Birleşik Mücadele Güçleri'nden 4 Şubat'a çağrı
Birleşik Mücadele Güçleri, 4 Şubat'ta gerçekleştirecekleri kuruluş deklarasyonu öncesi İstanbul'un Kadıköy ve Şişli ilçelerinde de çalışma yaptı. Direnişteki PTT işçilerinin ziyaretinin yanı sıra devrim mücadelesini yaşamını yitirenler Karacaahmet Mezarlığı'ndaki mezarları başında anıldı.
Birleşik Mücadele Güçleri, 4 Şubat'ta kuruluşlarını ilan etmeleri öncesi Kadıköy'de Karacaahmet Mezarlığı'nda yaşamını yitiren devrimcileri andı. Şişli İlçesi'ndeki çalışmalar kapsamında da Pangaltı ve Kurtuluş mahallelerinde çalışma yapıldı, Sirkeci'de direnişte olan PTT işçilerini ziyaret etti.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Mücadele Birliği Platformu, Alınteri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Partizan'ın bileşeni olduğu Birleşik Mücadele Güçleri, gerçekleştirdikleri ziyaret, anma ve halk buluşmaları ile çalışmalarının startını verdi.
'HEP BİRLİKTE DİRENEREK KAZANACAĞIZ'
Birleşik Mücadele Güçleri'nin ziyaretlerinin bir diğer adresi ise Şişli ilçesi oldu. HDP Şişli ilçe binasında bir araya gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekilleri Dilşat Canbaz Kaya ve Gülistan Kılıç Koçyiğit, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Yöneticisi Çınar Altan, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) üyesi Mahir Grüz, Partizan üyesi Sinem Özkan, Devrimci Parti (DP) MYK üyesi Burcugül Çubuk, Mücadele Birliği Platformu'ndan (MBP) Hıdır Devrim, Alınteri'den Zarife Çamalan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) adına Cengiz Çiçek'ten oluşan heyet, direnişteki PTT işçilerini ziyaret etti.
İlçeye bağlı Pangaltı ve Kurtuluş mahallelerinde esnaf ve halka seslenen Birleşik Mücadele Güçleri, 4 Şubat'ta Kadıköy'de yapacaklara eyleme katılım çağrısında bulundu.
Birleşik Mücadele Güçleri daha sonra Sirkeci'de bulunan PTT İstanbul İl Müdürlüğü önünde direnen PTT işçilerini ziyaret etti. "PTT işçisi yalnız değildir", "Taşeron işçisi köle değildir", "Yaşasın sınıf dayanışması", "Sendika hakkımız söke söke alırız" sloganlarının atıldığı ziyarette, Birleşik Mücadele Güçleri'nin oluşumuna ilişkin bilgi verildi. Ziyarette işçilerin direnişleri selamlandı, "Hep birlikte direnerek kazanacağız" denildi.
OKMEYDANI HALKINA 4 ŞUBAT ÇAĞRISI
Birleşik Mücadele Güçleri, Şişli ve Okmeydanı sokaklarında bildiri dağıttı, esnaf ve aile ziyaretleri gerçekleştirdi. "Yaşasın birleşik mücadelemiz" sloganlarının atıldığı kitlesel bildiri dağıtımında, "AKP-MHP iktidarına karşı, işçilerin, emekçilerin, tüm ezilenlerin özgürlüğü için, Kürt ulusu, tüm halkların, inançların özgürlüğü için, kadın katliamlarına ve nefret suçlarına dur demek için birleşiyoruz. Birleşik mücadelemizi hep birlikte güçlü bir şekilde 4 Şubat günü saat 17.00'da Kadıköy Rıhtım'da duyuruyoruz" şeklinde konuşmalar yapıldı.
Bildiri dağıtımının ardından Gezi direnişi döneminde Okmeydanı'nda polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ailesi ziyaret edildi.
'4 ŞUBAT'TA KADIKÖY'DEYİZ'
Berkin Elvan'ın ailesini ziyaret eden heyet adına konuşan HDP Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, "Devrimci kurumların yan yana gelmesini nasıl daha ileriye taşıyabiliriz diye tartışmalarımız vardı. İşçilerin, kadınların da dahil olduğu bu zemini daha fazla nasıl genişletebiliriz diye tartışmalar yürüttük. 4 Şubat'ta Kadıköy Rıhtım'da deklarasyonumuzu açıklayacağız. Sizleri de aramızda görmek istiyoruz" dedi.
Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, birleşik mücadeleyi desteklediklerini belirterek, kazanana dek mücadele saflarında olacaklarını söyledi.
DEVRİM ŞEHİTLERİ MEZARLARI BAŞINDA ANILDI
Birleşik Mücadele Güçleri, Üsküdar'da bulunan Karacaahmet Mezarlığı'nda bir araya gelerek, geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren Mücadele Birliği Platformu üyesi Vefa Serdar'ı, 1996 ölüm oruçlarında yaşamını yitiren MLKP Merkez Komite üyesi Hüseyin Demircioğlu'nu, Ulucanlar Cezaevi'nde katledilen TKİP Merkez Komite üyesi Ümit Altıntaş'ı, Devrimci Sol Merkez Komitesi üyesi Sabahat Karataş'ı mezarı başında andı. Anma etkinliklerine HDP Milletvekilleri Nuran İmir ve Kemal Bülbül de katıldı.
Vefa Serdar'ın mezarı başında yapılan anmada konuşan Mücadele Birliği Platformu üyesi Delal Erol, "Vefa Serdar bir devrimcinin nasıl yaşaması gerektiğini bütün erdemleriyle insanlık tarihine yazmış bir yoldaşımızdır" dedi. Serdar'ın yaşamı boyunca direniş çizgisinden taviz vermediğini ifade eden Erol, "Bir kolunu kaybettiği zindan katliamında gözünün önünde yoldaşları katledilirken o mücadele etmekten vazgeçmedi. Kolunu kaybetmesi de mücadelesini yürütmesine engel olmadı. Gördüğü işkencelerde ciğeri patladı ve bugün koronavirüsüne yakalanarak hayatını kaybetti" diye konuştu.
Ardından söz alan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, "Bizim, mücadele, hizmet etmek ve giderken de bu değerleri şu anda burada bulunan yoldaşlara bırakmak ve bu yoldaşlar nezdinde değerlerin yaşamasını sağlamak gibi bir amacımız var" ifadelerini kullanarak, ölümün devrimciler için bir son olmadığını vurguladı.
Bülbül'ün ardından söz alan Alınteri Temsilcisi Uğur Karadaş, Serdar'ı, şu sözlerle anlattı: "Devrimcilikte ısrar, devrimcilikte emek ve devrimcilikte vefa gerçekten Vefa yoldaşta vücut bulmuştu."
Konuşmaların ardından Serdar'ın mezarına karanfiller bırakılarak, şiirler okundu. Sonrasında ziyaret edilen Altıntaş, Karataş ve Demircioğlu'nun mezarları başında, "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Şehit namîrîn" sloganları eşliğinde anma yapıldı.
Anmaların ardından Karacaahmet Sultan Dergahı Cemevi ziyaret edildi.
'ZULME BAŞKALDIRALIM'
Mezar anmaları ve Cemevi ziyaretinin ardından Kadıköy'de yapılmak istenen bildiri dağıtımına polis müdahale etti. "İmralı ve tüm hapishanelerdeki politik tutsakların özgürlüğü için mücadeleyi yükseltelim" yazılı bildiriler, "örgüt propagandası" içerdiği gerekçesiyle engellenmek istenirken, kitle polisin müdahalesine tepki göstererek alkış ve zılgıtlarla HDP Kadıköy İlçe Binası'na yürüdü.
İlçe binası önünde açıklama yapan HDP milletvekili Kemal Bülbül, "Demokratik haklarımızı kullanarak, işsizliğe, yoksulluğa, ırkçılığa ve tekçiliğe karşı çıkıyoruz. Bu hakkımız hukuksuz bir şekilde engelleniyor" dedi. Polis engellemesini zorbalık olarak nitelendiren Bülbül, "Bu ırkçı, tekçi ablukayı mutlaka kıracağız. Bu zulme karşı sesinizi yükseltin. Ayağa kalkın, sokaklarda, caddelerde yürüyün. Zulme başkaldırmamak zulümden daha kötü bir şeydir" diyerek işçilere, emekçilere ve esnafa çağrıda bulundu.