10 Kasım 2024 Pazar

Derik: Halkların kanının bir birine karıştığı devrimi savunacağız

SYPG, Kuzey Suriye ve Rojava'nın Cizire ile Fırat bölgelerinde gerçekleştirdikleri "Devrimimizi savunuyoruz" kampanyası kapsamında Qamişlo Kantonuna bağlı Amude kentinde kitlesel halk toplantısı gerçekleştirildi.
Halkların Birlik ve Dayanışma Kurumu (SYPG) tarafından Kuzey Suriye ve Rojava'nın Cizire ile Fırat bölgelerinde gerçekleştirdikleri "Devrimimizi savunuyoruz" kampanyası kapsamında Qamişlo Kantonuna bağlı Amude kentinde kitlesel halk toplantısı gerçekleştirildi.
 
Kerema Düğün Salonunda gerçekleştirilen halk toplantısına Şehit Aileleri Kurumu, Amude Halk Meclisi temsilcileri, Kongre Star, PYD, Kürdistan Sol Partisi, PDKS, Cizire Bölgesi Özerk Yönetimi katıldı.
 
Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte ilk olarak konuşan SYPG Temsilcisi Beritan Asya, "SYPG olarak Cizire ve Fırat bölgelerinde iki ayı aşan bir süreden beri 'devrimimizi savunuyoruz' şiarıyla bir kampanya başlattık. Bugün yeni bir süreçten geçiyoruz. Bugün içerisinden geçmekte olduğumuz süreç bizim bütün işgalci katliamcı saldırılara karşı alanlarımızda örgütlülüğümüzü güçlendirmek, topraklarımızı savunmamızı istiyor" dedi.
 
'NEREDE EZİLENLER VARSA DEVRİMCİLER OLARAK ORADA OLACAĞIZ'
 
İşgal saldırıları karşısında sosyalistler, komünistler olarak bugün her şeyden fazla savunma ve örgütlenmek gerektiğinin altını çizen Asya, "Rojava devriminin kazanımları bütün Kuzey ve Doğu Suriye'nin kazanımıdır. Kadınların, gençlerin ve geleceğimizin kazanımıdır bu süreç bizden bu kazanımları savunmamızı istiyor.  Bizde bugün sosyalist ve komünist bir hareket olarak bu kazanımları savunmak için Rojava devriminin başlangıcından bugününe kadar halklarımız tarafından bizlerden ne istendiyse bugünde örgütlülüğümüzle, gücümüzle bu işgalci saldırılar karşısında duruşumuzu ortaya koymalıyız" diye belirtti.
 
Asya, "Rojava devriminde kadınların öncülüğünde Kürtlerin, Süryanilerin, Arapların kardeşliği ortaya çıkarıldı. Bu devrimi savunmak için önümüzde iki seçenek var. Bunlardan birincisi ve en önemlisi askeri savunmadır. Tabi bu sadece tek başına yeterli olmayacaktır. Halkımız, toplumumuz, kadınlar, gençler bunu kendi sorumlulukları görerek bu savunmanın içerisinde yerlerini almalılar. Yaşamımızı, kendimizi, devrimimizi, topraklarımızı savunmak istiyorsak bütün toplum kendini savunmanın bir parçası olarak görmelidir. İşgalci faşist saldırılara karşı toplumsal örgütlülüğümüzü daha fazla güçlendirmeliyiz" diye konuştu.
 
'BU TOPRAKLARI SAVUNURKEN KANLARIMIZ BİRBİRİNE KARIŞTI'
 
Halk toplantısında YPG adına konuşan Rubar Derik, "Öncelikle burada sizlerle buluşmanın imkânını sağlayan SYPG'ye teşekkür ediyorum. Hakikat ortadadır, gerçekler ortadadır. Rojava devrimi 7 yıllık süre zarfında onca saldırıya devrimi boğmaya yönelik işgal saldırıları ile yüz yüze kalmış olsa da halkımız ile birlikte YPG, YPJ ve DSG güçleri olarak bu devrimi bugünlere şehitlerimizi fedai tarzda direnişi ile getirmeyi başardık. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesi ile bu devrimi 7 yıldır savunuyoruz.   DSG, YPG, YPJ, Enternasyonal ve başka ülkelerden bu topraklara gelerek, bu topraklarda yeşeren yeni bir sistemi savunurken bir çok arkadaşımız şehit düştü bu arkadaşlarımızın kanları cephelerde birbirlerine karıştı. Bu toprakları buyüzden savunmak ve işgalcilere karşı direnmek bizim için önemli" diye belirtti.
 
Rojava devriminin tek düşmanının Türkiye olduğunu El Nusra ve DAİŞ çetelerini devrimi boğmak için Türkiye'nin yarattığını dile getiren Derik, bu toprakları devrimin başlangıcında 70 yaşındaki anne ve babalarımız geceleri soğukta oluşturdukları kontrol noktaları ile savunduklarını dile getiren Rubar Derik sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bugün Hecin bölgesinde DAİŞ çetelerinin sonuna yaklaştık herhangi bir aksilik çıkmazsa bir ay içerisinde DSG güçleri bu çeteleri Deyr ez Zor'da bitirecek ancak bizim için artık DAİŞ tehdidi birinci sırada değil bundan kaynaklıda bizim için Rojava devrimimiz için asıl tehdit işgalci Türk devleti ve BAAS rejimidir. İşgalci Türk devleti 6 yıllık süreç içerisinde bir çok araç ile devrimimizi boğmaya yönelik saldırılar gerçekleştirdi nitekim bunun sonuncusu artık elinde güçlü çeteler kalmadığı için ÖSO ile birlikte Efrin işgalinde gördük. İşgalci Türk devleti son gerçekleştirdiği saldırılar ile Hecin'de sona gelen çetelerin nefes almasını amaçladı. Şuanda Hecin'de ki operasyonlarımız devam ediyor ancak topraklarımıza yönelik saldırıların artması durumunda bu toprakların evlatları her bir savaşçımız kendi topraklarını savunacaklardır."
 
Bütün halklar işgalcilere karşı aynı kararlılık ile duruşlarını ortaya koymalıdır diyen Derik, "Biz eski günlerimizi unutmuyoruz biz o günlerimizden ders çıkartarak bugün halkımızın örgütlülüğünü güçlendirme çağrısı yapıyoruz. Toplumun bütün kesimleri kadınlar, gençler, yaşlılar işgalci saldırı karşısında toplumsal alanda ve askeri alanlarda örgütlenmeye çağırıyoruz. Halkımızdan aldığımız güç ile YPG, YPJ, DSG ve içerisinde bulunan hareketler ile birlikte Rojava devrimini ve topraklarımzıı savunmaya devam edeceğiz. Kanımızın son damlasına kadar şehitlerimizin bizlere bıraktığı bayrağı taşıyacağız" diye belirtti.