Bern'de 'katliamları unutmadık, unutturmayacağız' paneli
Maraş, Roboskî ve 19 Aralık katliamlarına ilişkin Bern'de düzenlenen panelde, Kürtler ve Alevlerin Asuri, Pontus ve Ermeniler gibi soykırım ve asimilasyon tehditleri ile karşı karşıya olduğu kaydedildi, birleşik mücadelenin önemine dikkat çekildi.
İsviçre'nin başkenti Bern'de KUTÜSCH lokalinde AVEG-KON'a bağlı İGİF ile Bern Halkevi, Bern Komal, SYKP, MARDEF ve KUTÜSCH tarafından organize edilen "1978 Maraş, 2000 cezaevleri, 2011 Roboskî katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız" şiarı altında bir panel gerçekleştirildi.
Panel ölümsüzlere saygı duruşuyla başladı.
Moderatörlüğünü İGİF Eşbaşkanı Ali Orak'ın yaptığı panele; araştırmacı yazar Hüseyin Torun, 19 Aralık 2000 hapishane katliamı tanığı Selahattin Hıra ve siyasetçi, araştırmacı yazar Demir Çelik konuşmacı olarak katıldı.
Maraş katliamına ilişkin söz alan Hüseyin Torun, politik amaçlarla devlet tarafından katliamların gerçekleştirildiğini dile getirdi. Maraş katliamında CIA, MİT, kontrgerilla, MHP ve devlet görevlilerinin isimlerini sayarak konuşmasına sürdürdü. Yargılamalarda devlet, MİT, MHP ve kontracı katiller ve sorumluların korunduklarını ve yargılanmadıklarını belirtti. 12 Eylül'le birlikte devletin katliamı devrimcilerin üzerine yıkmak istediğini ve Maraş davası dosyasının "devlet sırrı" zırhına alınarak Genel Kurmay'ın tozlu raflarına kaldırıldığını dile getirdi.
Selahattin Hıra, 19 Aralık 2000 hapishane ve F tipi direnişi sürecinin nasıl bir seyir izlediğini, 20 hapishanede gerçekleşen katliam anında neler yaşandığını kendi tanıklığı ve yaşadıkları üzerinden bir sunum yaptı. Devletin dün hapishanelerde yaptıklarını bugün infaz yakma, hasta tutsakların ölümüne yol açma, işkence ve hak ihlallerini örneklerle aktardı. Barış İnan adlı tutsağın dışarı gönderdiği bir karta düştüğü notu dinleyicilere okuyarak herkesin özgür tutsakları sahiplenme çağrısında bulundu.
Katliamlar, Roboskî ve günümüzdeki saldırılara ilişkin söz alan Demir Çelik, tarihsel olarak Alevilerin, Kürtlerin ve devrimcilerin uğradığı katliamların amacına ilişkin sunum yaptı. Roboskî katliamının bu genel katliamlar ve asimilasyonun bugünkü uzantısı ve devamı olarak gerçekleştirildiğini dile getirdi. Herkesin kendi sorunu ve acısıyla boğuştuğunu ve bunun için ilerlemediğini, sınırlı olan güçleri birleştirmek zorunda olunduğunun altını çizdi. Bugün Kürtler ve Alevlerin Asuri, Pontus ve Ermeniler gibi soykırım ve asimilasyon tehditleri ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Panelin ikinci turunda dinleyiciler düşüncelerini açıkladı, sorularını sordu ve eleştirilerini yaptı. Panel katliamsız bir dünya çağrısı ile son buldu.