5 Ekim 2024 Cumartesi

Cizre'de tek ses: Özgürlük

Onbinlerin buluştuğu Cizre Newrozu'nda konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, tecridin savaş olduğunu belirterek, "Kürt ve Ortadoğu halklarının talebi Öcalan'ın özgürlüğüdür" dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde sabahın erken saatlerinden itibaren ulusal kıyafetleriyle alana akın etti. Alana girmeye çalışanlar HES kodu nedeniyle polis kontrol noktalarında uzun süre bekletildi. Alanın etrafında 2 kilometreye yakın bir insan kuyruğu oluşurken, kalabalık her geçen dakika arttı. Alanı dolduran kitle, "Bijî serok Apo", "PKK halktır, halk burada", "Bijî berxwedana zindanan" ve "HDP halktır, halk burada" sloganları attı. Newroz alanına sığmayan kitle, alanın etrafında davul zurna eşliğinde halay çekti.

Kontrol noktasında kitlenin içeri girmesine zorluk çıkartan polis, onbinlerce kişinin olduğu alana gaz bombası attı. Polisin engeline tepki gösteren halk alanın etrafındaki polis barikatlarını yıkarak alana girdi.

'CİZRE NEWROZ'LARIN KENTİDİR'
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, kitleye hitap etti. Son bir haftadır devletin Cizre'deki Newroz kutlamalarına yasak getirmeye çalıştığını belirten Başaran "Bir haftadır Cizre'de Newroz kutlamak yasak diyorlar. Bize bir haftadır siz eğer Cizre'de Newroz kutlarsanız bin 500 kişiyle kutlayacaksanız. Ama siz bugün onlara en güçlü cevabı verdiniz. Cizre Newroz'ların kalesi, Cizre Newroz'ların kentidir. Bugün bütün engellemelere rağmen Cizre halkı Newroz alanına aktı. Cizre Newrozu AKP ve MHP iktidarına gereken cevabı verdi" dedi.

Kürtlere ve HDP'ye karşı 2015 yılından beridir geliştirilen saldırıların aralıksız sürdüğünü kaydeden Başaran, "Bu saldırıların yoğun olduğu yerlerden biride Cizre'dir. Cizre'yi yaktılar, yıktılar ve onlarca arkadaşlarımızı bodrumlarda katlettiler. Kenti ablukaya aldıkları zaman saldırılarla Cizre'ye geri adım attırmak istediler. 'Biz katledersek, yok edersek bitirirler ve direnmekten vazgeçerler' dediler. Ama Cizre direnmekten, mücadele etmekten vazgeçmedi ve bu saldırılar mücadeleyi daha çok güçlendirdi" diye belirtti. 2015 yılından bugüne Kürt halkına karşı özel bir savaş politikası, yok etme politikası yürütüldünü belirten Başaran, "Kentlerimizi yıktılar. Onlarca belediye eşbaşkanlarımız, il yöneticilerimizi tutukladılar. Belediyelerimiz işgal edildi. Bu da yetmiyormuş gibi her gün bizi engelleyerek susturmak ve demokratik siyaseti tasfiye etmek istiyorlar. Bu saldırılarla bizlere, 'Hak talep etmeyin, siz bu topraklarda yaşayabilirsiniz ama hak isteyemezsiniz' deniliyor. Bu saldırılarla Kürt iradesini yok etmek istediler. Kürt halkına, 'Siz kendinizi yönetemezseniz' dediler. Bugün de HDP'yi kapatacağız diyorlar. HDP'nin kapısına mühür vuracağız deyip arkadaşlarımız siyaset yasağı getiriliyor. Ama biz buradayız, alanlardayız. HDP halktır, HDP kadındır, HDP halkların özgürlük talebidir. Kimsenin gücü HDP'yi kapatmaya yetmez. Bugün Ankara'dan Cizre'ye Newroz ruhuyla alanlarda AKP ve MHP iktidarına diyoruz ki; HDP'yi kapatmaya gücünüz yetmez. HDP halktır, HDP gençliktir, HDP barıştır, HDP çocukların geleceği ve umudur. Hiç kimse halkların partisini kapatamaz" diye konuştu.

