4 Ekim 2024 Cuma

Çepni: Devlet gençliğin örgütlenmesini engellemeye çalışıyor

Dernek ile vakıflara kayyum atanmasının önünü açan "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi" üzerine Meclis Genel Kurulu'nda konuşan HDP Milletvekili Murat Çepni, yasanın amacının gençliğin örgütlenmesinin engellemek olduğunu söyledi.

HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanın Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi"nin 33'üncü maddesi üzerine Meclis Genel Kurulda konuştu.

Bini aşkın dernek ve kurum bu yasa düzenlemesine karşı itirazlarını dile getirdiğini ifade eden Çepni, "Fakat biz burada yaptığımız bütün tartışmalar boyunca, iktidarın bu çağrılara, bu itirazlara yanıt vermediğini bir kez daha görmüş olduk ve buradan bu yasanın çıkarılmasıyla birlikte örgütlenme hakkına karşı bir saldırı yürütülen dernekler ve demokratik kitle örgütleri buna karşı mücadelesini kuşkusuz çok daha yüksek bir biçimde sürdürecekler" dedi.

Yasanın amaçlarından birinin de gençliğin örgütlenmesinin önüne geçmek olduğuna dikkat çeken Çepni, "Gençlik bugün, özellikle on sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde iki tür saldırıyla karşı karşıya kaldı. Birincisi, gençliğin geleceksizlik ve işsizlik baskısı koşulları altında kalmasıyla birlikte yaşadığı bir problem. İkincisi de gençliğin örgütlenmesine yani demokratik özgürlükçü örgütlenmelerine dönük yürütülen saldırılar oldu" diye belirtti.

Çepni konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geçtiğimiz günlerde 19 Aralık'ta Sincan Cezaevinde çıplak arama işkencesine maruz kalan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri Yücel Yavuz ve Taylan Devrim Eryılmaz'ın maruz kaldığı işkencedir. Bu genç arkadaşlarımız SGDF üyeleriydiler. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu, 2005 yılında kuruldu ve temel amacı olarak da birincisi özerk demokratik üniversite, ikincisi de demokratik, bilimsel, ana dilde eğitim mücadelesi yürütmekti; yani gençliğin karşı karşıya kaldığı tüm baskılara, zulme karşı hem kendi cephelerinden bir mücadeleyi geliştirmek hem de ezilenlerin demokrasi, özgürlük ve sosyalizm mücadelesine kendi cephelerinden katkı sağlamak için kurulmuş bir dernekti ve bu dernek kurulduğundan itibaren çok ciddi saldırılara maruz kaldı. Yasal bir dernek olmasına rağmen dernek çalışması doğrudan, yasa dışı kabul edilerek iddianamelere konu edildi. Derneğin çok sıradan çalışmaları, önlükleri dahi delil olarak mahkemeye sunuldu, yine, bu derneğin ismi dahi iddianamelere koyuldu. SGDF üyeleri gözaltına alındılar, tutuklandılar, kaçırıldılar ve işkenceye maruz kaldılar; daha da önemlisi ajanlaştırma işkencelerine tabi tutuldular. Evet, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu, buna rağmen bir taraftan akademik, demokratik mücadele yürütürken, ama, aynı zamanda Suruç'ta olduğu gibi 'Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz' diyerek orada Rojava devrimiyle buluşmak, dayanışmak için gittikleri Suruç'ta katledilen gençlerdi. Dolayısıyla SGDF egemenlerin ve faşizmin çok doğrudan hedefi hâline gelmişti."

İzmir'de kurulan 33 Düş Yolcusu Kültür ve Sanat Evi'nin 33 düş yolcusunun anısını yaşatmak için kurulan bier dernek olduğunu hatırlatan Çepni, OHAL kararnamesiyle kapatıldığını söyledi. Çepni, "Yine, Ankara'da kurulmuş Fabrika Kolektif Üretim Merkezi yani yine gençliğin merkezi kapatıldı. Yine, İzmir SGD kapatıldı. Bunlar sadece şu anda sayabildiklerim dolayısıyla gençliğin bu dönemde, aslında bu yasayla beraber karşı karşıya kaldığı durum ve risk çok daha ciddi bir risktir" diye konuştu.

Sincan Hapishanesi'nde çıplak arama, ayakta sayım işkencesine maruz kalan SGDF'lileri selamlayan Çepni, "Onların sesi olacağımızı buradan bir kez daha söylüyorum ve tüm gençliğe, tüm devrimci sosyalist gençliğe de şunu söyleyerek bitirmek istiyorum: Bu mücadele kuşkusuz çok onurlu bir mücadele, bu mücadelede gençliğin rolü çok belirleyici durumda dolayısıyla biz bu coğrafyada özgürlüğü, demokrasiyi ve sosyalizmi hep birlikte ancak mücadele ederek kazanacağız" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.