22 Kasım 2024 Cuma

Demirtaş'tan mahkemeye: Heyetinizi reddediyorum

HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in Newroz konuşmaları nedeniyle yargılandıkları dava görüldü. Demirtaş, "Heyetiniz tarafsızlığını yitirmiş durumdadır. Heyetinizi reddediyorum" diyerek, reddi hakim talebinde bulundu.
İstanbul'da 2013'te yapılan Newroz kutlamasında yaptıkları konuşma nedeni ile tutuklu Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile tutuksuz HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması Silivri'de bulunan Alibey Duruşma Salonu'nda görüldü.
 
26. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşma için Demirtaş ve Önder hazır bulunurken, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi çok sayıda avukat da duruşmaya katıldı. Duruşmayı, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, TBMM Başkanvekili Mithat Sancar, HDP milletvekilleri, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye Raportörü Emma Sinclair Web, CHP eski Milletvekili Süleyman Çelebi, İsveç ve Almanya konsolosluklarının yetkililer ile çok sayıda HDP'li izledi. İzleyiciler iki polis kontrolünden geçerek üst aramasıyla salona alındı.
 
DEMİRTAŞ: DAVA USULE AYKIRIDIR, DÜŞÜRÜLMELİDİR
 
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, Demirtaş dosyanın usulüne dair söz aldı. İddianameden başka dosyada bulunan ek delillerin kendisine tebliğ edilmediğini dile getiren Demirtaş, TMK kapsamında hakkında açılan 14 davanın, tutuklu yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava ile birleştirildiğini ancak bu davaya dair birleştirilme yönündeki talebinin reddedildiğini kaydetti.
 
Davanın düşürülmesi gerektiğini belirten Demirtaş, "Bu dava diğer davalardan farklı değil" dedi. Demirtaş, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Selim Sadak'la ilgili kararını hatırlatarak, dokunulmazlıkların usulsüz kaldırıldığını söyledi. AYM kararlarına rağmen devam eden davalarla ilgili Demirtaş, "Milletvekilinin söz söyleme, siyaset yapma hakkı 83/1 ile güvence altına alınmıştır. Soruşturma makamı soruşturma yapmadan ciddi hata yaptı. Hakkımda 102 fezleke var. Bu 102 fezleke de konuşmalarımdan ötürü hazırlandı. Mahkemeniz parlamentoya yazı yazarak konuşmamın tamamını 'gönderin' demeli. Dokunulmazlıklar 300 yıl önce krala ve padişaha karşı çıktı."
 
'ÖRGÜT KURMAK İÇİN ÜÇ KİŞİ GEREKİR'
 
Mahkeme Başkanı, "Usule ilişkin söyleyeceğiniz var mı?" diye araya girince Demirtaş, "Benim söyleyeceklerim çok önemli. Acele ediyorsunuz" diyerek şöyle devam etti: "Bu dosyayı bir yıl boyunca inceleyen olmadı. Savcı bey de incelemedi. Bugüne kadar yaptığım bütün konuşmaları istemek zorundasınız. Burada yapılması gerek Parlamentoya yazı yazılarak konuşmamın tamamını istemek ve bu konuşmaları tarafsız bir bilirkişiye göndermektir. Bundan sonra karar mahkemenizde olacaktır. Adalet Bakanlığı daha önce bu fezlekeyi geri gönderdi. 2014 yılında yine bir fezleke hazırlandı. Adalet Bakanlığı Sebahat Tuncel'in milletvekilliğinin bittiğini söyleyerek beraat verdi. 2015'teki fezlekede 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' iddiasıyla fezleke hazırlandı. Oysa örgüt kurmak için 3 kişi gerekiyor iki kişi değil. Anayasa'ya göre bir örgütün kurulması için 3 kişiye ihtiyaç vardır 2 kişiye değil. İki iddianameyle savcılık bizi yargılayamaz. İşte burada bu davanın düşmesi gerekir."
 
Demirtaş savunmasına devam ederken Mahkeme Başkanı Avukat Ahmet Baran Çelik, Demirtaş'ın fotoğrafını çektiği gerekçesiyle salondan çıkartıldı. Çelik hakkında tutanak tutularak, ifade alma işlemi gerçekleşti.
 
ÖNDER: BU YASA ÇÖZÜM SÜRECİ ÇERÇEVE YASASI OLARAK BİLİNİR
 
Ardından Sırrı Süreyya Önder söz aldı. Önder şunları söyledi: "Bugün Newroz haftası sizin ve bütün Ortadoğu halklarının Newroz'unu kutlarım. Newroz piroz be. Söz kısıtlamanız birçok soru işareti uyandırıyor. 6551 Sayılı yasadan (Terörün sona ermesi için yürütülen usül ve esasların sağlanması) bahsetmek istiyorum. Bu yasa kamuoyunda Çözüm Süreci Çerçeve Yasası olarak bilinir. Biz siyasetçi olarak barış sürecinde aktif rol üstlendik. Yine meydanlara giderek barışı savunacağız."
 
