22 Kasım 2024 Cuma

BİRTEK-SEN'den mücadeleci sendikalara ortak tutum alma çağrısı

Bir Fernas Madencilik işçisine ait sendika üyelik bilgisinin müdürü tarafından sosyal medyada paylaşılmasına tepki gösteren BİRTEK-SEN, "Bu sorun artık tek tek bu saldırıların hedefi olan sendikaların ve direniş yaşanan işyerlerindeki işçilerin sorunu olarak görülemez. Bu yaşananlar, toplam olarak sendikal örgütlenme ve hak arama özgürlüğünün adım adım ortadan kaldırılması anlamına geliyor" diyerek, tüm mücadeleci sendikalara ortak tutum alma çağrısı yaptı.

AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu'na ait olan Fernas Madencilik'te Bağımsız Maden-İş öncülüğünde direniş sürerken işletme müdürü Serkan Güncü, ancak Çalışma Bakanlığı veri tabanından ya da işçilerin e-devlet hesabından edinilebilecek olan bir işçiye ait sendika üyelik bilgisini sosyal medya hesabından paylaştı.

BİRTEK-SEN, bunun karşısında tüm mücadeleci sendikaları bu sendika düşmanı durum karşısında ortak tutum almaya çağırdı. Özak, Agrobay, Polonez, CarrefourSA, Akcanlar, Fernas direnişlerini hatırlatan BİRTEK-SEN, bu direnişlerin hepsinde sendikal hakların gasbı için hukuksuz yolların kullanıldığını ve bunların cezasız bırakıldığını hatırlattı.

'ŞİDDET, İŞKENCE, TOPLU GÖZALTI RUTİN UYGULAMA HALİNE GELDİ'
BİRTEK-SEN'in yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:

"Sendikalaşma mücadelesi veren, en temel yasal hakları için bile direnmek zorunda kalan, hak arayan, örgütlenen işçilere ve sendikalarına yönelik son dönemde yaşan baskı ve şiddetle engelleme girişimlerine, sonunda bakanlığın sendikalı işçilerin bilgilerini işverene sızdırma skandalı da eklendi.

Bilindiği gibi, bir süre önce aynı @csgbakanligi, bakanlığa bağlı müfettişlerin Özak Tekstil patronu ve yandaş sarı sendikayla işbirliği yaparak, tek taraflı ve skandal bir teftiş raporuna dayanarak, sendikamıza 1,5 milyon TL'lik idari para cezası kesmişti.

Sadece son bir yıl içinde, Özak, Agrobay, Polonez, CarrefourSA, Akcanlar, Fernas Maden ve daha pek çok grev ve direnişte kolluk kuvvetlerinin işçilere ve sendikacılara uyguladığı şiddet, dayakla, işkenceyle toplu gözaltı gibi saldırılar rutin uygulama haline geldi.

'BU SORUN TEK TEK SALDRILARIN HEDEFİ OLAN SENDİKALARIN SORUNU OLARAK GÖRÜLEMEZ'
İşçilerin hak arayışının, sendikal örgütlenme hakkı ve sendika seçme özgürlüğünün güvence altında olmasından sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütün bu açık hak ihlalleri karşındaki patron işbirlikçisi tutumu ise, ortaya çıkan bu son skandalla birlikte artık tuzun da koktuğu bir noktaya gelindiğini göstermektedir.

Bu sorun artık tek tek bu saldırıların hedefi olan sendikaların ve direniş yaşanan işyerlerindeki işçilerin sorunu olarak görülemez. Bu yaşananlar, toplam olarak sendikal örgütlenme ve hak arama özgürlüğünün adım adım ortadan kaldırılması anlamına geliyor.

Bütün mücadeleci sendikalara, sendikacılara ve işçilere, bu işçi ve sendika düşmanlığına karşı, sendikal örgütlenme ve hak arama özgürlüğümüze sahip çıkmak için ortak tutum alma çağrısı yapıyoruz."