5 Ekim 2024 Cumartesi

Çepni'den Suruç katliamı için çağrı: Adalet için birlikte, sokakta mücadele edelim

Suruç katliamı davasında 21 duruşma boyunca yaşanan hukuksuzlukları sıralayan HDP Milletvekili Çepni, ilk heyetten kararı veren son heyete kadar mahkemenin delilleri karartma, sorumluları gizlemeye çalıştığını, katliamı aydınlatmakla ilgilenmediğinin altını çizdi. Suruç için adalet mücadelesinin mahkeme salonlarından ibaret olmadığını vurgulayan Çepni, sokak sokak mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu. "Biz bitti demeden Suruç davası bitmez" diyen Çepni, tüm ezilenleri Suruç için birlikte mücadele çağrısı yaptı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, tek bir sanığın üzerine yıkılarak katliamdaki sorumluluğu bulunanların üzerinin örtülmesi için 22 Ekim'de kapatılan Suruç katliamı davasına ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. 

Suruç katliamının ardından adalet mücadelesi yürütenlere dönük gözaltı, tutuklama, kaçırma, tehdit; anma eylemlerine yönelik polis saldırısı, işkenceli gözaltıları hatırlatan Çepni, aynı tutumun mahkemelerde de devam ettiğinin altını çizdi. 

Çepni, ilk günden kararı veren heyete kadar değişen mahkeme heyetlerinin katliamı aydınlatmak yerine örtmek için çabaladığını, delilleri kararttığını, katilleri ortaya çıkarmak yerine gizlemeye; yaralıları, katledilenleri, ailelerini cezalandırmak için uğraştığını söyledi. 

'BÖYLESİ BİR KATLİAMDA TEK CEZA ALAN YAKUP ŞAHİN OLDU'
22 Ekim'de görülen 21. duruşmada Suruç davasının sonlandığını belirten Çepni, ailelerin, yaralıların ve avukatların savunma hakkının engellendiğini, mahkeme salonuna asker yığıldığını anımsattı ve şöyle devam etti: "O insanlar bu koşullarda mahkemede adalet aramaya çalıştı. Ve o mahkemede tek sanık Yakup Şahin'e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Böylesi bir katliamın tek ceza alanı Yakup Şahin oldu."

HUKUKSUZLUKLARI MADDE MADDE SIRALADI
HDP Milletvekili Murat Çepni, 21 duruşma boyunca davada yaşanan başlıca hukuksuzlukları şöyle sıraladı: 
▪ "İçişleri Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2021 tarihinde Sultanahmet ve Suruç katliamına patlayıcı temin eden DAİŞ'li terörist yakalandı diye bir haber basına servis edildi. Açıklamada adı geçen Azzo Halaf Süleyman El Aggal ile saldırıyla bağlantısı olan Mahir El Aggal dosyaya dahil dahi edilmedi. İçişleri Bakanlığı'nın doğrudan dosyayla ilgili açıklama yapmasına rağmen bu iki IŞİD'li cani dosyaya dahil edilmedi. 
▪ Katliam öncesi ve sonrasına ilişkin görüntüler dava dosyasına üç buçuk yıl sonra eklendi. Katliam sonrasına ilişkin beş saatlik görüntü ortada yok. Yani beş saatlik kamera kayıtları silinmiş. Eksik görüntülerle ilgili bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı. Avukatların tüm başvuruları yok sayıldı. 
▪ Abdurrahman Alagöz'ün Suruç'ta kimlerle ilişkiye girdiğiyle ilgili hiçbir kayıt dosyaya eklenmedi. Oysa buna ilişkin çok sayıda takip ve bilgi var. İlçe Emniyet Müdürü ve iki polis hakkında yapılan yargılamada 'görevi ihmalden' mahkumiyet verildi, 7 bin 500 TL'ye çevrildi. Aileler bu kararla ilgili AYM'ye başvurdu. AYM yaşam hakkı ihlali olmadığını, başvurunun kabul edilmeyeceğini belirterek, aynı zamanda oraya giden yüzlerce insanın da suç işlediğini belirtiyor. Ülke içerisinde seyahat özgürlüğü kapsamında dahi değerlendirilebilecek böyle bir gezi suç olarak görülüyor AYM tarafından. 
▪ Davanın tek tutuklu sanığı, 104 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın sanığı olan Yakup Şahin hiçbir duruşmaya getirilmedi. Tüm talepler bu anlamda reddedildi. Yaralılar ve ailelerin katile doğrudan soru sorması engellendi.
▪ Katliamın ardından olay yerinde fotoğraf çekerken yurttaşlarca yakalanıp polise teslim edildikten sonra sakalları kesilerek serbest bırakılan İmam Abdullah Ömer Aslan hakkında, ifadesi dahi alınmadan 16. duruşmada takipsizlik kararı verildi. Katliam yaşanıyor, ortalık her yer kan, insanlar yerde can mücadelesi veriyor, ayın anda polis yerde yatan insanlara saldırıyor, bu esnada fotoğraf çekecek muhtemelen IŞİD'in medyasında yayınlayacak kişi halk tarafından yakalanıyor, polise teslim ediliyor, sakalları tıraş edilerek karakolun arka kapısından serbest bırakılıyor...
▪ '7 Haziran-1 Kasım arasında olanların ne olduğunu açıklarsak kimse yerinde duramaz' diyen dönemin Başbakanı şimdi ise Gelecek Partisi'nin Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun dosya kapsamında dinlenmesi talebi reddedildi. Açık bir ifade olmasına rağmen bu da reddedildi. Tüm bunlar yaşanırken mahkeme 22 Ekim'de dosyayı bir kişiye ceza vererek kapattı, katilleri korudu, delilleri karattı. Çünkü Suruç katliamı aydınlatılabilseydi, hem öncesi hem de sonrası açısından tüm bu katliamlar engellenecekti."
IŞİD'in tüm katliamlarında devletin rolü olduğunun net bir şekilde açığa çıkarılabilecekken, engellendiğini vurgulayan Çepni, Saray'ın işçi, emekçi, ezilenlere karşı savaş açtığını, Suruç katliamı aydınlatılsaydı bunların tüm verilerle ortaya çıkacağını kaydetti. 

'YAKUP ŞAHİN KARARI KARANLIK ODALARDA VERİLECEK'
21. duruşmaya dair yaşananlara ilişkin, şöyle devam etti Çepni: "Yakup Şahin Ankara'dan ceza almıştı. Suruç'ta da aldı. Onu ne zaman ne şekilde tahliye edecekler bilemiyoruz. Birçok IŞİD'linin bir şekilde tahliye edildiği gibi o da böyle bir şeyle karşı karşıya kalabilir. O karanlık odalarda verilecek karar.

'ADALET MÜCADELESİ YÜRÜTENLER BİR KEZ DAHA CEZALANDIRILDI'
ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, yaralılar Çağla Seven, Koray Türkay, oğlu Çağdaş Aydın'ı katliamda kaybeden Feti Aydın, dava avukatlarından Sezin Uçar hakkında soruşturma kararı verdi heyet. Sebep, mahkeme esnasında tutumlarından kaynaklı hakaret ettikleri gerekçesi. Böylelikle bir kez daha cezalandırılıyorlar. Bilinmezlik yok. Bir tercih var, bilinçli yürütülen bir süreç var. Biz Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç yaralıları ve Suruç'ta katledilen 33'lerin yoldaşları olarak eşitlik, adalet, demokrasi mücadelesi yürütenler olarak, bu davanın burada kapanmayacağını söylüyoruz. Biz bitti demeden bu dava bitemez."

'SURUÇ İÇİN ADALET MÜCADELESİNİ BİRLİKTE YÜRÜTELİM'
Suruç katliamı için adalet mücadelesinin mahkeme salonlarından ibaret olmadığının altını çizen Çepni, işçi sınıfına, emekçilere ve tüm ezilen halklara seslendi ve şu çağrıyı yaptı: "Meydanlarda bulunduğumuz her alanda mücadeleyi sürdüreceğiz iki elimiz katillerin yakasında olacak. Kimse bu katliam davasını sıradanlaştıramaz. Her katliamın kendine özgü politik siyasal yanı var. Her katliam Saray tarafından bilinçli bir şekilde fırsata çevrilmeye çalışıldı. Suruç katliamına seyirci kalmayın, Suruç katliamının hesabını sorma mücadelesine katılın. Aldığımız her sonuç bugün yaşadığımız her zulmün çaresi olacak. Bütün katliamlara karşı adalet mücadelesinde aktif bir biçimde bulunalım. Suruç için adalet herkes için adalet mücadelesini yükseltelim."

 

#SuruçDavasıKapatılamaz https://t.co/lluWtWSO6R

— Murat Çepni (@MuratCepniHDP) November 2, 2021