4 Ekim 2024 Cuma

Buldan: İktidar artık son demlerini yaşıyor

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Diyarbakır 3  Olağanüstü Kongresi'nde konuştu, "İktidar artık son demlerini yaşıyor. Kimsenin gücü bizi bu topraklardan silmeye asla ve asla yetmeyecektir" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, "Örgütlü gücümüzle tecridi kıralım, demokratik özgür yaşamı inşa edelim" şiarıyla 3. Olağanüstü Kongresi'ni gerçekleştirdi. Kayapınar ilçesinde gerçekleştirilen kongre dolayısıyla salon çevresi polis ablukasına alındı. Kongrenin gerçekleştirildiği salona, "Eşbaşkanlık mor çizgimizdir", "Devrimci gençlik ruhuyla tecridi parçalıyoruz", "Tecride hayır zindanlara özgürlük", "Sarayın, savaşın, yandaşın bütçesine karşı halkın bütçesini savunuyoruz" yazılı pankartlar ve Deniz Poyraz'ın posteri asıldı.

Kongreye, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürdistani partilerin temsilcileri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Diyarbakır İl Örgütleri, Barış Anneleri Meclisi, Kürt Dil Platformu, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Badıkan Aşireti Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BAD-DER), Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği temsilcileri katıldı. 

TECRİT PROTESTO EDİLDİ
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin protesto edildiği kongrede, "Bijî Serok Apo", ve "Bê Serok jiyan nabe" sloganları atıldı. Hapishanelerde artan insan hakları ihlallerine karşıya tepki gösteren kongre katılımcıları, "Bijî berxwedana zindanan" sloganı attı. Kongre öncesi kadınlar zılgıtlar eşliğinde halay çekti.

KONGRE DENİZ POYRAZ'A ATFEDİLDİ
Saygı duruşuyla başlayan kongrede açılış konuşmasını yapan HDP il yöneticisi Mehmet Ali Altınkaynak, baskı ve tutuklamalara rağmen ayakta olduklarını belirterek, Kürt siyasetinin kararlı mücadelesini sürdürdüğünü kaydetti. Kongrelerinin yeni sürece güçlü bir çıkış olduğunu dile getiren Altınkaynak, "Halkımız bizlere sahip çıktı, bugünlere geldik. Baskı uygulayanlar, bu salona baksın" dedi.

Daha sonra seçilen Divan Kurulu, kongrenin İzmir'de katledilen Deniz Poyraz'a atfettiklerini açıkladı.

CEYLAN: KİMSE KÜRTLERE DİZ ÇÖKTÜREMEZ
Kongrede konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, tutuklu Eşbaşkan Hülya Alökmen Uyanık ve yöneticileri selamladı. AKP iktidarın "Çöktürme Planı" kararıyla son 6 yılda Kürtlerin tasfiyesine yönelik saldırıların olduğunu belirterek, "Sizi tasfiye edeceğiz diyenler, tasfiye oldular. AKP-MHP faşizmine karşı direnler oldukça, kimse bizlere, Kürt halkına diz çöktüremez. Amed şahsında Kürt halkına direniş ve mücadeleleri için şükranlarımızı sunuyoruz" dedi.

SAVAŞA KARŞI DEMOKRASİ ISRARI
AKP'nin savaş siyaseti yürüttüğünü dile getiren Ceylan, "Savaşta ısrar ediyorlar. Türkiye'nin ekonomik durumuna bakın. AKP ve MHP'nin memleketi ne hale getirdiğine bakalım. Savaş siyaseti, çökme siyasetine dönüştü. Bizler buna karşı demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Demokratik siyasetle onlara kaybettireceğiz. Savaş siyaseti, kayyım siyasetidir, Kürtleri bu şekilde iradesiz bırakmaya çalışıyorlar. Bizler HDP olarak kayyım siyasetine karşı mücadeleyi büyüteceğiz" ifadelerini kullandı.

Tutuklu HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'nın, kongreye gönderdikleri mesajları okundu.

