüyoruz 'İşte buradayız. Umut dimdik ayakta' diyen sloganlarla, işte bu salondayız" diyen Tümüklü, değişik zorluklarla dolu bir süreçten geçtiklerini ama asla yılmayacaklarını söyledi. "Hiç kuşkusuz hepimiz bu sürecin değişik anlarında zorlanacağız, ayağımız takılacak ama bu yürüyüş devam edecek. Bugün 'İdeolojiler öldü, devrimler bitti' diyenlere bu devrimleri götürme, sosyalizmi götürme, halkların eşitliğini götürme çağrısı hepimize. Bu çağrıyı büyütmeliyiz" ifadelerini kullanan Tümüklü, bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini, bunu da gelenekten aldıkları değerlere ve en başta devrim şehitlerine yaslanarak başaracaklarını söyledi.
'ÖRGÜTLÜ YAŞAMI SAVUNARAK YÜRÜYECEĞİZ'
Örgütlü yaşamı, devrimci örgütlülüğü savunarak yürümek zorunda olduklarının altını çizen Tümüklü, "Kavgayı böyle büyüteceğiz. Bu gelenek sürecekse örgütlü bir biçimde sürecek" dedi. İçinde bulunulan sürecin büyük potansiyeller ve olasılıklar taşıdığını vurgulayan Tümüklü, "Her an halk ayaklanmalarıyla karşılaşabiliriz. Bu iddia somut bir şey. Bu iddia bir hayal değil. Doğal olarak da buna hazırlanmak, bu eksende kendimizi yenilemek ve güçlendirmek zorundayız" dedi.
Tasfiyeciliği ancak kendilerini yenileyerek, kitlelere giderek yenebileceklerinin altını çizen Tümüklü, "Devrim ve sosyalizm söylemini, iddiasını, programını yaşama çevirmek. Hepimiz için önümüzdeki dönem temel sorumluluk bu" dedi.
GÜMÜŞTAŞ: FAŞİST REJİM DİRENİŞ DAMARLARINI KESEMEDİ
ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen devrim şehitlerini anarak ve hapishanelerdeki devrimci tutsakları selamlayarak sözlerine başladı. "Aysel'in hafızasını, Garibe'nin ahını alarak geldik ve asla unutmadan, hesabını sormayı bir gün bile itelemeden bu yürüyüşü devam ettireceğiz" diyen Gümüştaş, kongreye katılan tüm siyasi partilere ve devrimci örgütlere de teşekkür etti. "Faşist şeflik rejiminin adım adım kendini inşa ettiği ağır siyasi savaşım yıllarını geride bıraktık. Suruç katliamıyla başlamış bir kurucu terör sürecinden geçerek adım adım kendini inşa etmiş bir faşist rejimle karşı karşıyayız" diyen Gümüştaş, rejimin kendini devrimcilerin, Kürt halkının mücadelesinin tasfiyesine adadığını vurguladı. Rejime karşı mücadele eden herkesin üzerinde kesintisiz bir devlet terörü uygulandığını belirten Gümüştaş, buna rağmen AKP-MHP rejiminin bu politik programını başarıya ulaştıramadığını, Türkiye'de ve Kürdistan'da direniş damarlarını kesemediğini, halkların değişim isteğini söküp atamadığını söyledi.
Gündemde devam eden "çözüm" tartışmalarına dikkat çeken Gümüştaş, rejimin herhangi bir özgürlük sorununu çözme kapasitesine sahip olmadığını, bunun da iktidarın yönetememe kriziyle ilgili olduğunu vurguladı. "Mücadeleci kesimler özgürlüğü ve değişimi söylemeye devam ediyor" diyen Gümüştaş, Van serhildanını, 1 Mayıs'ı, süren kadın özgürlük mücadelesini ve yükselen işçi direnişlerini örnek olarak verdi.
