DÜNYA
Boran: 68'in 50. yılında yeni bir işgal karşıtı hareket örülebilir
Young Struggle (YS) temsilcisi Deniz Boran, '68 hareketinin Vietnam karşıtı eylemlerle birleşmesiyle, devrimci kazanımlar yarattığını belirterek, "Efrin ile birlikte yeni bir işgal karşıtı hareketi örmek, Alman ve Avrupa devletlerini hedefleyerek Kürt ulusal özgürlük hareketi ve göçmen devrimcileri buradaki sınıf mücadelesinin aktif bir parçası haline getirmek buradaki devrimci öznelerin önünde bir olanak olarak duruyor. Vietnam sürecinde Avrupa'da sokaklara çıkanlar Vietnamlılar değildi. İşte burjuvazi bundan korkuyor ve özneleri bıktırmak, dayanışmayı boğmak istiyor" dedi.
Avrupa'da faaliyet yürüten sosyalist gençlik örgütü Young Struggle (YS), Almanya'nın başkenti Berlin'de "Efrin işgal saldırısı ve direniş" konulu panel düzenledi.
Panelde konuşan YS temsilcisi Deniz Boran, Ruhat Aşkara, Erdal Demirhan, Sedat Akyüz, Haukur Hilmarsson şahsında Efrin savunmasında ölümsüzleşenleri anarak konuşmasına başladı. Çağın direnişini selamlayan Boran, "Bölgedeki hiçbir gelişme kapitalizmin içinde bulunduğu yapısal kriz ve Ortadoğu'da patlak veren bölgesel devrimci durum anlaşılmadan ve hesaba katılmadan anlaşılamaz. Rojava devrimi işte bu kaos, kriz ve savaşlar ortamında ortaya çıkan demokratik bir halk devrimidir. Sadece sömürgeci Türk devletinin beka sorunu değil, kapitalist sistemin Ortadoğu'daki statükosunu parçalayarak bir dünya sorunu haline geldi. Onun için emperyalistler Rojava'ya yönelik saldırılara yeşil ışık yakıyorlar" dedi.
Efrin'den başlayarak Kürt halkının tüm kazanımlarının hedefte olduğunu belirten Boran, kadın devriminin savunma ordusu YPJ'nin Efrin'de kurulduğunu hatırlatarak, en çok kadın devriminin saldırıların hedefinde olduğunu vurguladı.
Boran, "emperyalistlerle işbirliği" tartışmalarına dair ise şunları belirtti: "Saldırıda emperyalistlerin pozisyonlarından yola çıkarak bazı çevreler 'Size söylemiştik. Emperyalistlerle iş yapılmaz. İhanet ettiler işte' tutumuna girdiler. Ama aslında emperyalistlerin saldırıdaki pozisyonu onları değil bizi haklı çıkardı. Emperyalistlerle YPG/YPJ arasındaki ilişki her zaman askeri-taktik nitelikteydi. Bu ilişki Minbiç'te devam ederken Efrin'de yok. Emperyalistler bu ilişkiye denk düşen pozisyonlara girdiler. Ama emperyalistlerin Ortadoğu'daki varlığı çelişkili. Bir tarafta devrimci durumda statükoyu korumak isterlerken, diğer tarafta Ortadoğu pazarının yeniden paylaşımı için şiddetli rekabete girişmekteler. Efrin'le birlikte ve faşist şef Erdoğan'ın Minbiç hedefi bu çelişkileri derinleştirecektir."
EFRİN SAVUNMASI SİYASAL OLARAK KAZANMIŞTIR
Teknik güç eşitsizliğine rağmen Efrin ve Rojava halkının ve devrimcilerin kahramanca direndiğini belirten Boran, NATO'nun ikinci ordusununa karşı Çağın Direnişi tanımını hakkedecek Efrin savunmasının çoktan siyasal olarak kazandığını söyledi.
Başta NATO üyesi ülkeleri olmak üzere tüm emperyalistlerin sadece destekçi değil, savaşta taraf olduklarını belirten Boran, "Kobane sürecinde YPG'nin karşısında politik İslamcı faşist DAİŞ vardı. Kobane AB ülkelerinin bir dış meselesiydi. Efrin'de ise YPG'nin karşısında AB ülkelerinin stratejik ittifak ülkesi Türk devleti var. Ve silah satışlarıyla, finansal desteği ve uluslararası meşrulaştırmasıyla başta Alman devleti gelmek üzere AB ülkeleri işgal saldırısının bir sorumlusu. Efrin yani Almanya'nın bir iç meselesi" diye konuştu.
Avrupa'da Kürt kurumlarına ve Efrin'le dayanışmaya yönelik polis ve devlet baskılarının da bu kapsamda ele alınması gerektiğine işaret eden Boran, Kürt ulusal özgürlük hareketinin Avrupa'da en kitlesel örgütlü devrimci güç olduğunu söyledi.
VİETNAM SÜRECİNDE SOKAKTA VİETNAMLILAR YOKTU
Boran, şöyle devam etti: "68 Devrimci Gençlik yükselişi Vietnam karşıtı eylemliklerle birleşince emperyalist merkezlerde kalıcı devrimci kazanımlar yarattı. Emperyalist işgale karşı uluslararası bir ayaklanmaya yol açtı. 68 hareketinin 50. yılında Efrin ile birlikte yeni bir işgal karşıtı hareketi örmek, Alman ve Avrupa devletlerini hedefleyerek Kürt ulusal özgürlük hareketi ve göçmen devrimcileri buradaki sınıf mücadelesinin aktif bir parçası haline getirmek buradaki devrimci öznelerin önünde bir olanak olarak duruyor. Vietnam sürecinde Avrupa'da sokaklara çıkanlar Vietnamlılar değildi. İşte burjuvazi bundan korkuyor ve özneleri bıktırmak, dayanışmayı boğmak istiyor.