'İKTİDARIN SÖZÜYLE VEKİLLİK DÜŞMEZ'
Başaran, "Bugün iktidar tarafından bizlere dönük bir saldırı daha gerçekleşti. Kocaeli  milletvekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu'na sosyal medya da bir paylaşım yaptığı için 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bu da yetmiyormuş gibi vekilliğini düşürdüler. Çok iyi bilinmelidir ki bu iktidar saldırılarla, darbelerle ayakta duruyor. Halk olarak onların elinden bu güçlerini alsanız yapabilecekleri hiçbir şey olmaz. Bugün de sayın Gergerlioğlu Meclis'te gözaltına alındı. Biz de Cizre'den Gergerlioğlu'na selamlarımızı yolluyoruz. Gergerlioğlu yıllardır halkların barışı ve özgürlüğü için mücadele eden bir siyasetçidir. Bu iktidar bir sözle halkın seçilmişinin vekilliğini düşüremez. İktidar da şunu çok iyi bilsin ki; bizler  bu halkın ruhuyla Meclis'te yer alıyoruz" dedi.

'TECRİT SAVAŞTIR'
Tecridin savaş olduğunu söyleyen Başaran, "Bilindiği üzere 5 yıldır sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeler engelleniyor. Son günlerde sosyal medyada sayın Öcalan üzerinden bir takım haberler yayıldı. Sayın Öcalan'ın sağlığından ve güvenliğinden kuşku duyuyoruz. Bugün bu söylemleri yayanları bizler çok iyi tanıyoruz. Bu haberlerin yayılmasını yapan devletin kendisidir. 22 yıldır sayın Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış bir tecrit var. Bu tecritte gayri meşru ve hukuksuz bir şekilde yürütülüyor. Sayın Öcalan ailesi ve avukatları ile görüştürülmüyor. Biz kadınlar, gençler ve Kürt halkı olarak biz buradan AKP-MHP İktidarına sesleniyoruz; tecrit bugün toplumsal bir hal alarak yayılıyor. Tecrit kadınlara dönük şiddettir, tecrit ekonomik krizdir, tecrit savaştır. Bundan dolayı da sayın Öcalan ile bir an önce görüşmeler gerçekleştirilmeli ve bu söylemlerin önüne geçmelidir. Biz buradan iktidara sesleniyoruz Kürt halkı bu hukuksuz tecridi kabul etmiyor. Tecridin kaldırılması halkların ortak talebidir. Bugün cezaevlerinde 115 gündür arkadaşlarımız açlık grevinde. Talepleri sayın Öcalan üzerinde ki tecridin son bulmasıdır. Arkadaşlarımız en ağır koşullarda bu eylemlerini sürdürüyorlar. Talepleri bizlerin talebidir. Talepleri, Kürt ve Ortadoğu halklarının talebidir."

'2021 YILI KADIN YÜZYILI OLACAK'
2021 yılının kadın yılı olacağını ifade eden Başaran sözlerini şöyle tamamladı: "Yaşamın öncülüğü yapan, yeni yaşamı yaratan kadındır. Bu iktidar nasıl ki her şeyin düşmanı ise, kadınların da düşmanıdır. İktidar Kürtlerin düşmanıdır, iktidar barışın düşmanıdır. Her gün 3 kadın katlediliyor. 3 kadın AKP'nin yürüttüğü politikalar sonucu katlediliyor. Ama kadınlar yaşamın her alanında direniyor, mücadele ediyor. AKP'nin politikalarına kadınlar her yerde cevap veriyor. Şiddete uğrayan kadınlar karakolu başvuruyor ama eve geri gönderiliyor. Türkiye'de kadınlar hiçbir şekilde korunmuyor. Bir kişi sokağa çıkıp demokratik bir eylem yaptığında binlerce polis gidip gözaltı yapıyor. Ama bir kadın katledildiğinde tek bir polis bile görevlendirilmiyor. Kadınlar katledildikten sonra da suçlanıyor. Katledilen kadın, suçlanan kadın. En son da İstanbul sözleşmesini feshettiler. İstanbul sözleşmesi 2011 yılında bütün partililerin desteklemesi ile birlikte imzalandı. Ama bugün AKP iktidarı darbe siyaseti ile gece saat 2'de hızını alamayarak feshetti. Biz kadınlara bununla ne mesaj verilmek isteniyor? Biz buradan sesleniyoruz, İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçilmezimizdir. Biz büyük bedellerle elde ettik. Sizler feshedemezsiniz. Biz kadınların mücadelesi devam ediyor. Bizler inanıyoruz ki 2021 yılının kadın yüzyılı olacaktır, 2021 yılı halkların özgürlük yılı olacak."

Başaran'ın ardından Koma awazê Botan ve sanatçı Merve Admiş sahne aldı ve söyledikleri stranlarla kitleyi coşturdu.

Polisin tekrar müdahale baskısına karşı program planlanandan önce bitirildi.