24 Kasım 2024 Pazar

DEM Parti kadın eşbaşkan adaylarını tanıttı: Eşbaşkanlık mor çizgimizdir

DEM Parti Diyarbakır'da kadın eşbaşkan adaylarını tanıttı. DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, "Bir tarihimiz var ve bunu tekrardan yeşertmemiz gerekiyor. Bugün kayyımların tahribatını ortadan kaldıracak yegane sistem bizim belediyelerdeki kadın özgürlükçü sistemimizdir" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 31 Mart yerel seçimlerinde aday göstereceği kadın eşbaşkanları Diyarbakır'da düzenlenen etkinlikle tanıttı. Kentte bulunan bir otelde gerçekleşen etkinliğe, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

TÜRKOĞLU: EŞBAŞKANLIK MOR ÇİZGİMİZDİR DİYEREK YOLA ÇIKTIK
Saygı duruşuyla başlayan etkinlikte konuşan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, mücadelelerinden aldıkları güç ve kararlılıkla örgütlendiklerini söyledi. "Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızla eşbaşkanlık mor çizgimizdir diyerek yola çıktık" diyen Türkoğlu, ön seçimleri demokrasi şölenine çevirdiklerini ve buradan çıkan adaylarla burada yan yana geldiklerini kaydetti.

"Mücadele tarihinde büyük kazanımlara imza atmış bir Kürt kadın hareketi gerçekliğine sahibiz. Bugün meclis üyeliklerinden başlayarak kota, pozitif ayrımcılık, en son da eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık ile belki de dünyada bir ilki yerel yönetimlerde gerçekleştiren bir kadın hareketi gerçekliğimiz söz konusu" diyen Türkoğlu, eşbaşkanlık sistemiyle kadınlar şahsında tüm toplumun  mücadelesinin görünür kılındığını vurguladı.

'ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ'
Erkek egemen tekçi ulus devletinin yerel demokrasiyi inkar ederek yol almaya çalıştığını ifade eden Türkoğlu, "2014'ten itibaren hayata geçirmeye çalıştığımız yerel yönetimlerdeki bu model aynı zamanda toplumsal özgürlüğü inşa etme sistemidir. En çok da bundan korkuyorlar" dedi.

Yerel yönetimlerde inşa ettikleri modelin iktidarı sarstığını vurgulayan Türkoğlu, kadın özgürlükçü bu modelin binlerce yıllık kadın mücadelesinin somutlaştığı aşamayı gösterdiğini belirtti. "Bedel ödeyerek mevcut kazanımlarımızı elde ettik. Dolayısıyla kazanımlarımıza her ne şekilde saldırırlarsa saldırsınlar, bizler binlerce yıllık geleneğin temsilcileri olan kadın hareketleri olarak asla taviz vermeyeceğiz" diyen Türkoğlu, Siirt Belediyesi Eşbaşkan adaylarından Safiye Alagaş'ın gözaltına alınmasına da tepki gösterdi.

'TARİHİMİZİ YENİDEN YEŞERTMEMİZ GEREKİYOR'
Eşbaşkanlık sisteminden korkan iktidarın kayyumlarla tekçi rejimini inşa etmeye çalıştığına işaret eden Türkoğlu, yerel seçimlerde hem kayyumları göndereceklerini hem de kendi sistemlerini yeniden inşa edeceklerini söyledi. Türkoğlu, şöyle devam etti: "Bir tarihimiz var ve bunu tekrardan yeşertmemiz gerekiyor. Bugün kayyımların tahribatını ortadan kaldıracak yegane sistem bizim belediyelerdeki kadın özgürlükçü sistemimizdir. Kayyımlar, kadın merkezlerini kapattı, biz kadın merkezlerini daha güçlü bir şekilde hayata geçireceğiz. Bizler özgür eş yaşam alanları olarak kadın sığınaklarını kurduk, onlar kadın sığınaklarını kapattılar. Kadın sığınaklarını daha güçlü hayata geçireceğiz. Kadınlar eşit onurlu bir şekilde doğduğu yerde doysun diye, mevsimlik göçe gitmesin diye, kendi topraklarında eşit onurlu bir şekilde yaşasın diye kurduğumuz kooperatifleri tekrardan açacağız."

Çok dilli belediyeciliği hayata geçireceklerini vurgulayan Türkoğlu, "Onlar gençliğin sorunlarını görmezden geldiler, hatta gençliğin sorunları derinleşsin diye uğraştılar. Özel savaş politikalarını Kürdistan'da hayata geçirirdiler. Genç kadınların daha çok şiddet görmesini, taciz ve tecavüze maruz kalmasını sağlamaya çalıştılar. Bizler oluşturduğumuz gençlik ve kadın merkezleriyle, akademilerimizle aslında kadınların öz savunmasının öz örgütlülük ve öz bilinçten geçtiğini biliyorduk. Bunu hayata geçiriyorduk. Kayyım tahribatını ortadan kaldırmak için tekrardan gençlik merkezlerimizi, akademilerimizi, sanat kültür merkezlerimizi hayata geçireceğiz ve özel savaş politikalarına geçit vermeyeceğiz" dedi.

