Denizli'de 25 Kasım: İsyanımızı meydana taşıyoruz
Denizli'de sokağa çıkan kadınlar hayatlarından, haklarından, özgürlüklerinden, örgütlü mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini yineledi.
Denizli Kadınlar Birlikte Güçlü ve KESK Kadın Meclisi'nin çağrısıyla 25 Kasım'da Candoğan'da kadınlar buluştu. "Yoksulluğa, savaşa, şiddete, sömürüye karşı isyandayız" ve "Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz" pankartlarıyla Çınar Meydanına yüründü.
Kadınlar sık sık, "Kadın, yaşam, özgürlük", "Kadınlar birlikte, birlikte güçlü", "Tayyip kaç kaç kadınlar geliyor", "Filistinli kadınlar yalnız değildir", "Jin, jiyan, azadî", "12.00'den sonra büyü bozulmaz, sokaklar bizim", "Sermayeye değil kadınlara bütçe", "AKP'den hesabı kadınlar soracak", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Homofobik devlet hesap verecek" sloganlarını yükseltti.
'İKİ YÜZLÜ İKTİDAR KADINLARIN HAYATLARINI HİÇE SAYIYOR'
Basın metnini okuyan Ebru Koç Acar, savaşa, erkek şiddetine, yoksulluğa karşı barışı, hayatlarını ve haklarını savunduklarını kaydetti. Siyonist İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırım saldırılarına dikkat çeken Acar, AKP-MHP iktidarının iki yüzlü politikalarını hatırlattı ve "İkiyüzlü devletler her zaman olduğu gibi, dünyanın her yerinde, Filistin'den Rojava'ya kadınların bedenlerini savaş politikalarına alet ediyor, hayatlarını hiçe sayıyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada maalesef yalnızca bazı hayatlar kutsal sayılıyor" dedi.
'İKTİDARIN GÜNDEMİNDE KADIN İŞSİZLİĞİ VE YOKSULLUĞU YOK'
AKP-MHP iktidarının sermayeden, savaştan ve ranttan beslenen bütçe politikalarıyla ekonomik krizin derinleştiğinin altını çizen Acar, "Kadın emeğini güvencesizleştirecek politikalarına hız veren iktidar 2024 bütçesinde kadını güçlendirmeye her yüz lirada sadece 53 kuruş ayırıyor. İktidarın gündeminde kadın işsizliği ve yoksulluğu yok" ifadelerini kullandı.
'İSYANIMIZI MEYDANLARA TAŞIYORUZ'
Acar, şöyle devam etti: "Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, bize dayatılan kimliklerle yaşamayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz. Kadınların eşitlik ve özgürlük sorunu çözülmeden siyasi, medeni, sosyal ve ekonomik haklara erişimden bahsedilemeyeceğinin altını çiziyoruz; vardık, varız, var olacağız! Her 25 Kasım'da olduğu gibi bu yıl da sınırları ve zamanları aşan kadın dayanışmasını ve Mirabal kardeşlerin 1960larda Trujillo'nun diktatörlüğünün devrilmesine yol açan direniş ve mücadelesini selamlayarak isyanımızı meydanlara taşıyoruz."
Acar, son olarak şu maddeleri sıraladı:
🔹"Ilo'nun 190 sayılı sözleşmesinin onaylanması talebimizden vazgeçmiyoruz!
🔹6284 sayılı yasanın etkin bir biçimde uygulanması talebimizden vazgeçmiyoruz,
🔹İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz.
🔹Güvenceli iş, güvenli gelecek talebimizden vazgeçmiyoruz!
🔹Örgütlenme özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz!
🔹Şiddetsiz bir yaşam, eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi, barış, laiklik mücadelemizden vazgeçmiyoruz!"
Eylem, halaylarla sona erdi.