'Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok'
25 Kasım dolayısıyla bir araya gelen binlerce kadın, isyanlarına katledilen kadınların da isyanlarını kattı ve haykırdı: "Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok."
25 Kasım Kadın Plarformu, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla Taksim'de yürüyüş yaptı.
Tünel'de toplanan kadınlar coşkuları ve renklilikleriyle dikkat çekti. Katledilen kadınların isimlerinin ve taleplerinin olduğu dövizler taşıyan kadınlar, "Kadınlar birlikte güçlü" , "isyan", "Gelsin baba gelsin koca gelsin devlet geldin cop inadına isyan, inadına özgürlük" ," Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganlarını attı.
Şiddetin her türlüsüne isyan eden binlerce kadın, bir de Şili'de polis tarafından katledilen Daniela ve tüm kadınlar için seslerini yükseltti. Şiddeti üreten,örgütleyen, gözyuman ve ödüllendirenlere "tahammülümüz" yok yanıtını veren kadınlar, zılgıt,alkış ve haykırışlarıyla şiddete karşı ses çıkardı, kızıl sopalarını kaldırdı. Katledilen kadınların isimleri tek tek söylendi ve kadınlar hep bir ağızdan "Burda" diye haykırdı.
Eyleme HDP milletvekilleri, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, SKM Sözcüsü Deniz Aktaş da katıldı.
İstanbul Barosu önüne gelen kadınlar Kürtçe ve Türkçe açıklama yaptı.
Katledilen kadınlar, Güleda Cankel, Sule Çet, Ecem Balcı, Nadira Kadirova, Emine Bulut, Emine Nuyan, Müzeyyen Boylu, Kübra Aşkın, Ceren Damar, Didem Akay'ı hatırlatan İrem Gerkuş, "Sosyal medya etiketleri arasında bir kadının adını görmek illa ki felaket habercisi. Ya o kadının hayatta olmadığı, ya da korkunç bir şiddete uğramasına rağmen adalet bulamadığı anlamına geliyor. Biz ise kadınların isimlerinin ölümleriyle değil yaşamlarıyla, yaşadıkları şiddetle değil gerçekleştirdikleri hayalleriyle haber olduğu bir dünya için buradayız" dedi.
Bir Kasım'ın daha eksilmesine tahammülleri olmadığını belirten Gerkuş, şöyle devam etti: "Çünkü kadınlar her gün şiddete uğruyor, öldürülüyor. Kadınları bıçaklayanlar, tecavüz edenler gözümüzün önünde serbest kalıyor. Tüm bunlar olurken de nasıl şiddeti önleyici mekanizmaların kurulacağı değil, kadınların nafaka hakkı, boşanıp boşanamayacakları tartışılıyor! Katillerin değil, kadınların sesi kısılıyor.
Ama umudumuz da birbirimizde. Çünkü kadınlar her gün şiddetten uzak bir hayat için mücadele ediyor."
Kadınların, her gün, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 uygulanmadığı "hayır" dedikleri için katledildiğini hatırlatan Gerkuş, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kadınlar, her gün, savcılar şiddet uygulayan erkekleri değil kadınların yaşam tarzlarını yargılamayı seçtiği için, mahkemeler erkekleri aklamanın sayısız yolunu bulduğu için öldürülüyor.
"Kadınlar, her gün, 15 yaşından küçük çocukların evlendirilmesinde beis görmeyen bir zihniyet altında, cinsel şiddete uğruyor.
"Kadınlar, her gün, cinsiyet kimliğine, cinsel ve romantik yönelimine duyulan nefretten, bedenlerinin ve aşklarının sığdırılmaya çalışıldığı kalıplardan, transfobi ve homofobinin türlü şekillerden ötürü şiddete maruz bırakılıyor ve öldürülüyor.
"Kadınlar, her gün, özellikle krizin getirdiği artan işsizlik ve güvencesizlikle, aile içindeki şiddetten uzaklaşacak geçim kaynağı ve gelecek güvencesi olmadığı için erkek şiddetine mahkûm ediliyor.
"Kadınlar, her gün, savaşın ve sınırların gölgesinde, Türkçe konuşmadıkları için veya göçmen oldukları için, doğdukları yerden ötürü şiddete uğruyor; şiddete maruz bırakıldıklarında yasal haklarını arayamadıkları için öldürülüyor."
Kadınların sadece katledildiklerinde haber olduğunu ifade eden Gerkuş, "Ama cinayete varmadan da bizler şiddet veya baskı altında, belirsizlik içinde, her açıdan sömürülerek, yarınımızın ne olacağını bilmeden nefes almak zorunda bırakılıyoruz" şeklinde konuştu.
Gerkuş, Her nefesimizle de mücadeleyi büyütüyoruz" dedi ve devam etti: "Bundan daha ferah, daha özgür, daha eşit, kimsenin kimliğinden ötürü şiddete uğramayacağı bambaşka hayatlar hayal ederek el ele veriyoruz. Bunu biz yapmazsak kimse bizim için yapmayacak, biliyoruz. Ve hep birlikte sesleniyoruz: Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!"
POLİS BİBER GAZIYLA SALDIRDI
Kadınlar açıklamanın ardından da bir süre slogan ve alkışlarla eylemlerini sürdürdü, halaylar çekti.
Kadınlar, "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganlarıyla polis barikatına yüklendi. Polis biber gazı ile kadınlara saldırdı. Kadınlar dağılmadı ve bir süre sokaklarda yürüyerek eylemlerini sürdürdü.