BTS 'sürgünler geri alınsın' şiarıyla Ankara'ya yürüyüş başlattı
BTS, TCDD'deki sürgünlere karşı "Sürgünler geri alınsın" şiarıyla İzmir, İstanbul, Adana ve Diyarbakır Garları önünde yapılan açıklamalarla Ankara'ya yürüyüş eylemi başlattı.
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) tarafından TCDD'deki sürgünlere karşı "Sürgünler geri alınsın" şiarıyla İzmir, İstanbul, Adana ve Diyarbakır Garları önünde yapılan açıklamalarla Ankara'ya yürüyüş eylemi başlattı.
İSTANBUL
BTS, Haydarpaşa Garı önünde yaptığı açıklamaya HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu ve çok sayıda kişi katıldı.
"Sürgünlere karşı yürüyoruz, sürgünler geri alınsın" yazılı pankartın açıldığı eylemde, "Sürgüne hayır Haydarpaşa gardır", "Size de çıkabilir sürgün", "Yetti gari", "Sürgün bizi yıldıramaz", "Pandemide sürgün", "Tek derdimiz ekmek parası", "Sürgüncüler hesap verecek" yazılı dövizler de taşındı.
Eylemde konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, salgın döneminde emekçilerin çalışmaya zorlanırken hukuksuzca sürgünlerin yaşandığına dikkat çekti. "Tüm bu uygulamaları yapanlar, vicdansızlıkla hayata geçiriyor" diyen Aydoğan, baskılara teslim olmayacaklarını ve mücadele edeceklerini vurguladı.
KESK Şubeler Platformu adına konuşan Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Ayfer Koçak, Ankara'ya yapılacak yürüyüşü hatırlattı ve "Yolları hepimizin yoludur" dedi. Kapitalist modernitenin dayatmasına kabul etmeyeceklerini söyleyen Koçak, "Kamusal alanda kalması gefeken eğitim, taşımacılık gibi sektörlere saldırıların halka yönelik saldırılardır" ifadelerini kullandı.
BTS Genel Başkanı Hasan Bektaş ise yasa, yönetmelik ve Anayasa tanımlayarak kendinizi mutlak güç yerine koyan yöneticilerin 164 yıllık kurumun kamuoyunda tartıştırıldığını söyledi. Bektaş, sürgün edilen 31 kişiden 15'inin sendika üyesi olduğu bilgisini verdi. "Sorduğumuzda rotasyon dediler" diyen Bektaş, kurumun 164 yıllık tarihinde rotasyonun olmadığının altını çizdi.
Liyakatsiz atamalarla demiryolunun kimyasıyla oynandığını ve 2002'den bu yana bu nedenle çok sayıda kazaların meydana geldiğinin altını çizen Bektaş, "Yanlış yapıyorsunuz dedik. Olmazsa olmazları var dedik. Bunlara da bakmadilar. BTS'yi önlerinde bir engel olarak gördüler. Vatan, millet, Sakarya diyerek, kendi kurumunu satmakla vatanseverlik olmaz. 164 yıllık bu kurum Kurtuluş Savaşının en önemli kurumu sürgünleri tartışıyorlar" diye konuştu.
Bektaş, sözlerini "Zafer direnen emekçinin olacak sürgünler sona erecek" sloganlarıyla bitirdi.
Basın metnini okuyan Vedat Akbayer, sendika tarafından sürgün kararının geri alınması amacıyla dört koldan yürüyüşe başlayacaklarını söyledi. Akbayer, yürüyüşün amacını söyle açıkladı: "Sürgünlerin geri alınması, hulle atamaların iptal edilmesi için İstanbul, İzmir, Adana ve Diyarbakır'dan yola çıkarak 4 Haziran Perşembe günü Ankara'da TCDD Genel Müdürlüğü önünde olacağız."
Açıklamanın ardından yola çıkmak üzere araçların olduğu yere doğru yüründü. Yürüyüş sırasında, "İşte sendika işte KESK" sloganı atıldı.
İZMİR
İzmir'de Alsancak Garı önünde yapılan açıklamaya ESP, EMEP, HDP'nin de olduğu siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri de katıldı.
"Sürgünlere karşı yüşüyoruz" pankartının açıldığı eylemde konuşan KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, "Yasalarla, Anayasayla, uluslararası sözleşmelerle korunmuş haklarımızı idari, keyfi tasarrufla nasıl yasaklayabilirsiniz. Sendikal faaliyet haktır engellenemez" dedi.
"Suç işliyorsunuz" diye belirten Gezen, bu suçun hesabının yargı önünde verileceğini vurguladı. Gezen "Bugün burada arkadaşlarımızın neden sürgün edildiğini bir kere daha altını çizelim. Arkadaşlarımız sürgün ediliyor. Çünkü arkadaşlarımız özelleştirmelerle, piyasaya açılmış ulaşım hakkında, esnek güvencesiz çalışmayla halkın ulaşım hakkının nasıl tehlikeye atıldığına bir bir ortaya koydular. Pamukova'nın Çorlu'nun Ankara'nın Konya'da yaşanan kazaların nedenlerini bir bir ortaya koydular. Kamu gücünü kullananların bunlarda asli sorumluluğunu, siyasi iktidarın bundaki asli sorumluluğunu ortaya koydular. işte bu yüzden hedef alınıyorlar. Haklarına sahip çıktıkları için hedef alınıyorlar" diye konuştu.