TAŞKIRAN: ÜÇÜNCÜ CEPHEYE İHTİYAÇ VAR
ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, 7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlatarak, benzer şekilde yeni bir döneme girildiğini belirterek, "Halklarımızın, Kürdistan'ın direnişinin sonuç alabileceği bir sürece giriyoruz. Bu çürümüş sömürgeci rejimi yıkmanın, yeni bir yaşamı kurmanın dönemine girdik. Bizim geleceğimiz Rojava'dadır. İşçi sınıfı ve Kürt halkının, diğer halkların özgür geleceğini kurmak için üçüncü cepheye ihtiyaç var. HDP Türkiye halklarının dikkat merkezinde. Bu nedenle kapatma meselesi gündeme geldi. HDP teslim alınamadı, Kürt halkına diz çöktürülemedi. Bundan da sonuç alamayacaklar. Sokaklar bunu gösteriyor. Şimdi hiç korkmadan, Kürdistan'ı inkar edenleri, Kürt halkını yok sayanları, faşizmi yıkmanın zamanı. Gelecek Kürt halkının, halklarındır" şeklinde konuştu.

ÇİFTYÜREK: KÜRT PARTİLER TUTUM ALMALI
Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise, Cumhur İttifakı'nın "Çöktürme Planı"nın çöktüğünü belirterek, "Biz size boyun eğmeyeceğiz" dedi. Kürt partilere seslenen Çiftyürek, "Seçimden seçime ittifak olmaz. Kürt halkının sorunları var. Sınır ötesinde hayati sorunlarımız var. İttifakın seçimi beklemeden tutum alması gerekiyor. Kürdistan siyasetine çağrımız şudur: Sömürgecileri birleştiren Kürdistan, kendi birliğini de oluşturmalı" diye konuştu.

ÖZTÜRK: SIKIŞTILAR
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk de, konuşmasına kongreye katılan anneleri selamlayarak başladı. İktidarın pusulasının yanlış olduğunu dile getiren Öztürk, "Bu nedenle iktidar doğru yolu bulamıyor. Kürt düşmanlığından her zaman pusulaları yanlışı göstermiştir. Kürt halkı direnişinde, mücadelesinde her zaman mesajını verdi. Sıkıştılar, yine Kürdistan'a çıkarma yaptılar. Kürtlerin Türkiye tarihini belirleyeceğini biliyorlar. Vaatlerinize kimse aldanmaz artık. Kürtlerin dilini bile yasakladınız, konuşulmasına dahi izin vermediniz. Herkes haddini bilecek" şeklinde konuştu.

'KÜRTLER DİZ ÇÖKMEDİ'
Öztürk, şunları söyledi: "Son 7 yıla baktığımızda, Çöktürme Planı ile eski zihniyetle ya 'Kürtleri bu kez tasfiye edeceğiz' yada 'Kürtlere diz çöktüreceğiz' dediler. Ama sonuç alamadılar. Saldırıları arttırmalarına rağmen arkadaşlarımızın duruşları, Mazlumların, Sakinelerin duruşuyla diz çökmediler. Kürtler haklı oldukları için diz çökmediler.

SAVAŞLA SONUÇ ALAMADILAR
"Sadece Bakur'u hedef almadılar. Rojava'da Kürtlerin elde ettiği statüyü yok etmeye çalıştılar. Rojava'daki statü tüm halkların statüsüdür. Dedik ya pusulaları yanlış, doğruyu bilmiyorlar. Efrîn'i, Serêkaniyê'yi işgal ettiler. Bugün Başur Kürdistan'ı işgal ediyorlar. 'Musul, Kerkük bizimdir' diyenler, Kürdistan'da Kürt iradesiyle yaşamasına izin vermeyeceklerini açık açık söylüyorlar. 40 yıldır savaşı dayattılar ama sonuç alamadılar. Çözüm savaşta değil. Bu savaşta sadece iktidar çıkarları var. Bu şekilde ayakta kalabiliyorlar. 

KÜRTLER 40 YILDIR DİRENİYOR
"Kürtler de 40 yıldır bu savaşa karşı direniyor, çözümün diyalogda olduğunu söylüyor. Buradan bir kez daha belirtelim, 7 yıldır yapmadığınız kalmadı. Ölüm, yıkım, talan, tutuklama… Biz yine buradayız, taleplerimizi daha güçlü dile getiriyoruz, daha güçlü bir duruşumuz var, irademiz daha güçlü. Yol ve yöntemleriniz yanlış. Pusulanız sadece Amerika ve Rusya'yı gösteriyor. Zaman zaman ABD, zaman zaman Rusya'nın kapısını çalışıyorlar. Son ziyaretlerde sonuç alamadılar. Kürt düşmanlığıyla, savaşla ömürlerini uzatmaya çalışıyorlar. Ömürleri kısaldı, biz biliyoruz, Türkiye halkları da bu gerçeği artık görmeli.

