Cumartesi Anneleri Ferhat Tepe için adalet istedi
1011. hafta eyleminde Galatasaray Meydanında yan yana gelen Cumartesi Anneleri, 31 yıl önce gözaltına alınıp katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe için adalet istedi.
Cumartesi Anneleri, 1011. hafta eyleminde bir kez daha Galatasaray Meydanını çevreleyen polis bariyerlerinin önünde yan yana geldi. Ellerinde karanfiller ve gözaltında kayıpların fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını Setenay Eren okudu.
31 yıl önce Bitlis'te gözaltında katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe'nin hikayesini kamuoyuyla paylaşan Eren, 19 yaşındaki Ferhat Tepe'nin 28 Temmuz 1993'te Bitlis şehir merkezinde silahlı ve telsizli üç kişi tarafından kaçırıldığını söyledi.
Ailesi ve Özgür Gündem'in tüm başvurularına rağmen devlet yetkililerinin Tepe'nin gözaltında olmadığını iddia ettiğini kaydeden Eren, "Kaçırılmanın ardından, ailenin evine telefon eden bir kişi, Ferhat Tepe'yi, Türk İntikam Tugayı adına kaçırdıklarını, serbest bırakılması için babası İshak Tepe'nin partisinden istifa etmesi ve 1 milyar lira para ödemesi gerektiğini söyledi" dedi.
'14 TANIK İŞKENCELİ SORGUDA GÖRDÜ'
Eren, şöyle devam etti: "O dönemde DEP Bitlis İl Başkanı olan İshak Tepe, telefonda konuştuğu kişinin sesini, kısa süre önce bir toplantıda kendisini tehdit eden Tatvan Tugay Komutanı Korkmaz Tağma'nın sesine benzettiğini kamuoyuyla paylaştı. Her yerde Ferhat'ı arayan ailesi ve gazetesi onun ağır işkence görmüş bedenine 13 gün sonra 'meçhul kişi' olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaştı. Resmi kayıtlara göre Ferhat, kaçırıldığı yere yaklaşık 400 kilometre uzaklıktaki Hazar Gölü'ne yüzmeye gitmiş, ancak yüzme bilmediği için boğulmuş ve balıkçılar tarafından bulunmuştu."
Ferhat Tepe'nin bedeninde ağır işkence izleri bulunduğuna, onu kaçırılırken ve Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı'nda işkenceli sorguda gören 14 tanık olduğuna dikkat çeken Eren, buna rağmen iç hukuk yollarından sonuç alınamadığını söyledi.
AİHM TÜRKİYE'Yİ MAHKUM ETTİ
Tepe'nin AİHM'e başvurduğunu ve AİHM'in soruşturmada "şaşırtıcı eksiklikler" tespit ettiğini belirten Eren, "Olayın aydınlanması için hükümetin, AİHM'le işbirliği yapmadığını; gerekli bilgi, belge ve tanıklara ulaşımı engellediğini ve etkin bir cezai soruşturma yürütmediğini belirterek Türkiye'yi mahkum etti" dedi.
Ailenin son olarak başvurduğu AYM'nin 2016 yılında "etkin soruşturma yapılmadığı" gerekçesiyle hak ihlali kararı verdiğini ifade eden Eren, buna rağmen zamanaşımını gerekçe gösteren AYM'nin dosyanın yeniden açılmasını engellediğini söyledi.
'KAÇ YIL GEÇERSE GEÇSİN ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Eren, şöyle devam etti: "Ferhat'ın kaybedilişinin 31. yılında bir kez daha vurguluyoruz: Türkiye'de yaygın bir sorun olan cezasızlık uygulamaları, mevcut iç hukuk yollarının kayıp yakınlarına hiçbir çözüm sunmamasına neden olmaktadır. Etkili bir soruşturmanın amacı, hesap verebilirliği sağlamak ve suçlular üzerinde caydırıcı etki yaratmaktır. Devletin etkin soruşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirmemesi, benzer suçların bugün ve gelecekte işlenmesine zemin hazırlamaktadır. Kaç yıl geçerse geçsin Ferhat Tepe için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz."
Eylem, Galatasaray Meydanına karanfillerin atılmasıyla son buldu.