Birleşik Krallık hükümeti kitle hareketlerini bastırmak için iş başında
Birleşik Krallık'ta hükümetin grev karşıtı yasa tasarısının yanı sıra "Kamu düzeni yasası" altında iklim ve işçi eylemlerini engellemek için sunduğu yasa Lordlar Kamarası'nda görüşülüyor. Yasanın pek çok maddesi tersine çevrilirken, İçişleri Bakanı Suella Braverman eylemcileri hedef göstererek polisin yetkisini genişleten yasa tasarısını savundu.
Birleşik Krallık'ta hükümetin işçi ve emekçilerin hakları, kadın hakları, iklim aktivizmi gibi pek çok alanda mobilize olan kitle hareketini bastırma çabası devam ediyor.
Hükümetin yakın zamanda sunduğu ve grev kırıcılığını amaçlayan "Grevler/Minimum servis düzeyleri yasa tasarısı" Avam Kamarası'ndan geçerek Lordlar Kamarası'nda görüşülmeyi beklerken, yine grevler ve giderek yaygınlaşan iklim krizi eylemleri başta olmak üzere hak mücadelelerini engellemeyi amaçlayan "Kamu düzeni yasa tasarısı", Avam Kamarası'nda kabul edilmesine karşın Lordlar Kamarası'nda yenilgiye uğradı.
Tasarının maddeleri görüşülmeye devam ederken, tasarıda polisin eylemlere saldırmasını kolaylaştıran maddeler tersine çevrilerek, polisin eylemlere müdahalesi için "büyük ölçüde rahatsızlık" yaşanması ifadesine daha dar bir tanım getirilmesi talep edildi. Lordlar Kamarası'nda polisin eylemlere müdahale edebilmesi için daha yüksek bir eşik getirilmesi de kabul edildi.
Lordlar Kamarası'nda yer alan İşçi Partisi temsilcisi Vernon Coaker, "Eğer bu yasa tasarısı geçerse hepimizin kabul edilebilir ve mantıklı gördüğü eylemler yasa dışı sayılacak" ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanlığı sekreteri Andrew Sharpe ise, eylemcilerin halkı rahatsız ettiğini öne sürdü ve kendilerinin halktan yana olduğunu iddia etti.
İçişleri Bakanı Suella Braverman, tasarının Avam Kamarası'ndan geçmesi sonrası yaptığı açıklamada, bunu bir zafer olarak nitelendirdi ve "Kamu düzeni yasası sayesinde bencil eylemcilerin polislerin binlerce saatini almasının önüne geçeceğiz" dedi. Yasa tasarısıyla BK'nin polis gücünün iyileştirileceğini ve istihdamın artacağını söyleyen Braverman, greve çıkan işçileri ve iklim aktivistlerini hedef gösterdi.
Lordlar Kamarası'nda tasarının görüşüldüğü sırada 12 Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) aktivisti, görüşmeleri basarak ertelenmesini sağladı. İklim aktivistleri, polis zoruyla dışarı atıldı.