'KAYYUM ZİHNİYETİNİ KENTLERDEN SÜPÜRECEĞİZ'
Kayyum politikaları sonucu kadına yönelik şiddet, kadın cinayetlerinin arttığına işaret eden Türkoğlu, bunun hesabını da sormaktan asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. Türkoğlu, şöyle devam etti: "Gün be gün artan madde bağımlılığı ve uyuşturucu gibi meselelerin ana sebeplerinden biri yine kayyımlardır. Sokakları, mahalleleri daha çok uyuşturucuya bulaştırarak başta Kürt gençleri ve toplumunu çökertmeye çalıştılar. Her madde bağımlılığından kaynaklı yitip giden can için hesap sormak bizim görevimizdir. 31 Mart'ta kayyımları bu kentlerden süpürmek zorundayız. Sokaklarımızı daha temiz, daha güvenilir, daha eşitlikçi bir yaşamla inşa etmek için kayyım zihniyetini bu kentlerden süpüreceğiz."

Bütün bunların mücadele ve kararlılıkla sağlanabileceğini dile getiren Türkoğlu, "Bizler mücadelemizi tarihimizden alıyoruz. Şu an cezaevinde direnen kadın arkadaşlarımızdan alıyoruz. Şu an arkadaşlarımız bu ülkeye barış gelsin diye, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalksın diye açlık grevindeler. Yoldaşlarımızın aileleri, anneler aynı zamanda adalet nöbetindeler. Böylesi muazzam direnişlerin olduğu bu süreçte, bizler de kararlı duruşumuzla ve yeni yaşamı örme iddiamızla yol almak zorundayız. Bu bizim en temel görevimiz ve sorumluluğumuz. Bir yandan mücadele edeceğiz, inat edeceğiz, ısrarlı olacağız. Bu mücadele bugün eş başkanlık sistemi olarak hayat bulmuşsa kadınların inadından, ısrarından ve mücadelesindendir" ifadelerini kullandı.

HATİMOĞULLARI: ZOR ZAMANLARDA MÜCADELE VERİYORUZ
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Türkiye kadın hareketinin, Kürt kadın hareketinin el ele vererek özgün çalışmalarının, bağımsız kadın meclislerinin örgütlenmesi ile bizler bugüne kadar geldik. Bizler eğer bu salonda isek bugüne kadar başta feodalite olmak üzere 5 bin yıllık erkek egemen sisteme karşı kadınların verdiği mücadele tarihine borçluyuz bunları" dedi. Hatimoğulları, yaptıkları halk oylamasının tüm dünyaya örnek olacağını ifade ederek, "Esasen kent uzlaşısı dediğimiz şeyi bizler bu halk oylaması ile hayata geçirmiş olduk. Doğrudan demokrasinin tecelli etmesini sağladık. Çünkü adayları da halk kendi iradesi ile seçti" dedi.

Zor zamanlarda mücadele verdiklerini vurgulayan Hatimoğulları, "Bütün dünyada faşist, ırkçı, milliyetçi erkek egemen akımların dünyayı yönettiği bir dönemde siyaset yaparken yaşadığımız zorluklar hepimizin pratiğinde mevcuttur. Bizler 5 bin yıldır ezilen ve sömürülen kadınlarız. Şunu çok iyi biliyoruz faşist ırkçı akımlar iktidara geldiği zaman kadınların üzerindeki ezme ve sömürülme cenderesi katlanarak artar" dedi.

'KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ YEREL YÖNETİM ANLAYIŞIYLA YERELDEN DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRECEĞİZ'
Hatimoğulları şöyle devam etti: "Bu savaş cenderesinde Şili'den Arjantin'e, Tahrir Meydanı'ndan Rojava'ya, Bağdat'tan Hewlêr'e dünyanın dört bir yanında 'biat etmiyoruz, itaat etmiyoruz, mücadele ediyoruz' diyen bütün kadınlara selam olsun! Selam olsun Clara Zetkinlere, Rosa Luxemburglara, Behice Boranlara, Şirin Tekellilere, Sakinelere, Sevêlere, Hevrîn Xeleflere! Buradan onlara sözümüz olsun ki 31 Mart seçimlerinde başta kadın eş başkan adayları olmak üzere belediyeleri tek tek kazanarak, kayyımları tek tek göndererek, kayyımcı zihniyetle tek tek hesaplaşarak demokratik ve ekolojik bir belediyecilik anlayışıyla, kadın özgürlükçü bir yerel yönetim anlayışıyla yerelden demokrasiyi güçlendireceğiz."

Konuşmanın ardından sinevizyon gösterimi izletildi. Ayrıca DEM Partinin kadın seçim müziği tanıtıldı. Etkinliğin sonunda ise, kadın belediye eşbaşkan adayları tek tek sahneye çağrıldı.