5 Ekim 2024 Cumartesi

Demirci Kawa'nın isyan ateşi yanıyor: Newroz'u direnişle karşılayacağız

Bir mücadele ve direniş günü olan Newroz'u, direnişle karşılayacaklarının altını çizen işçi ve emekçiler, kadınlar, gençler bin yıllar önce zalim Dehak'a karşı Demirci Kawa'nın isyan ateşini daha da büyüteceklerini söyledi. Bugünün Dehaklarına karşı birleşik mücadelenin gücüyle direneceklerinin altını çizdiler.

Bin yıllar önce zalim Dehak'ın zulmüne karşı Demirci Kawa'nın yaktığı isyan ateşi yanmaya devam ediyor. Bugünün zalim Dehaklarının zulmüne karşı, Kawa'nın mücadele azmiyle direnişi yükselten halklar boyun eğmiyor.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart'ın yarattığı coşku ve kararlılıkla Newroz alanları dolacak, isyan ateşi yanacak. Newroz'a giderken görüştüğümüz işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler günümüz Dehaklarına karşı Kawa'nın isyanıyla direndiklerinin altını çizdi.

YİĞİT: BAHARIN MÜJDESİNİ DİRENİŞLE KARŞILAYACAĞIZ
Migros'un Kocaeli Şekerpınar'daki deposunda çalışırken Kod 29 ile işten atılan Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-Sen) üyesi Fatma Yiğit patronun ve polisin baskı ve saldırılarına rağmen direnişi sürdüren işçilerden. Seslerinin duyulmasının engellenmeye çalışılmasına karşı, "Bu yasalar hep mi Fatma'ya işliyor" haykırışıyla herkesin hafızasında yer eden Fatma Yiğit, "Newroz baharın müjdecisi. Biz de eylemlerle, direnişle, mücadeleyle karşılayacağız baharı. Çok zor şartlarla karşılaştık ama asla pes etmedik, etmeyeceğiz de. Direnecek, hakkımızı aramaya devam edeceğiz, kazanacağız" dedi.

YILMAZ: İSYAN RUHUNU KUŞANARAK NEWROZ ALANLARINI DOLDURALIM
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kayyum atadığı Melih Bulu'ya karşı başlattıkları direnişe tüm zorluklara rağmen devam eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Devrim Barış Yılmaz, Newroz'un tarihini hatırlattı. Batı'da yaşayanların Kürt halkının mücadelesiyle Newroz'u öğrendiklerini dile getiren Yılmaz, "Sömürgeci tarih yazımından öğrendiğimiz Nevruz'un bugün yeniden Newrozlaşması da bu mücadelenin sonucu" diye konuştu.

90'lardan bu yana Kürt özgürlük hareketinin Newroz isyanını yükselttiğinin altını çizen Yılmaz, "Newroz, her yıl da Kürdistan ve özgürlük mücadelesini yükselten bütün dünya halklarına bir umut, bir bayram havası vermeye başladı. Doğanın uyanışı ile birlikte isyanı büyütmenin bayramı oldu. Başta öğrencisi olduğum Boğaziçi ve tüm üniversite öğrencileri, Türkiye ve Kürdistan halkları başta olmak üzere tüm dünya halklarını Newroz'u kutlamaya, isyan ruhunu kuşanmaya, özgürlük için alanlarda olmaya çağırıyorum" ifadelerini kullandı.

YILDIRIM: NEWROZ'UN İSYAN ATEŞİNİ KADIN DAYANIŞMASI İLE BÜYÜTECEĞİZ
Sosyalist kadınlar olarak erkek egemen devlete karşı mücadelenin geldiği noktada baharı, daha kararlı ve öfkeli adımlarla karşıladıklarını dile getiren Özgür Genç Kadın (ÖGK) Merkezi Koordinasyon üyesi Meryem Yıldırım, "Erkek egemen faşizmin kadınlara ve LGBTİ+'lara dönük saldırılarına 8 Mart günü zincirlerimizi kırarak, renklerimizle, zılgıtlarımızla verdiğimiz cevap yalnızca anın pratiği değil bir altüst etme sürecinin devamlılığıydı. Şimdi de bu altüst etme yolunda kapıların ardındaki bahara kavuşmak ve kadın devriminin inşası için Newroz'a isyan ateşini büyütmeye gidiyoruz" diye vurguladı.

"Bizleri kazan başında ateş yakan cadılar olarak yazan tarihe, erkek egemen faşizmi yıkmak için, kadın devrimi için ateş yakan kadınlar olarak yazdıracağız isimlerimizi" diyen Yıldırım, şöyle devam etti: "Üniversitelerde, sokaklarda, evlerde sınırlarımızı çizen, katillerin sırtını sıvazlayan, kadın üniversiteleri ile bir kez daha makbul kadını yaratmaya çalışan erkek egemen devlete karşı İzmir'de Gündoğdu Meydanı'nda 20 Mart Newroz günü isyan ateşini hep birlikte kadın dayanışması ile büyüteceğiz."

