Buldan: Despotik erkek düzene son noktayı kadınlar koyacak
HDP kadın il eşbaşkanları toplantısında konuşan Buldan, erkek egemen düzene son noktayı koyacak olanın kadınlar olduğunu kaydetti. Buldan, İmralı'yla görüşmenin çok acil bir ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın il eşbaşkanları, yeni dönem politik mücadele hattını belirlemek için HDP Genel Merkezinde toplantı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, tutsak edilen kadın siyasetçileri selamladı.
Kadınlar için ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan, gerek dünyada gerek bölgede gerekse de ülkede önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte bir araya geldiklerini dile getiren Buldan, "Sarsılmaz denilen despot yönetimler bugün kadınların saçının teliyle titremekte, kadınların jin, Jiyan, azadî sloganlarıyla adeta çatırdamaktadır. Halklar arasına örülmek istenen duvarlar kadınların dayanışması ve direnişiyle yıkılmaktadır. Sınırlar üzerinden yürütülen savaşlar kadınların tüm sınırları aşan ve dalga dalga büyüyen barış mücadelesine çarpmaktadır" dedi.
"Jin, jiyan, azadî"nin dünya kadınlarının büyük özgürlük umuduna dönüştüğünün altını çizen Buldan, "Kadın düşmanı katliamcı zihniyet şunu iyi bilsin ki, kadınlar nasıl ki Jîna Amini'nin saçının telini yerde bırakmadıysa, Nagihan'ın kalemini de bırakmayacak. O kalem gerçekleri, kadınların hakikatini ve kadınların mücadelesini yazmaya ve yükseltmeye devam edecekti" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın önceki gün grup konuşmasında, "PKK'nin 5 tane, 10 tane, 15 tane çocuğu var" sözlerini hatırlatan Buldan, Kürt halkını hedef gösteren bu ırkçı düşmanlığının asla başaramayacağını söyledi.
Kadınların bir yandan kazanımlarını ve haklarını gasp edip yaşam alanlarını daraltan iktidarın öte yandan yarattığı derin ekonomik krizle kadınları ve tüm toplumu büyük bir açlığın ve yoksulluğun pençesine sürüklediğini dile getiren Buldan, "Emekçi enflasyon karşısında eriyen maaşıyla kira, fatura ödeyebilmek için temel gıdasından kısmak zorunda kalıyor" dedi.
Maden işçisinin denetimsizlik ve cezasızlık yüzünden katledildiği bir ülke yaratıldığına dikkat çeken Buldan, "Yaşadığımız büyük ekonomik çöküşün sebebi; iktidarın kendi bekasını kurtarmak için yürüttüğü hukuk tanımaz uygulamalardır, sürdürdüğü savaş politikalarıdır, büyüttüğü yolsuzluk çukurudur. Ekonominin çökertildiği yer tam da adaletin ve hukukun bitirildiği noktadır. Krizin nedeni doğanın talan edilmesidir, tarım alanlarının, meraların, ormanların ranta sermayeye açılmasıdır. Çoklu krizler; bir şarkıdan, bir konserden, bir festivalden korkup tüm etkinlikleri yasaklayan özgürlük ve yaşam tarzı düşmanı zihniyetin bir sonucudur. Kadınların sürekli şiddet çemberinde tutulması ve yaşam haklarına sürekli olarak saldırılması tüm toplumsal yaşamı, demokratik hakları ve özgürlükleri hedef almaktadır. İşte çoklu krizin en büyük nedenlerinden biri budur, kadın düşmanlığıdır. İrade gaspıyla birer paylaşım alanı olarak görülen belediyelerimizin kayyımlar eliyle talan edilmesinin sonucudur Türkiye'nin bugün yaşadığı bu çoklu krizler. Kürt düşmanlığı ve savaş politikalarının, diyalog ve çözümü engellemeye yönelik ağırlaştırılmış tecridin, cezaevlerinde ağırlaştırılan işkencenin Türkiye'yi getirdiği yer işte bu büyük yıkımdır" dedi.
"Heyetimizin İmralı'ya giderek görüşme gerçekleştirmesi çok acil bir ihtiyaçtır" diyen Buldan, şöyle devam etti: "Özellikle sınır ötesi operasyonlarda uluslararası hukukun, savaş ve insanlık suçu olarak nitelendirdiği bir takım kimyasal saldırı araç ve malzemelerinin kullanıldığına dair son günlerde ciddi haberler, bulgular ve iddialar kamuoyuna yansımaktadır. Bu tehlikeli durum, hem bölge halklarına hem de bu ülkeye büyük zararlar vermektedir. Daha fazla yıkımlara yol açmadan bu yoldan derhal dönülmelidir. Bu konu bağımsız heyetlerce araştırılarak hakikat bir an önce açığa çıkarılmalı ve gereği yapılmalıdır. Çözüm, çatışma ve güvenlikçi siyasette değil diyalog ve müzakereci siyasettedir. İşte bu nedenle biz dün İmralı Cezaevine Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere bir heyet olarak başvuru yaptık. Bir an önce bu başvurumuzun dikkate alınarak heyetimizin İmralı Adasına gitmesi ve Sayın Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirmesi bu ülkenin geleceği açısından elzemdir. Ve çok acil bir ihtiyaçtır."
Bu despotik erkek düzene hiç kuşkusuz kadınların son noktayı koyacağını söyleyen Buldan, "Hepimizin bu bilinç ve sorumlulukla hareket edeceğine ve çalışacağına, her gün her an alanlarda, meydanlarda, sokaklarda, evlerde canla başla çalışacağımıza olan inancımız tamdır. Kararlıyız, kesinlikle başaracağız. Yarınlara dair en güçlü sözü biz kadınlar söyleyeceğiz. Geleceği biz kadınlar belirleyeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi, 21'inci yüzyılı faşizmin, karanlığın, savaşların, ırkçılığın yüzyılı haline getirmeye çalışanlara karşı, 21'inci yüzyılı kadınların özgürlük yüzyılı yapacağız. Ve nasıl ki jin, jiyan, azadî'yi 21'inci yüzyılın özgürlük sloganı haline getirdiysek, 21'nci yüzyıl da bizim yüzyılımız olacak, kadınların yüzyılı olacak. Jin, jiyan, azadî ile sözlerimi tamamlamak istiyorum" dedi.