'İDEOLOJİK, POLİTİK TASFİYECİ SÜRECİ ÇOK GÜÇLÜ YAŞADIK'
"Peki bütün bu direnişi neden faşistlik rejimini aşacak bir evreye taşıyamıyoruz? Çok güçlü direniş, çok güçlü özgürlük öbekleri birikti ama bunları rejimin üstüne yürüyecek bir güce dönüştüremedik çünkü aynı zamanda rejimin ideolojik, politik tasfiyeci sürecini çok güçlü yaşadık. Her bir örgütümüz, her bir birleşik cephe platformumuz bundan nasibini aldı" diyen Gümüştaş, ezilenlerin hareketinin bu sorunlara köklü çözümler bulunmasını, daha güçlü tartışmalar yapılmasını ve halkların bağrında biriken politik özgürlük isteğinin somutlanmasını istediğini belirtti.
Geride kalan 5 yıl boyunca ağır bir siyasi savaşım süreci boyunca ESP'nin de tasfiyeci saldırganlıktan etkilendiğini, ideolojik, politik ve örgütsel değişik tipte sorunlar yaşadığını ifade eden Gümüştaş, bu saldırılar karşısında ağır dağılmalar, kadro kayıpları yaşadıklarını, partinin kitlelere gitmede enerjisini kemiren eşiklerden geçtiklerini vurguladı.
'FAŞİZME VE SÖMÜRGECİLİĞE KARŞI MÜCADELE ÇİZGİSİNDEN ASLA VAZGEÇMEDİK'
Bütün bu dönemde partinin iki şeye yaslandığının altını çizen Gümüştaş, "Bunlardan birisi, örgütsel, ideolojik sorunların bütün ağırlığına rağmen, bütün kayıplarına rağmen, risk çıtasının sistematik olarak yükselmesine rağmen partimiz politik mücadelede faşizme ve sömürgeciliğe karşı bir mücadele çizgisinde kararlıca durmaktan asla vazgeçmedik. Bu çizgi netliğiyle, bu çizgiyi sürdürmenin gerektiği bütün bedelleri göze almaktan imtina etmeden yürüyerek geldik" dedi.
Bir diğerinin ise bütün sorunlarda partinin açık, özeleştirel tartışmayı kendinden esirgememesi olduğunu vurgulayan Gümüştaş, ESP'nin bu açıklıkla, kendisiyle yüzleşerek dosdoğru konuşma zemininde yürüyerek ilerlediğinin altını çizdi.
ESP'nin bu zorlu dönemde bu zorlukları aşmanın yolunu, yöntemini kendi içinde var edebildiğini söyleyen Gümüştaş, "Biz bu gerçek sorgulama zemininde, parti hakikatimizle, direnen, savaşan ve bunun yaralarını alan ve bunun yaralarını kendi özgücüyle saran parti gerçeğiyle karşınıza kadar geldik. Şimdi bu gerçeği çok daha büyük bir iddiayla büyütme göreviyle karşı karşıyayız. Artık bu gerçeğimiz, halklarımızın, işçi sınıfının özgürlük ve değişim isteği karşısında yeterli değil. Bunun aşılması, başka bir siyasi seferberlikle buluşması gerekiyor" dedi.
'BÜTÜN CEPHELERDEKİ YOLDAŞLARIMIZLA EL ELE YÜRÜYORUZ'
5 yılda aynı zamanda çok güçlü bir kadın iradesine yaslanarak yürüdüklerini ifade eden Gümüştaş, kadın devriminin yolunda, kadın özgürlük mücadelesinin iradesine yaslanarak mücadeleyi büyüteceklerini söyledi. "Mücadelenin çok değişik mevzilerinde, alanlarında devrim ve sosyalizm mücadelesini yürüten bütün yoldaşlarımı, bütün mücadele örgütlerimizi, bütün alanlarımızı, cephelerimizi buradan selamlamak istiyorum. Sizi duyuyoruz yoldaşlar, sizinle bir bütün el ele yürüdüğümüzü biliyoruz" diyen Gümüştaş, ufuklarının sınırsız olduğunu, bir an bile tasfiyeci kuşatmaya boyun eğmeyeceklerini vurguladı.