Ardından yapılan basın açıklamasını okuyan BTS Şube Başkanı Erdal Akyol "TCDD Genel Müdürlüğü tarafından 11 Mayıs 2020 tarihinde alınan kararla; 13'ü sendikamız üyesi 29 demiryolu çalışanı sürgün edilirken aynı tarihte Yandaş Sendika üyesi 53 çalışandan bir kısmı kendi istedikleri yerlere atanırken bir kısmı ise yasa ve yönetmeliklere aykırı bir şekilde hülle atamayla görevde yükseltilmişlerdir. Bu haksız, hukuksuz ve adaletten uzak kararın geri alınması amacıyla 11 Mayıs 2020 tarihinden bugüne kadar yaptığımız tüm girişimlere hiçbir olumlu cevap verilmezken, 27 Mayıs tarihinde ise Sendikamız Merkez Yürütme Kurulu üyesi Rıza Ercivan ile Sendikamız eski Genel Başkanlarından Yavuz Demirkol'un kendi istekleri dışında işyerleri değiştirildi. Yani sürgün edildiler. Yapılan bu hukuksuzluğa sessiz kalmak, kabullenmek demektir, başka hukuksuzlukların yaşanmasının önünü açmak demektir, yaşanacak mağduriyetlere göz yummak demektir" dedi.
DİYARBAKIR
Diyarbakır'daki eylemin adresi Diyarbakır Garı oldu. Eylem nedeniyle Gar çevresi polis ablukasına alınırken, TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet polisleri konuşlandırıldı.
"Baskılar bizi yıldıramaz, demir yolu halkındır satılamaz" sloganının atıldığı eylemde konuşan BTS Genel Merkez Yöneticisi Ahmet Eroğlu, "haksız ve hukuksuz" şeklinde nitelendirdiği sürgünlerin geri alınması için bir dizi faaliyet başlattıklarını, ancak TCDD Genel Müdürün bu taleplere olumsuz bir tavır göstererek görüşmeyi kabul etmediğini söyledi.
Ardından basın açıklamasını okuyan BTS Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Bozkurt, demiryollarında, siyasi kadrolaşmanın artan bir şekilde yaşanması ile liyakatsiz ve hülle atamalar karşısında hakkı yenen, mağdur edilen çalışanların yanında olduklarını belirtti. Doğru bir personel politikasının hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyenb Bozkurt, demiryollarında hak ettiği yere gelmesi gereken kadroların yerine bilgisi, birikimi, tecrübesi olmayan, siyasi yakınlıklarını kullanarak unvan alan ve çoğunlukla demiryolculuğu bilmeyen, hak etmeden atanan yöneticiler tarafından BTS'nin düşman ilan edildiğini kaydetti.
BTS üye ve yöneticilerini sindirilmek ve korkutulmaya çalışıldığına dikkati çeken Bozkurt, şöyle devam etti: "İşte bu nedenle, TCDD Genel Müdürlüğü tarafından 11 Mayıs 2020'de alınan kararla; 13'ü sendikamız üyesi 29 demiryolu çalışanı sürgün edilirken, aynı tarihte yandaş sendika üyesi 53 çalışandan bir kısmı kendi istedikleri yerlere atandı, bir kısmı ise yasa ve yönetmeliklere aykırı bir şekilde hülle atamayla görevde yükseltilmişlerdir. Ulaştırma emekçileri, dostları ve sendikal mücadelemize sıcak bakan fakat üyemiz olmayan tüm arkadaşlara şunu belirtmek isteriz ki; bugün adaletten uzak, haksız ve hukuksuz bu kararın durdurulmaması önümüzdeki süreçte BTS üyeleri ile birlikte tüm çalışanlarının her an istekleri dışında başka işyerlerine gönderilecekleri yeni hukuksuzlukların yaşanacağı anlamına gelmektedir. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası olarak, yaşanan bu haksız hukuksuz karar karşısında tüm çalışanları birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Gelin sürgünlere karşı birlikte mücadele edelim."
MADEN GİRİŞİNDE ENGEL
Diyarbakır'dan yola çıkan BTS üyeleri, Elazığ'ın Maden ilçesinin girişinde kontrol noktasında durduruldu. Jandarmanın, İlçe Kaymakamlığının verdiği talimatı gerekçe göstererek, sendikalıların kente girişine izin vermeyeceklerini belirtti. Yollarına devam edemeyen BTS yöneticileri ve üyeleri, ilçe girişinde beklemeye devam ediyor.
ADANA
BTS'nin sürgünlere karşı bugün başlattığı Ankara yürüyüşünün Adana kolu yola çıktı. Hareket öncesi Adana Tren Garı içinde yapmak istedikleri açıklama ve yürüyüş polislerce engellendi. Adana Tren Garı önünde konuşan BTS Adana Şube Başkanı Tonguç Özkan, TCDD Genel Müdürlüğü'nün yetkisi olmamasına rağmen yürüyüşe izin verilmemesi için illerin emniyet müdürlüklerine yazı gönderdiğini anımsatarak, BTS'nin verdiği mücadeleden dolayı hedefte olduğunu söyledi. Polisin ve TCDD'nin engelleme girişimine tepki gösteren Özkan, "Peki biz Çorlu tren kazasını söylemeyelim mi? Olmayan altyapı nedeniyle göz göre göre gelen kazayı söylemeyelim mi? Ankara Hızlı tren kazasını söylemeyelim mi? Sinyalizasyonu olmayan yerde mevzuata aykırı şekilde hızlı tren çalıştırdınız. 9 yurttaşımız öldü, demiryolcu arkadaşlarımız öldü. Bunları söylemeyelim mi? Pamukova tren kazasını, yaptığınız haksız satışları söylemeyeli mi? Yeniden yapılanma adı altında demiryollarının tasfiyesini, demir yolu güvenliğini tehlikeye soktuğunuzu söylemeyelim mi? Biz sendikayız bunları söylemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Açıklama ardından BTS Adana yürüyüş kolu yola çıktı.