ÖZDOĞAN: NEWROZ'U FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİK MÜCADELENİN YÜKSELDİĞİ GÜNE EVRİLTMEK İSTİYORUZ
HDP İstanbul İl Örgütü Örgütlenme Eş Sözcüsü Atilla Özdoğan da Newroz'un tipolojik ve tarihsel anlamını hatırlattı. Zalim Dehak'ın Kürt gençlerine yönelik katliamına karşı Demirci Kawa'nın direnişini anımsatan Özdoğan, "O günden sonra Kürt halkı açısından bir bayram olarak kutlanıyor Newroz" dedi. Bugün de halklara zulmeden, katleden zalim Dehaklar olduğunu söyleyen Özdoğan buna karşı da direnişi kuşanan çağdaş Kawaların olduğunu belirtti. Diyarbakır zindanlarında gerçekleştirdiği feda eylemiyle Mazlum Doğan'ın modern Kawa olduğunun altını çizen Özdoğan, "Mesajı çok anlamlıdır. Ondan sonra da birçok Kürt genci kendisini feda ederek bu zulmü protesto etti. Onların mücadelesi sayesinde, milyonlarca insanın sahiplendiği görkemli Newrozlar kutlanmaya başlandı. Bu görkemli Newrozlar, zulme ve zorbalığa, sömürüye karşı dayanışmanın, mücadelenin, direnişin sembolü durumuna geldi" diye konuştu.

Newroz'un bir direniş günü olduğunun ve haftalarca kutlandığının altını çizen Özdoğan, verdiği mesajı ise şöyle aktardı: "Zorbalar tüm imkanlarını kullansalar da tarihte hiçbir zaman kazanamadı, onların karşısında direnenler zafere ulaştı. Bizler de 8 Mart'ın coşkusunu Newroz'a taşımak ve bu ruhla 1 Mayıs'a gitmek istiyoruz. Newroz'un ruhunu faşizme karşı birleşik mücadelenin örgütlendiği, yükseldiği bir güne evriltmek istiyoruz."

TÜRKER: NEWROZ'U DİRENİŞLE KARŞILAYACAĞIZ
Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Sinbo işçisi Dilbent Türker de direnişini sürdürdüğü fabrika önünde karşılayacak Newroz'u. "Çünkü Newroz bir direniş ve özgürlük günü" diyen Türker, "Bu bilinçle direnişlerle, dayanışma ile karşılamalıyız Newroz'u. Haklarımıza yönelik  saldırılara karşı direndik ve direnmeye devam edeceğiz. Bu nedenle biz Newroz'u direniş alanında karşılayacak, Newroz ateşinin etrafında buluşacağız" diye konuştu.

GİDER: NEWROZ, İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN, EZİLENLERİN MÜCADELE GÜNÜDÜR
"Kawa'yı çağının proleteri olarak görüyorum" diyen İnşaat-İş üyesi Deniz Gider ise zalimin, zulmün ve bunun sürdürücüsü olan Dehakların olduğu yerde Kawaların da hep var olduğunu söyledi. Gider, "Halkları, emekçi insanlığı ezmişler, kurdukları erkle onları korkuya teslim etmişler, çaresizleştirmişler. Ama en çaresiz, en karanlık anlarda bile Kawalar çıkmış ve onların beynine inen balyoz olmuşlar. Bugünün Dehak'ı, içinde yaşadığımız sistemin kendisidir" dedi.

Bu sistemin tüm dünyada işçi-emekçi kanıyla, canıyla beslendiğini açıkça görüldüğüne dikkat çeken Gider, şöyle devam etti: "İşçiler çarklar dönsün diye ölüme sürüldü. Milyonlarcası bir anda işsiz kaldı. Sayısını bilmediğimiz kadarı öldü. İşçi sınıfı ve emekçiler pandemiyle birleşerek derinleşen krizin yükü altında ezildi, intiharlar arttı. Ama patronların karları katlanmaya devam etti. Arttığı gibi bu süreci fırsata çevirmek için vampirleştiler. İşçi sınıfının bir araya gelmesinden, örgütlenmesinden nasıl korktuklarını, buna nasıl düşmanlık beslediklerini açıkça gösterdiler. Sendikalaşan arkadaşlarımızı ‘işten atmak yasak' denilse de ya ücretsiz izne gönderdiler ya da Kod 29 denilen ahlaksızlıkla, yani yalan ve dalavereyle işten attılar. İş cinayetleri alıp başını gitmiş durumda. Dünyanın her yerinde savaşlar sürüyor. İnsanlık kan ağlıyor, doğa da öyle. Ama dünyanın her yerinde isyanlar, işçi eylemleri bitmiyor. Bunlar bölük, pörçük belki ama birikiyor. Çağımızın Kawaları, bu eylemlerin birleşmesine ve bu kan emici düzenin tepesine balyoz gibi inmesine canla başla emek harcayanlar olacaktır. Bu duygularla tüm işçi ve emekçilerin, ezilen halkların mücadele günü olan Newroz'u kutluyor, o gün alanlarda olalım diyorum."