Bern Kadın Dayanışması: Yaşamak istiyoruz
Bern Kadın Dayanışması, erkek şiddeti nedeniyle İsviçre'ye sığınmak zorunda kalan kadınlar ve LGBTİ+'ların geri gönderilmek istenmesine tepki gösterdi. Açıklamada, sığınmacı kadınlar ve LGBTİ+'ların geri gönderilmesinin onları ölüme göndermek anlamına geleceği uyarısında bulunuldu.
İsviçre'nin Bern şehrinde faaliyet gösteren Bern Kadın Dayanışması, erkek şiddeti nedeniyle İsviçre'ye sığınan kadınlar ve LGBTİ+'ların hayati tehlike yaşadıkları ülkeye geri gönderilmek istenmesine tepki gösterdi.
"Yaşamak istiyoruz" denilen açıklamada, "Bizler, doğup büyüdüğümüz anayurtlarımızda erkek şiddetine maruz kaldığımız için İsviçre'ye sığınmak zorunda kalan kadınlarız. Kimimiz çocuk yaşta, kimimiz hayatımızın baharında, kimimiz yıllarca emek verdiğimiz düzenimizi geride bırakarak geldik buraya" denildi.
'ERKEK ŞİDDETİ COĞRAFYA TANIMIYOR'
Zorunlu göçün tek nedeninin yaşamak istemeleri olduğunu vurgulayan kadınlar ve LGBTİ+'lar, "Ölmek, sakat kalmak, travmalarla yaşamak ya da şiddete maruz kalmak istemiyoruz. Bu kadar basit. Erkek şiddeti, coğrafya ya da sınır tanımıyor. Kadınlar, dünyanın her yerinde erkekler tarafından katlediliyor. İsviçre de bu durumun bir istisnası değil. Sadece bu yıl İsviçre'de erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 20'ye ulaştı. Hayatlarını kaybeden bu kadınlar da yalnızca yaşamak istiyorlardı" denildi. Açıklamada, "Bizim suçumuz hayatta kalmak mı? Kendi ülkemizde öldürülmeyi mi beklemeliydik" diye soruldu.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN'
Kadınların 200 yılı aşkın mücadelesi ile imzalanan İstanbul Sözleşmesi'ne İsviçre hükümetinin şerh koyduğu hatırlatılan eylemde, İsviçre'nin İstanbul Sözleşmesi'nin geri gönderme yasağını kapsayan 60. ve 61. maddelerine şerh koymasına tepki gösterdi. Bu maddelere konulan şerhin kadınların ve LGBTİ+'ların hayatlarına konulmuş şerh anlamına geldiği vurgulandı.
'KİMSE ÖLÜME İKNA EDİLEMEZ'
"Bizler yaşamak için İsviçre'ye sığındık, ancak İsviçre, bizleri koruyan uluslararası anlaşmaları yok sayıyor" denilen açıklamada, İsviçre hükümetinin erkek şiddeti nedeniyle sığınma talebinde bulunan birçok kadını geri gönderdiği ve psikolojik baskı uygulayarak "dönmeye" zorladığı aktarıldı. Hiç kimsenin şiddete ya da ölüme "ikna edilebileceğine" inanmadıklarını söyleyen kadınlar, sınırdışı edilen ya da dönmeye zorlanan kadınlardan ölüm ve ağır yaralanma haberleri aldıklarını hatırlatarak, "Bu haberler, her birimiz için büyük bir acı ve öfke kaynağıdır" dedi.
'ÖLMEK İSTEMİYORUZ'
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bir kez daha tekrar ediyoruz: Bizler ölmek istemiyoruz. Şiddete uğramak istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz! Şiddet mağduru kadınlar hakkında alınan her karar, onları ölüme geri göndermek anlamına gelecektir. İsviçre devletine çağrımız nettir: İstanbul Sözleşmesi'nin 60. ve 61. maddelerini derhal uygulayın. Cinsiyete dayalı şiddet nedeniyle koruma talebinde bulunan kadınların haklarını kabul edin. Kadınları geri göndermeyin! Ölmek istemiyoruz!"