KAYAOĞLU: FEZLEKE VE İDDİANAME ARASINDA FARK VAR
 
Avukat Arzu Kayaoğlu da dokunulmazlıklarının Anayasa'ya aykırı kaldırıldığını belirterek, dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini ya da "durma" kararı verilmesini istedi. Dokunulmazlıkların usulüne göre kaldırılmadığını ve dosyanın Meclise iade edilmesini talep eden Kayaoğlu, yasama sorumsuzluğunun ihlal edildiğini, fezleke ile iddianame arasında fark olduğunu, iki farklı iddianamenin olduğunu dile getirerek dosya hakkında "düşme" kararı verilmesini istedi.
 
SAVCI DEMİRTAŞ'IN TALEPLERİNİN REDDİNİ İSTEDİ
 
İddia makamı ise avukatların ve Demirtaş'ın tüm taleplerinin reddini istedi. Devam eden duruşmada mahkeme heyeti, gerekçe göstermeden avukatların ve Demirtaş'ın taleplerinin reddine karar vererek, iddianameyi okumaya başladı.
 
İddianame ardından esas hakkında savunma yapmayacağını dile getiren Demirtaş, hangi konuşmalarının suç unsuru olduğunun somutlaştırılmasını isteyerek, "İddianamedeki konuşma benim konuşmam değil. Benim konuşmam çok daha uzundu" dedi.
 
İddia makamı, Demirtaş ve Önder'in söz konusu konuşmasının çözümlenmesi için bilirkişiye gönderilmesini istedi.
 
ARANIN ARDINDAN AVUKATLAR SALONA ALINMADI
 
Verilen ara ardından dışarı çıkan avukatlar polisler tarafından duruşma salonuna alınmadı. Polislerin elle aramasına karşı çıkan avukatlar, durumu protesto etti. Avukatların duruşma salonuna girememesi üzerine mahkeme heyeti duruşmaya bir kez daha ara verdi. Mahkeme başkanının talimatı üzerine avukatlar duruşma salonuna alındı. Avukatlar bir kez daha duruşmada yerini aldı.
 
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, konuşmalarının çözümü talep edilse de, suçlama konusu konuşmaların çözümünün yapıldığı, tüm konuşmanın çözümlmesinin reddine karar verdi.
 
'BU KONUŞMA BENİM ELİMDE YOK'
 
Ardından duruşmaya devam edildi. Demirtaş, ara karara ilişkin, "Bütün talepleri gerekçesiz bir şekilde reddettiniz. Buradan mahkemenizin konuşmamızdan ve fikirlerimizi beyan etmemizden yargılandığımız anlaşılıyor. Neyle suçlandığımızı bilmiyorum. İddia makamı o cümleden ne anlamış ki? Bunu açıklaması lazım. Bu benim konuşmam değil. Ben anlamıyorum. Ne şekilde bir propaganda yaptım. Bunun somutlaştırılması lazım. Aslında buna iddianame ediyoruz ya. İddianameye yazık ediyoruz. İki faşistin yazdığı şeyi dosyaya koymuş buna iddianame demiş. Faşistler kaçmış biz yargılanıyoruz. Bilirkişi tarafından konuşmamanın tamamının çözümlemesinin yapılmasını, iddianamedeki eklerle birlikte tarafıma tebliğ edilmesini istiyorum. Emniyet tutanağında, '17.03.2013 tarihinde Kürt ve Türk halkının barış içinde yaşayacağı…' yazılmış. Aslında baya barış konuşmuş ama mutlu olduk dememiş" ifadelerini kullandı.
 
DEMİRTAŞ DA HEYETİ REDDETTİ
 
Demirtaş heyeti reddederek, "Bu konuşma benim elimde yok. Siz görünen o ki sadece iddianame adı altında iki kişinin şikayeti üzerine bir kanaate varmışsınız. Siyasi baskı aracı altında yargıyı kullanmak istiyorsunuz. Ben böyle bir mahkemenin beni yargılamasını istemiyorum. Ben hırsızlar, katiller gibi kaçacak değilim. Ben de sizin hakkınızda kanaat oluşturdum. Adil yargılama yapmayacaksınız. Beraat verseniz bile adil yargılama yapamazsınız. Heyetiniz tarafsızlığını yitirmiş durumdadır. Heyetinizi reddediyorum" diye konuştu. Sırrı Süreyya Önder'in yanı sıra avukatlar da yine "reddi hakim" talebinde bulundu.
 
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
 
Mahkeme, reddi hakim talebinin reddine karar vererek savunma için ek süre talebini kabul ederek duruşmayı 16 Nisan'a erteledi. Mahkeme, 16 Nisan'da savunma yapılmaması durumunda tekrar ek süre talebinin verilmeyeceğini kaydetti.
 
Demirtaş salondan çıkarılırken, salondakiler "Adalet" sloganı attı.