EMEK
BES: Yoksulluk, işsizlik, savaş bütçesine hayır
BES, 2020 bütçe görüşmelerine ilişkin taleplerini açıkladı. Bütçe imkanlarının kamu yararına kullanılmasını isteyen BES, "Bütçedeki payımızdan vazgeçmeyeceğiz, herkesi mücadeleye çağırıyoruz" dedi.
KESK'e bağlık Büro Emekçileri Sendikası (BES), 2020 yılı bütçe görüşmelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.Genel Merkez binasında yapılan basın toplantısında konuşan BES Genel Başkanı Serpil Akpınar, kamu emekçileri ve yoksul halkların düşük ücret ve yüksek vergiler altında yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldığı kaydetti.
İkinci "Yeni Ekonomik Programda" bütçe açığının 125 milyar lira olarak öngörüldüğünü hatırlatan Akpınar, "Ülke bütçesinin açık vermesi ancak devletin sunduğu kamusal hizmetler, ülkenin demokratikleştirilmesi konusunda attığı adımlar, üretime dayalı istihdam yaratan iktisadi politikalara yaptığı yatırımlarla izah edilebilir. Ancak bu programda bütçe açığının, ülke kaynaklarının saray ve iktidarın şatafatlı yaşantısına, gitmediğimiz hastanelere, geçmediğimiz köprülere, çocuklarımızı gönderemediğimiz özel eğitim kurumlarına, otoyol işleten firmalara ve sermayeye aktarılmasından kaynaklandığını görüyoruz" dedi.
BÜTÇEDE EN BÜYÜK PAY SAVAŞA
Akpınar, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2020 yılı bütçesinin 1.1 milyar TL arttırılarak, 11,5 milyara çıkarıldığını, böylece bütçe büyüklüğüne göre yapılan sıralamada 16 bakanlıktan sekizinin bütçesini geride bıraktığına dikkat çekti.
2020 bütçe tasarısının dikkat çeken bir diğer kalemini savunma ve güvenlik harcamalarının oluşturduğunu anımsatan Akpınar, şunları söyledi: "2019'da 111 milyar TL olan savunma ve güvenlik harcamaları yüzde 27 arttırılmıştır. Ülkemizde eğer güvenlik sağlanmak isteniyorsa daha fazla silah alarak değil, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işletilmesi, adaletin tesis edilmesi ve içeride ve dışarıda barışın sağlanmasıyla mümkün olacaktır.
Yine artışın çok yüksek olduğu kalemlerin başında Cumhurbaşkanlığı bütçesi gelmektedir. 2020 yılı bütçe teklifi 3,8 milyar liradır. Buna göre son 10 yılda yüzde 2 bin 659 artarak, 138 milyondan 3,8 Milyara çıkmıştır."
'AKP TERCİHİNİ HALKIN İHTİYACINDAN YANA YAPMADI'
Akpınar, "Peki, bütçeden emekçinin payına düşen ne?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Bütçe taslağının tamamına baktığımız zaman AKP'nin tercihini kimden yana kullandığını açıkça görüyoruz. 2020 bütçesinin de tıpkı öncekiler gibi, halkın ihtiyaçlarından çok iktidarın, yerli ve yabancı sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlandığı anlaşılıyor.
İktidar bütçe açığını kapatmak için 2020 yılı bütçesinde vergi gelirlerini artırmaya odaklanmıştır. 2019 yılı toplam vergi gelirleri içerisinde, Gelir ve kurumlar vergisinin oranı yüzde 32,5, KDV ve ÖTV oranı ise yaklaşık yüzde 53'tür. Bütçeye aktarılan toplam vergi gelirlerinin yüzde 70'i dolaylı vergilerden oluşmaktadır."
Emekçilerin ekmekten kefen parasına kadar hemen hemen bütün harcamalarında KDV ödediğine dikkat çeken Akpınar, "Son vergi reformu tasarısında ücretliler üzerindeki vergi yükünü azaltmak, gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracak düzenlemeler yapmak yerine sermayeden alınan Kurumlar vergisinde indirime gidilerek %22 den %18 e düşürülmesi AKP'nin vergi konusundaki sınıfsal tercihini kimden yana kullandığını açıkça göstermektedir" dedi.
Artan zamlara da dikkat çeken Akpınar, önümüzdeki dönemi, "zenginin daha da zenginleşeceği, yoksulun daha da yoksullaşacağı" bir dönem olarak tanımladı.
Akpınar, en temel taleplerinin, bütçe imkanlarının kamu yararına kullanılması olduğunu vurguladı ve ekledi: "Bütçe kaynakları savaş için değil halk için, barış ve demokrasi için kullanılmalıdır.
Bütçe, emekçilerin insanca yaşam taleplerini içermeli, toplumsal cinsiyete duyarlı olmalı, bütçe süreçleri açık, şeffaf ve katılımcılığa açık hale getirilmelidir."
BES olarak, bütçedeki haklarından vazgeçmeyeceklerini ve mücadele edeceklerini vurgulayan Akpınar, tüm büro emekçilerini de haklı taplere sahip çıkmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırdı.