19 Eylül 2024 Perşembe

DEM Parti MYK: Dün direndik bugün de direneceğiz

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu Van'da gerçekleştirdiği toplantısında, saldırılara karşı direniş çağrısı yapıldı. Siyonist İsrail'in suikast ve katliam saldırıları, Güney Kürdistan ve Rojava'ya yönelik işgal saldırılarına değinilen açıklamada, Ortadoğu'nun ezilen Filistin ve Kürt halkıyla enternasyonalist dayanışma çağrısı yapıldı. Açıklamada, Kürt kültürü, diline yönelik saldırılara da değinildi, "Hiçbir baskı ve saldırı bizleri yıllar önce elde ettiğimiz kazanımlarımızın gerisine düşüremez. Bir halkın anadili, kültürü, şarkıları, sloganları, halayları tehdit ve şantaj konusu edilemez" denildi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) bugün Van'da toplandı.

Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler, partinin üye ve yöneticilerine yönelik saldırılara ilişkin değerlendirme yapılan toplantıda, siyonist İsrail'in katliam saldırıları ve Ortadoğu'da yaşananlar, Güney Kürdistan ve Rojava'ya yönelik işgalci saldırılar, Kürtçe şarkı eşliğinde halay çekenlere yönelik tutuklamalar, Kürtçeye yönelik saldırılar ele alındı.

Toplantının ardından yapılan açıklamada, "Ortadoğu'da halkların varlığını, dilini, kimliğini ve kültürünü yok sayan savaş iktidarları ile karşı karşıyayız. Bu iktidarların kendi siyasi bekaları ve çıkarları uğruna halkları felakete sürüklediğine şahitlik ediyoruz. Halklar arasına ekilmek istenen nifak tohumlarıyla bölgede ırkçılık ve faşizm tahkim edilmek isteniyor" denildi.

Siyonist İsrail'in Lübnan'a dönük saldırıları, Gazze Şeridi'nde 40 bine yakın Filistinlinin katledilmesi, Hamas lideri İsmail Haniye'nin İran'da siyasi suikastlara öldürülmesinin bölgesel savaş riskini arttırdığı belirtilen açıklamada, "Soykırım karşısında küresel çapta devletlerin sessizliğine/onayına karşı insani, ahlaki ve politik tutum almak tarihsel bir görev olarak önümüzde durmaktadır. Bu bağlamda Birleşmiş Milletleri ve diğer uluslararası kuruluşları bir kez daha Netanyahu hükümetinin ağır saldırılarını ve yarattığı katliamı durdurma konusunda aktif ve acil tutum almaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.

'GÜN SAVAŞA KARŞI YAŞAMI SAVUNMA GÜNÜDÜR'
Ortadoğu'nun yıllardır ezilen halklarından olan Kürt halkının siyasi ve idari kazanımlarının, hatta varlığının savaş ve şiddet politikalarıyla yok edilmek istendiğini vurgulayan DEM Parti MYK'sı, Güney Kürdistan ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimini hedef alan saldırılara dikkat çekti.

Benzer bir saldırının Türkiye'de Kürtlerin demokratik siyaset hakkına, varlığına, kültürüne ve diline yöneldiği ifade edilen açıklamada, "Aynı zamanda İran rejiminin, Kürt muhaliflere ve aktivistlere yönelik idam politikalarıyla da bir halkın varoluş ve siyaset hakkı yok edilmek istenmektedir" denildi.

ORTADOĞU'NUN İKİ EZİLEN HALKI: FİLİSTİNLİLER VE KÜRTLER
Ortadoğu'nun iki ezilen halkının Filistinliler ve Kürtler olduğu vurgulanan açıklamada, bu iki halka dönük saldırılara karşı başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu ve dünya halklarının savaşa karşı barışı örgütlemesi, ezilen halkların sesi olması, enternasyonalist mücadeleyi büyütmesi savaş ve saldırı politikalarını alaşağı edecek adımlar atması çağrısı yapıldı.

'DEMOKRATİK SİYASET HAKKINI SAVUNACAĞIZ'
Son günlerde Kürtlerin diline, halayına, şarkılarına, kültürüne ve kimliğine yönelen saldırılar, Kürt gençlerinin Yüksekova, Van ve Ankara'da gün ortasında işkenceye uğraması, DEM Partili belediyelerin çok dilli hizmetlerinin hedef alınmasına da değinilen MYK toplantısında, "Bu tür uygulamalar insanlık onuruyla bağdaşmayan, demokratik bir toplumda asla yeri olmayan ve kabul edilemez saldırılardır. Bu ırkçı ve Kürt düşmanı saldırılara karşı asla sessiz kalmayacağız, demokratik siyaset hakkımızı savunacağız ve her koşulda direneceğiz" kararı alındı.

'DÜN DİRENDİK BUGÜN DE DİRENECEĞİZ'
Diyalog ve müzakere çağrısı yapılan DEM MYK açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Bu kez de demokratik siyaset hakkımıza ve bir halkın varoluşuna, kimliğine ve kültürüne karşı geliştirilen bu sistematik saldırılara karşı asla susmayacağız. Demokratik tepkimizi ortaya koymaktan, demokratik protesto hakkımızı kullanmaktan asla geri durmayacağız. Nice fırtınadan geçtik, nice badireler atlattık, bedeller ödedik. Dün direndik, bugün daha büyük mücadele edeceğiz. Hiçbir baskı ve saldırı bizleri yıllar önce elde ettiğimiz kazanımlarımızın gerisine düşüremez. Bir halkın anadili, kültürü, şarkıları, sloganları, halayları tehdit ve şantaj konusu edilemez."

DEM Parti MYK toplantısı sonrasında yapılan açıklamada emek ve demokrasi güçlerine şu çağrıda bulunuldu:
" Gelin, hep birlikte Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye halklarına karşı tezgahlanan bu kirli ve ırkçı oyunu boşa çıkaralım, ortak mücadele etrafında birleşelim, dayanışmamızı büyütelim.
Anayasa Mahkemesinin kurumsal varlığını hedef alan, Can Atalay örneğinde de olduğu gibi kararlarını uygulatmayan, sosyal medya mecralarını hukuk dışı ve keyfi tutumlarla engelleyerek Anayasayı ve uluslararası sözleşmeleri çiğneyen, siyasi ve hukuki darbelerle iktidarını sürdüren anlayış karşısında da ortak demokratik tutumu ve mücadeleyi geliştirelim.
Muhalefet belediyelerine yönelik SGK borçları adı altındaki dayatmalarla halka her türlü hizmeti engelleme ve demokratik siyaseti işlevsizleştirme girişimlerine karşı mücadeleyi büyütelim."