23 Kasım 2024 Cumartesi

'Deprem değil ihmal öldürür'

Büyük Marmara depreminin 25. yıldönümüne ilişkin açıklama yapan DEM Parti Kadıköy İlçe Örgütü, insanları öldürenin deprem değil ihmal olduğunu belirterek, beklenen İstanbul depremine karşı önlem almak için kaybedecek tek bir gün bile olmadığını vurguladı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadıköy İlçe Örgütü, 17 Ağustos Marmara depreminin 25. yıldönümünde depremde katledilenleri anmak için Halitağa'daki ilçe binasının önünde yan yana geldi.

KONUKÇU: DEPREM DİRENÇLİ KENTLER İÇİN BASINÇ YARATALIM
DEM Parti milletvekili Kezban Konukçu, depremlerin kaçınılmaz olduğunu ancak depreme karşı önlemler alınarak deprem dirençli kentler inşa edilebileceğini vurguladı. Gerekli önlemleri almayan iktidarın depremde insanların katledilmesinden sorumlu olduğunu belirten Konukçu, 25 yıldır toplanan deprem vergileriyle ilgili hala şeffaf bir yanıt alamadıklarına dikkat çekti.

Bundan 1.5 yıl önce 11 kenti etkileyen 6 Şubat depremlerini hatırlatan Konukçu, o depremlerde insanların canına kast edildiğini, bununla beraber rezerv alan ilan edilerek halkın topraklarının gasp edildiğini söyledi.

İstanbul'da beklenen büyük depreme karşı hiçbir tedbir alınmadığını belirten Konukçu, sadece merkezi yönetim değil, yerel yönetimleri de eleştirerek, halkı deprem dirençli kentler için örgütlenmeye ve yönetimlere basınç uygulamaya çağırdı.

PİROĞLU: İKTİDAR İNŞAAT BARONLARINI TEMSİL EDİYOR
25 yıl önceki depremden bu yana hiçbir şeyin değişmediğini söyleyen DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Musa Piroğlu, 6 Şubat depremlerinde de insanların göz göre göre ölüme sürüklendiğini söyledi.

"Bu iktidar üstüne düşeni yapıyor. Çünkü iktidar halkı temsil etmiyor, iktidar inşaat baronlarını temsil ediyor. İktidar 5'li çeteyi temsil ediyor ve iktidarın umrunda insanların ölmesi yok. Daha 1.5 yıl önce hepimizin gözü önünde 100 bin insan ölüme terk edildi" diyen Piroğlu, halka iktidarın politikalarına karşı ses çıkarma çağrısı yaptı.

Basın açıklamasını okuyan Zeynep Doğu Erbağa, depremde 20 bine yakın insanın katledildiğini, yüz binlerce insanın evsiz kaldığını hatırlatarak, "Yalnızca can ve mal kayıpları itibarı ile değil meydana geldiği bölgenin, sanayinin ve nüfusun yoğunlaştığı bir coğrafya olması nedeniyle depremin ekonomik ve sosyal sonuçları ağır olmuştur" dedi.

'YAPILAN ÇALIŞMALAR UNUTULMAYA TERK EDİLDİ'
1999 depreminin ardından gerek iktidardaki sorumluların gerekse müteahhitlerin yeterince soruşturulup cezalandırılmadığını dile getiren Erbağa, "Tüm ülkeyi sarsan bu afetin ardından depremlere yönelik konular kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılmış, depremlere yaklaşımın yalnızca afet sonrası müdahale ve yaraları sarma faaliyeti ile sınırlı tutulmayacağı, depremlere hazırlık çalışmalarının enine boyuna değerlendirilerek kalıcı çözümler üretilmesi gerektiği konusunda konsensus oluşmuştur. Nitekim birçok sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve üniversitelerce depreme yönelik hazırlık, güvenli ve sağlıklı kentleşme konularında bilimsel ve teknik çalışmalar yapılmış, raporlar hazırlanmış, eylem planları oluşturulmuştur. Ancak yapılan onlarca bilimsel çalışma kurumların tozlu raflarında unutulmaya terk edilmiştir" dedi.

Bina envanteri ve riskli yapı çalışmalarının tamamlanmadığını, yapı denetim sisteminin ticarileştirildiğini, rant odaklı dönüşüm yapıldığını, imar barışlarını vurgulayan Erbağa, AKP-MHP iktidarının bilim insanlarının uyarılarını da görmezden gelmeye devam ettiğini belirtti.

'BİR AN ÖNCE ÖNLEM ALINMALI'
Deprem gerçeğinin unutulmaması, gerekli tedbirlerin bir an önce alınması için harekete geçme çağrısı yapan Erbağa, şöyle devam etti: "Marmara depreminin üzerinden geçen 25 yılda alınmayan tedbirlerin bedelini 6 Şubat depremlerinde acı bir şekilde ödedik. Aradan geçen bunca zamandan sonra 6 Şubat depremlerinin hemen ardından benzer konular çokça tartışıldı, kentlerimizin afetlere karşı hazırlıksızlığı açık bir şekilde görüldü. Bugüne kadar alınmamış tedbirlerin 6 Şubat depremlerinde ortaya çıkardığı yıkım, on binlerce canlarımızı yitirmemize, ülkece ciddi ekonomik sonuçlara katlanmamıza ve birçok sosyolojik sıkıntıya sebep olmuştur. Ancak ne yazık ki bu son felaket dahi şimdiden gündemimizden çıkmış görünmektedir. Oysa önlem almak için kaybedecek tek bir günümüz dahi yoktur. Tüm sorumluları bir an önce önlem almaya çağırıyoruz."

Eylem boyunca, "Deprem değil ihmal öldürür" sloganı atıldı.