22 Eylül 2024 Pazar

BES: Yargı emekçilerine insanca çalışma koşulları istiyoruz

BES Genel Merkezi ile İzmir ve Adana şubeleri adli yıl açılışına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada yargı emekçilerinin talepleri sıralandı.

Büro Emekçileri Sendikası (BES) adli yıl açılışına ilişkin açıklama yaptı. BES Genel Merkezi ile İzmir ve Adana şubeleri tarafından yapılan açıklamada; iktidarın yargıya dönük müdahalelerine tepki gösterilirken, yargı emekçileri için de insanca çalışma koşulları talep edildi.

Ankara'daki sendika genel merkezinde yapılan basın toplantısında konuşan BES Genel Başkan Serpil Akpınar, kendine bağlı bir yargı yaratma çabasının son halkası olan çoklu baro yasa tasarısının 81 ilin baro başkanının tasarıya karşı çıkmasına rağmen meclis genel kurulundan AKP-MHP oylarıyla geçtiğini hatırlattı. Akpınar şunları söyledi: "Barolar, insan haklarının, İfade ve basın özgürlüğünün, demokrasi ve barışın, kadınların ve çocukların korunmasının, konut güvenliği, sağlıklı çevre ve kent hakkının, iş güvenliği gelecek güvencesinin, halkın adalete erişiminin güvencesi oldukları için siyasi iktidar tarafından hedef haline getirilmişlerdir. Çoklu baro sistemi iktidara bağlı yargı sistemi içinde bağımsız barolara ve savunmaya olan tahammülsüzlüğün göstergesidir."

CEZASIZLIK, KADIN CİNAYETLERİNİ ARTIRIYOR
Kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin arttığı bir dönemde bir yandan da İstanbul Sözleşmesinin yürürlükten kaldırılma girişimlerinin devam ettiğini söyleyen Akpınar, "Resmi adı 'Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi' olan ve şiddeti önlemek, eşitlik ve özgürlük temelinde yaşayabilmek için en önemli yasal araçlardan birisi olan İstanbul Sözleşmesine karşı çıkmak demek, açıkça daha fazla kadın ve çocuk şiddet görsün, daha fazla kadın öldürülsün demektir. İstanbul Sözleşmesi eğer uygulanıyor olsa idi bugün öldürülen kadınların çoğu aramızda olabilecekti. İstanbul Sözleşmesi temel insan haklarını insanların hayırseverliğine mahkûm eden değil, devlet politikasının merkezine taşıyan eşitliğin, özgürlüğün ve adaletin güvencesidir. Hak temelli düzenin güvencesidir. İstanbul Sözleşmesi yaşamın ta kendisidir. Haklarından ve yaşamından vazgeçmeyecek milyonlarca kadının ortak sesidir" diye konuştu.

YARGI EMEKÇİLERİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM İSTİYORUZ
Aksayan, halkın beklentilerini karşılamayan yargı hizmetlerinin etkili bir şekilde verilmesinin kamu hizmeti açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Akpınar "Ancak bu hizmetin nitelikli verilebilmesi için birinci koşul, hizmeti veren yargı emekçisinin ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik haklarının idare tarafından tam olarak sağlanmasıdır. Dünya'nın, Avrupa'nın en büyük adliye saraylarından, en ücra ilçelerde yer alan adliyelere kadar yargı hizmeti üreten yargı emekçileri, öncelikle düşük ücret, yoğun iş yükü ve idari baskı altında ezilmekte ve uğradığı haksızlığa eşitsizliğe karşı kendi kurumlarında çare bulamamaktadır. Bu durum başlı başına bir sorun olarak durmaktadır. Yargı emekçileri her reform paketi açıklandığında 'acaba bizim de sorunlarımıza çözüm getirilir mi' beklentisine girmektedir. Ancak yardımcı yargı personeli olarak nitelenen yargı emekçilerinin ekonomik, özlük, sosyal haklarına yönelik sorunlar bu paketlerde kendilerine yer bulamamaktadır" dedi.

ADANA VE İZMİR'DE AÇIKLAMA
BES Adana Şubesi yaptığı basın açıklamasında yargı bağımsızlığı ve insanca çalışma koşulları ile ek zam talep etti. BES İzmir Şubesi ise İzmir Adliyesi baro odasında basın açıklaması yaptı.

'TALEPLERİMİZ NETTİR'
Basın açıklamalarında yargı emekçilerinin talepleri şu şekilde sıralandı:
Yargı emekçilerine insanca yaşayacakları bir ücret için derhal ek zam verilmelidir.
Şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir illeriyle sınırlı olmak üzere ödenen yol ücretleri, tüm yargı emekçilerine ödenmelidir.
Zabıt Katibi yargı emekçilerine VHKİ kadrosu verilmelidir.
Sözleşmeli istihdama son verilmeli, güvenceli istihdam esas alınmalı ve 4/B kadrosunda istihdam edilen yargı emekçileri 4/A kadrosuna geçirilmelidir.
Disiplin soruşturması yönünden 2802 sayılı Yasanın ilgili hükümleri kapsamından çıkarılarak yargı emekçilerinin de 657 sayılı Yasa kapsamında disiplin soruşturmasına tabi tutulması konularında düzenleme yapılmalıdır.
Fazla mesai ücretleri genişletilerek tüm yargı emekçilerine ödenmesi sağlanmalıdır.
Atama ve görevde yükselmelerde mülakat değil, liyakat esas alınmalıdır.
Artan iş yüküne karşın yeteri kadar personel alımı yapılması yerine yargı emekçileri üzerindeki baskı arttırılarak sorun çözülmeye çalışılmaktadır. Bu tür uygulamalardan vazgeçilerek yeterli personel istihdamı yapılmalıdır.