DEM Parti: Çocuk işçi cinayetleri AKP'nin politikaları sonucudur
DEM Parti Çocuk Komisyonu, MESEM'lerde yaşanan çocuk işçi cinayetlerine ilişkin açıklama yaptı. Milyonlarca çocuğun eğitim hayatından mahrum bırakılarak işçileştirildiği belirtilen açıklamada, "Türkiye'de sermaye birikimi çocukların emeği üzerinden yükseliyor. Bizler, yaşamın özneleri olan çocukların haklarını savunmaya devam edeceğiz; özgür, adil ve güvenli bir dünyayı çocuklarla beraber inşa edeceğiz. Çocukların işçileştirilmediği bir yaşamı beraber kuracağız" denildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çocuk Komisyonu, Mesleki Eğitim Merkezleri'nde (MESEM) yaşanan çocuk işçi cinayetlerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Partinin Ankara'da bulunan genel merkez binasında açıklama yapan DEM Parti Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü İhsan Seylan, dün Urfa'da 5 çocuğun, kaldırımda bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdiği hatırlattı. Çocukların okulda, sokakta, oyun alanlarında olmak üzere yaşamın hiçbir alanında güvende olmadığını söyleyen Seylan, "Kamu otoritesinin görevi bu ve benzeri trafik kazalarını önlemek ve çocuk ölümlerinin önüne geçmek midir, yoksa günlerdir yaptıkları gibi tüm enerjilerini Kürtçe 'pêşi pêya, hêdî' yazılarını silmeye vermek midir? Buradan tekrar sormak istiyoruz" dedi.
3 Ağustos 2014'ta DAİŞ'in Şengal'e saldırısında binlerce Êzidî çocuk kadının kaçırıldığını anımsatan Seylan, bu çocuklarının büyük bir kısmının Türkiye'de olduğunu fakat kamu otoritesinin hiçbir çaba harcamadığını söyledi. En az 1300 çocuğun hala kayıp olduğu dile getiren Seylan, "Êzidî soykırımının 10. yılını doldurduğumuz bu günlerde kayıp çocukların akıbetini bilmemek oldukça yaralayıcıdır. Bu acıyı unutmadığımızı söylüyor; Türkiye'de, Kürdistan'da, Ortadoğu'da, dünyanın her yerinde çocukların sağlıklı bir şekilde güven ortamında büyümeleri için mücadele edeceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz" diye konuştu.
Seylan, MESEM'lerde, fabrikalarda, tarlalarda sermaye dostu AKP'nin kar hırsı uğruna çocukların yaşamını yitirdiğini söyledi. Son bir hafta içinde 4 çocuğun iş cinayetinde katledilmesine rağmen bu ölümlerin kamuoyunda yeterince yankı bulmadığı eleştirisini yönelten Seylan şunları söyledi: "Son olarak Konya'da 16 yaşındaki Eren Dağ, MESEM kapsamında çalıştırıldığı firmada elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu yılın başında MESEM'lerde yaşanan bir iş cinayetinin ardından, 'MESEM'lerde kurallar net ama bu olaylar bize uygulamada sorun olduğunu gösteriyor' demiş ve sorumluluktan kaçmıştı. MESEM'lerden her gün yeni bir çocuk cinayeti haber almamızın bizzat bakan ağzıyla savunulması, buraların rant ve kar uğruna denetimsiz bırakıldığının itirafıdır. Evet, çocukların iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirmesi iktidarın ekonomi-politik tercihlerinin bir sonucudur! İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre geçtiğimiz yıl en az 54 çocuk, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu yılın ilk beş ayında ise en az 24 işçileştirilmiş çocuk yaşamını yitirdi. Son 11 yılda toplam 671 çocuk bu iktidarın kaza, kader, fıtrat dediği cinayetler silsilesinde hayatını kaybetti."
'4 MİLYONA YAKIN ÇOCUK İŞÇİLEŞTİRİLDİ'
AKP'nin çocuk düşmanı politikalarının MESEM'lerle sınırlı olmadığına işaret eden Seylan, "TÜİK verileriyle saklanmaya çalışılsa da yaz aylarıyla birlikte sayıları, 4 milyona yaklaşan işçileştirilmiş çocuk gerçeğiyle karşı karşıyayız. İşçileştirilen çocuk cinayetleri sadece MESEM'lerde de karşımıza çıkmıyor. Mevsimlik tarım ve inşaat başta olmak üzere birçok sektörde çocuklar iş cinayetleri sonucu yaşamını yitiriyor. Devletin görevi çocukların güven içinde yaşayacakları ve nitelikli eğitime erişecekleri şartları sunmakken sermaye dostu politikaların ajandasının ilk sayfasında olan AKP, 'daha fazla kar' amentüsü ile çocukların en temel haklarını ellerinden alıyor" diye konuştu.
Yüzlerce çocuğun eğitim hayatından yoksun bırakılarak ağır ve insanlık dışı koşullarda tarlalarda çalıştırıldığını söyleyen Seylan, mevsimlik tarım işçiliğinin derinleşen yoksulluk nedeniyle tercih edildiğini belirtti. "Ağır çalışma koşulları, yetersiz beslenme ve hijyenik olmayan yaşam alanları, çocukların fiziksel ve ruhsal sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Zehirli tarım ilaçlarına maruz kalma riski de ciddi sağlık problemlerine yol açabilir" diyen Seylan, oyun oynama, dinlenme ve sosyal gelişimlerini destekleyici faaliyetlerde bulunmamanın çocukların duygusal ve psikolojik gelişimini olumsuz etkilediğini söyledi.
ÇOCUKLAR KÖPEKLERİN SALDIRISINDA DEĞİL İŞ CİNAYETLERİNDE KATLEDİLİYOR
Sokakta yaşayan köpeklerin toplanarak katledilmesinin önünü açan yasa tasarısının çocuklar üzerinden manipülasyonla yasalaştırıldığını hatırlatan Seylan, çocukların köpeklerin saldırısı sonucu değil iş cinayetlerinde katledildiğini şu örneklerle açıkladı: "Son bir hafta içerisinde 15 yaşındaki Esmanur, 18 yaşındaki Elif, 17 yaşındaki Fatih ve 15 yaşındaki Alperen iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetti. Esmanur, 15 yaşında bir tarım işçisiydi. Ablasıyla birlikte Urfa'nın Viranşehir ilçesinden çalışmaya gittiği Bursa'da traktörün devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. Alperen Kocayavuz, 15 yaşında, Ankara'da çalıştığı inşaatın 6. katından asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi. Fatih Curlu, 17 yaşında, Kayseri'de yem karma makinesi ile traktör arasında sıkışarak hayatını kaybetti."
'ÇOCUKLARIN HAKLARINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Türkiye'deki sermaye birikiminin çocukların emeği üzerinde yükseldiğini vurgulayan Seylan, "AKP-MHP iktidarının ekonomi politikaları ve emek sömürüsü vahşi kapitalist koşullardan farksızdır. Bizler, yaşamın özneleri olan çocukların haklarını savunmaya devam edeceğiz; özgür, adil ve güvenli bir dünyayı çocuklarla beraber inşa edeceğiz. Çocukların işçileştirilmediği bir yaşamı beraber kuracağız. Çocuk, yaşam, özgürlük" diye konuştu.