23 Eylül 2024 Pazartesi

BES: Büro emekçilerinin hayatı riske ediliyor

BES, büro emekçilerinin salgın sırasında yaşadıkları hak gasplarına dikkat çekmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı okuyan Erdoğan, "Salgının pik yaptığı bir süreçte büro emekçilerinin hayatı riske edilirken hizmet verdiğimiz yurttaşlarımız açısından da aynı risk söz konusu" dedi.

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Ankara Şubeleri, salgın ve işi arasında sıkışan büro emekçilerinin sağlık ve yaşam haklarının korunmasını vurgulamak için sendika binasında basın toplantısı düzenledi.

Açıklamayı okuyan BES Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Ercan Erdoğan, AKP'nin torba yasaları rutin hale getirdiğini söyledi ve kamuoyunda "vergi ve prim affı" olarak dillendirilmesinin de yanlış olduğunu sözlerine ekledi.

Erdoğan, yanlışları şöyle sıraladı:

Devlet istihdamı teşvik amacıyla finansmanı işsizlik sigortası fonundan karşılanmak üzere patronlar için maliyet unsuru sayılan sigorta primi ödemelerini üstleniyor,
Pandemi sürecinde ücretsiz izin olarak gündeme getirilen ve günlük 39,241 lira ile sınırlı kısa çalışma ödeneği uygulamasının süresini 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatıyor,
Varlık barışı adı altında sermaye sahiplerinin kayıt dışı paralarını, kayıt altına alıyor bir nevi kara para aklıyor,
2020 yılı sonunda bitecek olan faiz gelirlerine tanınan Gelir vergisi istisnasını 2025 yılı sonuna kadar uzatarak rant çevrelerini kollamayı sürdürüyor.

Erdoğan, AKP'nin 18 yılda dokuz torba yasa çıkardığını hatırlatarak, bu yasalar ile en büyük haksızlığa uğrayanların emekçiler olduğunu belirtti.

Pandeminin başında verilen kredilere de değinen Erdoğan, "Kredilerin vadelerinin geldiği halde ödeyemediği kamuoyunun bilgisi dâhilinde olduğunu, yaşanılan süreçte esnaf odaları tarafından kamusal yükümlülükler açısından mücbir sebep ilan edilmesi talebi yükselmektedir" dedi.

7256 sayılı kanunun her zaman sermayeyi savunduğunu dile getiren Erdoğan, "Şu an görüşülmekte olan asgari ücret belirleme süreci ile ilgili olarak asgari ücretin vergiden muaf tutulması ve asgari ücretlilerin sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması talebi bu yılda yok sayılmaya devam edilmektedir" tespitinde bulundu.

'EMEKCİLER CAN, DEVLET ALACAĞININ DERDİNDE'
"Pandemide ikinci dalgayla birlikte pik sürecinde kaygılarımız her geçen artmaya devam ediyor" diyen Erdoğan, şunları belirtti: "Kısmi sokağa çıkma yasaklarıyla salgının önüne geçilmeye çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve Valilik kanalı ile ilan edilen genelgelerle her gün yeni önlemler ve kısıtlamalar açıklanırken bu konuda örnek olması gereken kamu kurumları açıklanan önlemlere uymama konusunda adeta birbiri ile yarışıyor. Bu dönem hiçbir karşılığı olmayan kamu alacaklarının yapılandırılması gerekçe gösterilerek, başta maliye, SGK ve İŞKUR emekçileri olmak üzere dönüşümlü çalışma kaldırılırken, esnek mesai uygulamasından vazgeçiliyor, 60 yaş üstü personel çalışmaya başlatılıyor, tüm bunlar Cumhurbaşkanlığı ve valilik genelgelerine rağmen yapılıyor. Salgının pik yaptığı bir süreçte büro emekçilerinin hayatı riske edilirken hizmet verdiğimiz yurttaşlarımız açısından da aynı risk söz konusu, öncelikle milyonlarca kişiyi hareketli kılacak kamu alacaklarının yapılandırma sürecinin durdurulmasını talep ediyoruz."

Erdoğan, BES'in her daim yaşam hakkını her talebin üzerinde tuttuğunu vurguladı ve 7256 sayılı kanunun durdurulmasını istedi.

ANTALYA
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi, "Artık yeter çalışırken; ölmek istemiyoruz" SGK İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. 

BES Antalya Şube Kadın Sekreteri Selma Ulaşkın, emekçilerin can, devletin ise alacaklarının derdinde olduğunu söyledi. Ulaşkın, "Salgın döneminde bile patronların, sermayenin yüzünü güldürmeye devam eden, milyonlarca işçinin, emekçinin, dar gelirlinin kırıntılarla yetinmesini salık verenler, küçük bir bütçe ayırarak iki bilgisayar, bir programla çözüm üretmek yerine biz emekçileri ölümle burun buruna çalıştırmayı tercih ediyor" dedi.
 
İşyerlerinde vakaların 200'lü sayıları aştığını söyleyen "Bunun yanında bir çok kurum temaslı karantina sürecini de işletmiyor, risk ve bulaşın artmasının önünü açıyor. İdarecilerin keyfi tutumları devam ediyor ve biz emekçiler çalışırken hasta oluyoruz, ölüyoruz. Bursa'dan, Şırnak'tan, İstanbul'dan ve bir çok kurumdan arkadaşlarımızın ölüm haberini alıyoruz. Ve sürecin en başından itibaren ifade ettiğimiz gibi, biz haklı çıktık demek istemiyoruz, hemen bugünden tüm karar vericileri ve kurum idarelerini taleplerimizin gereğini yapmak konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Daha fazla can kaybı yaşanmadan bilim insanlarının önerileri doğrultusunda tam kapanma sağlanmalıdır diyoruz" şeklinde konuştu.