GÜNCEL
Buldan: Çorlu'daki kazadan DDY ve Ulaştırma Bakanlığı sorumludur
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Kadın Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, "Çorlu'da yaşanan olay kaza değildir, cinayettir. Çorlu'dan geçen Halkalı-Muratlı hattının menfez bakım ihalesini iptal eden Devlet Demir Yolları'nın üst düzey yöneticileri ve Ulaştırma Bakanlığı bu olayın sorumlularıdır" dedi.
HDP Kadın Meclisi, HDP Genel Merkezi'nde bir araya geldi. Toplantının basına açık kısmında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 24 Haziran seçimlerinin ardından ilk kadın meclisi toplantılarını yaptıklarını ve yol haritalarını belirleyeceklerini söyledi.
ÇORLU'DAKİ TREN KAZASINDA DDY VE ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SORUMLUDUR
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yaşanan tren kazasında yaşamını yitirenleri anan Buldan, "Çorlu'da yaşanan olay kaza değildir, cinayettir. Çorlu'dan geçen Halkalı-Muratlı hattının menfez bakım ihalesini iptal eden Devlet Demir Yolları'nın üst düzey yöneticileri ve Ulaştırma Bakanlığı bu olayın sorumlularıdır. Ağır bir ihmal ve tedbirsizlik söz konusudur. Bu olayda ihmali olanların bir an önce cezalandırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu tür olayların kaza denilerek geçiştirilmesine asla izin vermeyeceğiz" diye belirtti.
HDP HEYETİ ÇORLU'YA GİDİYOR
Buldan, "HDP olarak Çorlu'ya ben ve Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli'nin de aralarında olduğu büyük bir heyetle gideceğiz, incelemelerde bulunacağız ve yaralı arkadaşlarımızı ziyaret edeceğiz" dedi.
SORUMLULARA GEREKLİ CEZA VERİLMELİ
Soma katliamı davasında kararın Çarşamba gününe ertelenmesine değinen Buldan, " 301 vatandaşımızın göçük faciasında yaşamını yitirdiği bu gerçeklik açığa çıkmalı ve sorumlulara gerekli cezanın verilmesi gerekmektedir" diye kaydetti.
KADINLAR HDP'NİN BAŞARISININ ALTINA İMZA ATTILAR
24 Haziran'da yapılan seçimleni ilişkin konuşan Buldan, "24 Haziran ilk defa başkanlık sisteminin onaylanacağı, önemli bir seçim dönemiydi. OHAL koşullarında, binlerce insanın tutuklu olduğu, HDP'ye yoğun baskıların yapıldığı bu süreçte HDP olarak büyük bir başarı elde ettik. Yüzde 10'luk seçim barajının sadece HDP'ye uygulandığı bu dönemde, her türlü baskıya rağmen HDP parlamentoya girmeyi başarmıştır. Bizim yanımızda olan, bizimle el ele yürüyen tüm halklarımıza teşekkür ediyoruz. Her türlü zorluğa rağmen, faşizmin kurumsallaşmaya başladığı bu dönemde bizi Meclis'e taşıyan başta kadınlara teşekkür ediyoruz. Kadın arkadaşlarımız büyük emek vererek başarının altına imza attılar" diye belirtti.
EŞİT TEMSİLİYETİ SAĞLAYAMAMAK EKSİKLİĞİMİZDİR
Büyük bir başarıya imza attıklarını ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Buldan, "Diğer partilere oranla en yüksek kadın temsiliyetini sağlayan partiyiz. Ama eşit temsiliyeti tam olarak sağlayamadık. Bunun için de bütün kadınlara özeleştirimizi sunuyoruz. HDP 67 milletvekilinin yüzde 50'sini kadın olarak parlamentoya taşımayı hedef olarak koymuştu ama 26 kadın arkadaşımız Meclis'e geldi. Bunun yeterli olmadığını biliyoruz. Bundan sonraki süreçlerde karar mekanizmalarımızın her yerinde hedeflediğimiz temsiliyete ulaşmak için büyük bir çaba sarf edeceğiz" dedi.
Bugün yeni sisteme geçileceğini hatırlatan Buldan, "Hem parlamentoda bir yemin töreni gerçekleşecek hem de Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir törenle yeni sisteme geçiş yapacak AKP hükümeti ve yandaşları. Bu geçiş hiçbir derde deva olmayacak. Sorunlar katmerlenecek. Bu sistemden bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini her platformda ifade etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
FAŞİZM DEVAM EDİYOR
Dün yayınlanan OHAL'in son KHK'sı ile yaşanan ihraçlara değinen Buldan, "Bu sistemin an itibariyle göstermiştir ki faşizm devam edecek. KHK ile binlerce insanın haksız hukuksuz bir şekilde görevden alınmaları önümüzdeki dönemde de yeniden yönelim olacağının işaretidir. Yine ODTÜ'de gözaltına alınan öğrenci arkadaşlarımızın da yanındayız. Gözaltılara, tutuklamalara son verilmelidir" dedi.
Buldan konuşmasını şu ifadelerle sonlardırdı:
"Son günlerde yaşanan çocuk ölümlerine değinmeden geçemeyeceğiz. Eylül'ün, Leyla'nın ölümünde hükümetin sorumluluğu vardır. Bir ülkede kadın bakanlığı yoksa, çocuk bakanlığı yoksa bu tür olayların önüne geçemezsiniz. Bir an önce bir kadın bakanlığının, çocuk bakanlığının kurulması gerekmektedir. Hem çocuk ölümleri hem de kadınlara yönelik taciz, tecavüzün önlenmesi konusunda bu bakanlıkların kurulması çok önemli bir adım olacaktır. Ama bizim bu konudaki tekliflerimizin kabul edilmemesi AKP'nin bu konuya yaklaşımının göstergesidir. Sadece idamla bu işin çözülmesi anlayışı kabul edilemez. Bu tür olayların önüne idamla geçilemez. Hem çocuk ölümleri hem kadın cinayetleri hem de kadına yönelik şiddet ve istismar konularında hükümeti bir kez daha sorumluluğa davet ediyoruz."