ÖCALAN'IN ÖNÜ AÇILMALI
"Kürt sorununun çözümü demokrasiden, diyalogdan geçer. Bu da Sayın Öcalan'ın önünün açılmasıyla mümkün. Putin ve Biden size derman olmaz. Sayın Öcalan sadece Kürt halkı için değil, Türkiye halkları, Ortadoğu için umuttur. Bugün dünya halkları Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü talep ediyor. Bu gerçekliği görün. Diyalog dışında bir seçenek yok. Kürtler özgürleşmedikçe, demokratik bir Türkiye'yi inşa etmedikçe, mücadeleye devam edeceğiz."

AMED MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEDİ
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Diyarbakır İl Örgütü'nün 3. Olağanüstü Kongresi'nde konuştu.

Buldan "Cezaevlerinde olan Demirtaş'a, Yüksekdağ'a, Kışanak'a, Tuncel'e, Zeydan'a, Baluken'e, Tuğluk'a, Hülya Alökmene, ismini sayamadığım yol arkadaşlarıma sevgi ve selamlarımızı gönderiyorum. Aramıza yeni katılan, cezaevinden çıkan Çağlar Demirel'e aramıza hoş geldin diyorum. Bütün arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşacakları gün uzak değildir. Rehine politikaları ile HDP'yi engelleyebileceklerini, boyun eğdirebileceklerini sanıyorlar. Bunu hiçbir zaman başaramadılar. Çünkü HDP boyun eğmez, vazgeçmez. HDP ne cezaevlerine sığar ne meydanlara. HDP bir deryadır. Amed buna şahittir. Amed, tarihi boyunca çok zalimler gördü, zulümler gördü. Amed darağaçları gördü, işkence tezgahları gördü ama Amed halkı onurundan, iradesinden, kimliğinden mücadelesinden vazgeçmedi. İradesini asla hiç kimseye teslim etmedi" dedi.

BU SALONA BAKSINLAR
HDP bütün baskı ve engellemelere karşı gücünü Amed halkından aldığını vurgulayan Buldan, "HDP'nin arkasında milyonların inancı, iradesi, kararlılığı ve Türkiye halklarının ortak umudu vardır. Bu salonda sadece kongre gerçekleştiremiyoruz. İrademizi, kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Barış irademizi ve mücadelemizin haklılığını da ortaya koyuyoruz. HDP'yi engelleyebileceklerini sananlar bu salonun coşkusuna, kararlılığına, iradesine baksınlar. Sadece bu salonda değil Amed'in tarihi Newrozlarına baksınlar, Amed halkının barışa olan ısrarına baksınlar, seçimlerde ortaya koyduğu iradeye baksınlar. Çok tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bir tarafta Kürt düşmanı, barış ve demokrasi düşmanı tekçi iktidar düzeni var. Diğer tarafta Türkiye halklarının büyük demokrasi mücadelesi var. Türkiye ve Ortadoğu'ya ışık tutacak tarihsel bir barış mücadelesi var. Bu mücadele yıllardır Kürt halkının emek vererek bedel ödeyerek yürüttüğü bir mücadeledir. Kadınların ve gençlerin mücadelesi var, kimse inkar edemez. Büyük bir kararlılık ile demokrasi ve barış etrafından büyük bir kenetlenme var. Bu sadece Kürt halkının kenetlenmesi var. Sadece Kürtlerin değil elbette bu kenetlenme, Türk halkının, Alevilerin, Ermenilerin, Süryanilerin de büyük bir emeği ve mücadelesi var" diye kaydetti. 

Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü: "İşte HDP'nin cesaretine ve yükselişine bakınca kaybedeceğini gören bir zulüm düzeni olduğunu ifade etmekte fayda var. Ama HDP'ye bakınca umudu, aydınlık geleceği ve onurlu bir barışı gören milyonlar var. Biz onlardan bir adım öndeyiz. Onlar artık son demlerini yaşıyor. Bizi görmeyenler, tanımayanlar, bizi zindanlara atanlar, katledenler gittikçe eriyenler, çürüyenler ve bu ülkenin siyasi tarihinde son demlerini yaşayanlardır. Biz Kürtler olarak, bu topraklara kök salmış toplum olarak varız, var olmaya devam edeceğiz. Kimsenin gücü bizi bu topraklardan silmeye asla ve asla yetmeyecektir. Bunu değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizim mücadelemiz eşitçe yaşayabileceğimiz onurlu bir barışla örülen ortak geleceği kurmak içindir. Bizim mücadelemiz demokratik cumhuriyeti oluşturmak içindir. Kadınların özgürce yaşadığı, gençlerin kendi geleceğini belirleyeceği demokratik bir sistem kurmak içindir.

İKTİDAR İLK SEÇİMDE GİDECEK
"Ülkeyi uçurumun kenarına getiren, ekonomik ve sosyal krizleri halklarımıza yaşatan yozlaşmış düzen değişecektir. Her gün biraz daha çürüyen bu iktidar halkımızın gücü ve mücadelesiyle önümüze konulacak olan ilk seçimlerde gidecektir. Buna Türkiye halklarının gücü ve kararlılığı var. Kimsenin şüphesi olmasın. Biz HDP olarak 27 Eylül'de açıkladığımız deklarasyonumuz ile birlikte bu çürümüşlükten kurtulmak için ortaya güçlü bir çıkış yolu sunduk. Bu yeni dönemi başlatmak için hep birlikte demokrasi ittifakını Amed'den Tekirdağ'a, Karadeniz'den Akdeniz'e büyütmenin zamandır. Bu deklarasyon Türkiye halklarına bir çıkış yolu sunmaktadır. Her kim ki bu düzenden rahatsızsa, zulüm görüyorsa, bu düzenin değişmesini istiyorsa bu deklarasyon etrafında kenetlenmeyi kendisine ilke edinmek durumundadır.

HDP TÜRKİYE'Yİ KURTACAKTIR
"HDP bunu başarmak için meydanlardadır, sokaklardadır, köylerdedir. Büyük buluşmalar gerçekleştiriyoruz. Gittiğimiz her kentte, her köyde, her yerde büyük bir coşku ve umutla karşılanıyoruz. Bu da bize büyük umutlar veriyor. Demek ki halkımız bu ülkede HDP'den başka bir çıkış yolu görmüyor. Türkiye'yi kurtaracak olan HDP'dir, HDP'nin siyasetidir diyor. Biz bu kadar görkemli karşılanıyoruz. Bu nedenle AKP-MHP iktidarı, HDP'lilere saldırıyor. Bir tutuklama ve gözaltı furyası ile HDP'nin çalışmalarını sekteye uğratmaya çalışıyorlar. En fazla gözaltı ve tutuklamaları yaşayan kent olan Amed'de bu görkemli kongreyi gerçekleştiriyoruz. Onlara verilecek en büyük cevap bu salonun görkemli duruşudur. 

PARTİMİZİ KAPATAMAYACAKLAR
"Bununla da sınırlı kalmıyorlar. Karşımıza kumpas davaları ve Kumpas Kobani davasını çıkardılar. Şunu ifade etmek isterim ki bizler mahkeme salonlarını da demokrasi mücadelesi yürüttüğümüz alanlar haline getirdik. Onlara eyvallah demeyeceğimiz salonlar haline getirdik. onlar mahkeme salonlarında bizi yargılamıyor biz onları yargılıyoruz. Cezaevinde tutulan siyasetçiler AKP ve MHP'yi yargılıyorlar. Karşımıza komplo davaları ile çıkmayı mertlik, insanlık zannediyorlar. Sandıklarda bizi yenemedikleri için komplo davaları ile karşımıza çıkmayı yol olarak önlerine koydular. Başarabileceklerini sanıyorlar. Asla bizi yenemeyecekler, asla partimizi kapatamayacaklar halkımız dimdik karşılarında durmaya devam edecekler.”