18 Eylül 2024 Çarşamba

DEM Parti'den Filistin ve Kürdistan'a yönelik saldırılara ilişkin açıklama

Siyonist İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırım saldırılarına ilişkin açıklama yapan DEM Parti Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Günay ve Öztürk, "Ortadoğu'da istikrarın sağlanabilmesi adına uluslararası aktörleri, saray rejimi ile Netanyahu başkanlığındaki savaş kabinesinin benzeşen ırkçı saiklerle yürüttüğü antiFilistin ve antiKürt saldırganlık karşısında barışçıl müzakereyi ve siyasi çözüm odaklı yöntemleri ön plana çıkaran bir yaklaşım içinde" olmaya çağırdı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüleri Ebru Günay ve Berdan Öztürk, soykırımcı İsrail'in Gazze'de büyük çoğunluğu sivil olmak üzere 40 binden fazla kişiyi katlettiği ve bilançonun her geçen gün ağırlaştığını kaydetti. Günay ve Öztürk, "İsrail'in açıklamaları ve şimdiye kadar sergilediği tutum, işgalciliğin bir adım daha öteye taşındığını ve Filistin halkının topyekün haritadan silinmesini amaçlayan bir yol haritasının uygulamaya konulduğunu göstermektedir" dedi.

Ortadoğu genelindeki şiddet döngüsünü ve toplumsal kimlikler arasındaki ayrışmayı derinleştiren her türlü girişimin karşısında tutarlı ve vicdani bir yaklaşımı esas alacaklarını belirten Eş Sözcüler Günay ve Öztürk, şöyle devam etti: "Netanyahu iktidarının 'terörle mücadele' adı altında işgal operasyonlarını Filistin topraklarına ve Lübnan'ın güneyine taşıma girişimlerinin çözümsüzlüğü derinleştireceği açıktır. Saray rejiminin, eş zamanlı olarak Suriye ve Irak topraklarında yine 'terörle mücadele' bahanesiyle sürdürdüğü askeri operasyonların özünün Kürt karşıtlığına dayandığı da açıktır. Bu bağlamda, Ortadoğu'da istikrarın sağlanabilmesi adına uluslararası aktörleri, saray rejimi ile Netanyahu başkanlığındaki savaş kabinesinin benzeşen ırkçı saiklerle yürüttüğü antiFilistin ve antiKürt saldırganlık karşısında barışçıl müzakereyi ve siyasi çözüm odaklı yöntemleri ön plana çıkaran bir yaklaşım içinde olmaya çağırıyoruz. Uluslararası aktörlerin, 'meşru güvenlik kaygısı' adı altında totaliter hükümetlerin şiddet ve işgal yöntemlerine yeşil ışık yakmasının sebep olduğu tahribatlar son derece ağır sonuçlara sebebiyet vermiş ve bölgesel krizlerin derinleşmesinde asli rol oynamıştır. Filistin-İsrail çatışmasında ve saray rejiminin sınır ötesi operasyonlarında ortaya çıkan bölgesel krizler karşısında demokrasi ve barış yanlısı tüm kesimleri ortak tutum almaya ve enternasyonalist dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz."