1 Aralık 2024 Pazar

Batı Papua bağımsızlık hareketi militanı Yeimo: Düşmanımız egemen sınıf

Önce Hollandalılara ardından da Endonezyalılara karşı 1940'lı yıllardan bu yana kendi kaderini tayin hakkı için mücadele yürüten Batı Papua'da bağımsızlık hareketi militanı Victor Yeimo, sömürgecilerin kendilerini "Afrika'dan gelen siyah maymunlar, tembel, aptal ve ilkel" ilan ederek, eğitilmeleri gereken 3. sınıf insan muamelesi yaptığını söyledi. Ortak düşmanın kapitalizm, emperyalizm ve ırkçılık olduğunu vurgulayan Yeimo, kendileriyle pazarlığa girişen Endonezya ordusuna, "Biz para değil bağımsızlığımızı istiyoruz" yanıtını verdi. Yeimo, mücadeleyi sürdüreceklerini ve seslerinin duyulmasını istediklerini söyledi.

Batı Papua, kendi kaderini tayin hakkı için mücadele yürütüyor. Endonezya'dan ayrılmak isteyen Batı Papua'nın kurtuluşu için savaşan Victor Yeimo ile konuştuk. Endonezyalıların kendilerini "Afrika'dan gelen siyah maymunlar" olarak gördüğünü belirten Yeimo, ırkçılık, kapitalizm ve emperyalizmin ortak düşman olduğunu vurguladı.

Victor Yemio'nun ETHA'nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

DUYULMAYAN İNSANLARIN SESİ OLMALIYIZ

Batı Papua'nın kurtuluşu için yürüttüğün siyasi çalışmalar nedeniyle son yıllarını hapishanede geçirdin. 2019 halk ayaklanmasının lideri olarak biliniyorsun. Kendini tanıtabilir misin?
Benim adım Victor Yeimo. Ben Batı Papua bağımsızlık hareketi aktivistiyim. Halk lideri terimini sevmiyorum, militan ya da aktivist, yoldaş veya özgürlük savaşçısı terimlerini tercih ederim. Acılar içinde doğdum, acılar içinde yaşıyorum, ezilen topraklarda doğdum ve hala ezilen topraklarda yaşıyorum. Batı Papua bir yükümlülüğe dönüşüyor. Halkım için mücadele etmeyi kendim tercih ettim. Özel siyasi eğitime ihtiyacımız yok. Bazen deneyimlerinizden öğrenebilirsiniz. Beni en çok etkileyen şey, babamın ormanlardaki insanlara yardım etmesiydi. Bir gün ordu babamı aramak için evimizi bastığında gözümüzün önünde teyzeme tecavüz etti. Buna sessiz kalamayız. İlerlememiz gerekiyor. Batı Papualılar gibi sesi duyulmayan insanların sesi olmalıyız.

BATI PAPUA'DA YERLEŞİMCİ SÖMÜRGECİLİK VAR
Batı Papua'da geleneksel bir halk yaşıyor. Endonezyalı sömürgeciler ve kapitalistler bizi kapitalist bir yaşama zorladı. Batı Papua'da örgütlenecek bir üretici sınıf yok. Tüm sektörlerde azınlık durumundayız. Nüfus olarak Batı Papualılar Batı Papua'nın gerçekten yüzde 50'sinin altında. Endonezya sömürgeciliğinin yerleşimcileri bugün Batı Papua'da bizden daha fazla. Biz buna yerleşimci sömürgeciliği diyoruz. Siyonistlere benzer bir şekilde militan ırkçı yerleşimci çetelerle adaya geliyor, nüfus ve göç programları ile işgal ediyor ve alanlarını genişletiyorlar. İnsanlarını göç ettiriyorlar, benim topraklarıma geliyor ve işgal ediyorlar.

Aynı renge ya da ırka sahibiz. Endonezyalılar da Malay'dır. Irk üzerinden ayrımcılık olsa bile ırk yüzünden savaşmıyoruz. Sırf mücadele ettiğim için hapse girdim. En çok aranan kişi oldum. Aynı adada bulunan ve aynı halkları paylaşan ancak sömürgecilik tarafından bölünmüş olan Yeni Gine'ye bir yıllığına gittim. Sonra beni tutuklayacaklarını bildiğim halde geri dönmeye karar verdim. Üç kez tutuklandım. 2009'da iki, 2013'te bir buçuk, şimdi de bir yıl olmak üzere 4,5 yıl cezaevinde kaldım. Hepsinde de isyancılık ve insanları sokağa çağırdığım için "gösteri yapmaya kışkırtma" suçlamalarıyla tutuklandım.

HALKLARIN TALEBİ IRKÇILIĞIN SONA ERMESİ

Tutuklanmana gerekçe yapılan 2019 ayaklanmasında ne oldu?
Ağustos 2019'da geniş çaplı ırkçılık karşıtı hareket gelişti. Buna yüksek baskı, binlerce askerin bölgeye gönderilmesi, internet erişiminin engellenmesi, aktivistlerin kriminalize edilmesi eşlik etti. Batı Papualılar ayrılıkçı ve yıkıcı insanlar ilan edildi. 2019'daki mücadelemiz ABD'deki Black Lives Matter hareketinden ilham aldı. Halkların ayaklanmasının talepleri ırkçılığın sona ermesiydi. Bize "maymun" diyorlar. "Bize hayvan diye bağırıyorsunuz" dedik. Bizi hayvan gibi görüyorsanız, özgür bırakın.

Irkçılık dünyanın ortak düşmanıdır. Çünkü uzun zamandır ırkçılık çok sistematiktir. Endonezyalılar tarafından üretilen algı ve zihniyete yerleştirildi. Bizi eğitmeleri, yönlendirmeleri gereken insanlar olarak düşük görüyorlar. Biz hayvan değil insanız. Bir tarihimiz, toprağımız, ulusumuz var. Ulusal varlığımız var. Bu bizim kültürümüz, kimliğimizdir; biyolojik değil. Baskı altındayız. Özgür olmak istiyoruz. Bizim düşmanımız egemen sınıftır.

AFRİKA'DAN GELEN SİYAH MAYMUNLAR İLAN EDİLDİK

Batı Papua sömürgecilik tarihi nedir?
Batı Papualılar 1940'lardan bu yana bağımsızlıkları için mücadele ediyor. Önce Hollandalılar vardı, sonra Endonezya. Hollandalılar kendilerini birinci, Endonezyalıları ikinci ve bizi üçüncü sınıf insan olarak damgaladı. Endonezya 1945'te bağımsızlığını ilan ettiğinde de bu ayrım devam etti. Afrika'dan gelen "siyah maymun"lar, tembel, aptal ve ilkel olarak ilan edildik. Batı Papua 1963 yılında Endonezya Cumhuriyeti tarafından ilhak edildi. Askeri arazi gasbı ve büyük madencilik projeleri çok yaygın.

EKOSOYKIRIM VE ETNOSOYKIRIM VAR
Batı Papua'nın yerli Melanez halkı baskı ve sömürü altında yaşıyor. Militarizasyon, doğal kaynak sömürüsüyle birlikte bir soykırım, ekosoykırım ve etnosoykırım var. Batı Papua'daki çatışma, Batı Papualılar için bir dekolonizasyon süreci olmadan durdurulamaz. Batı Papualılar, davalarının dekolonizasyonun bitmemiş bir işi olduğuna ve BM'nin sorunu çözmek için müdahale etmesi gerektiğine inanıyor.

Çok fazla baskı, işkence, bazen de yargısız infaz var. Kapitalizmin ve emperyalizmin ortak düşman olduğunu biliyoruz. Marksizm, leninizm anayasa tarafından yasaklandı. ABD, Suharto rejimi altında bu ideolojiyi yıktı. 1998'deki reform sürecinden sonra demokratikleşme için alan açmak zorunda kaldı. Suharto başkanlıktan istifa etti, yavaş yavaş bir açılım süreci oldu. Ancak Endonezya'nın ırkçı örgütleri devam etti. Ama açılım sürecinden sonra yaygın bir propaganda faaliyeti başladı. Sol siyasi eğitim örgütlendi. Bu süreçte sömürge olan Doğu Timor özgürleşti, sonra Batı Papua ile sömürgeciliğe devam ettiler. Doğu Timor ve bizim sömürgeleştirme tarihimiz neredeyse aynı. Aramızdaki fark, Doğu Timor'un sömürge olarak listelenmesiydi. Portekizliler BM'de onları listeleyerek yardım etti. Ancak eski sömürücüler olan Hollanda, statümüzü BM'deki sömürgeleştirme komitesinde listeledi, kendi sömürgeciliklerini inkar etti. Yönetimi Endonezya'ya devretti. Bir koloniden diğerine geçişle sömürgecilik aktarıldı.

HASTANEDE DOĞUM YAPAN ANNELERİN ÇOĞU KISIRLAŞTIRILIYOR
Endonezya sömürgesi altında büyük bir şiddet var. Biz buna sessiz soykırım diyoruz. 1960 yıllarında ordu tarafından büyük operasyonlar yapıldı. Toprakları ele geçirmek istediler. 500 binden fazla insan öldürüldü. Bunlar raporlandırıldı. Soykırım sadece doğrudan şiddetle değil, sistematik olarak Batı Papua'da devam ediyor. Çok fazla insan sırf Endonezya politikası tarafından sağlık hizmeti verilmediği için ölüyor. İnsanlar yiyeceklerden, kimyasallardan, silahlardan ölüyor. İki yerde Endonezya tarafından yayılan ağır kimyasallarla toprağın zehirlediğine dair kanıtlar bulduk. Sadece bu da değil, Anayasa Batı Papualı ailelere az çocukla yetinmelerini söylüyor. Hastanede doğum yapan annelerin çoğu kısırlaştırılıyor. Bu nedenle doğum için hastaneye gitmiyorlar. Birçok insan hastaneye iyileşmek için değil, ölmek için gidiyor.

BATI PAPUA SOYKIRIMI AĞIR ÇEKİM BİR SOYKIRIMDIR
Buradaki soykırımın tanımı Filistin gibi doğrudan fiziksel değil. Yavaş, ama sistematik olarak her sektörde gerçekleşiyor. Batı Papua soykırımı ağır çekim bir soykırımdır. Bunu rakamlarla kanıtlayabiliriz. Papua Yeni Gine ile karşılaştırırsanız, nüfus sayısı son on yıllarda katlanarak artarken, Batı Papua'da hep aynı kaldı.

ENDONEZYALI YOLDAŞLARLA İŞBİRLİĞİ YAPMAYA BAŞLADIK

Batı Papua bağımsızlık hareketi ideolojik ve siyasi olarak nasıl gelişti?
Sosyalizm görüşleri hareketin içinde var ama yaygın değil. Örgütsel olarak kendini hala ulusal iradesiyle tanımlıyor. 1998 açılım sürecinden sonra Endonezyalı yoldaşlarla işbirliği yapmaya başladık. Batı Papua'da marksizmin leninizmin etkisiyle yeni bir bilinç inşa ettik. Genelde Batı Papualı öğrenciler Endonezya'ya gidip siyasi çevrelerle temas kurup sosyalizmden etkilendikten sonra bu fikirlerle ülkelerine dönüyor. Onlar da benim gibi Endonezya'da eğitim aldı.

ENDONEZYA ORDUSU ABD TARAFINDAN DESTEKLENİYOR
Kapitalizm ve emperyalizmle mücadele etmek için birlikte platformlar oluşturduk. Hareketin üç kanadı var. Bir siyasi parti var. Biri 1960'ta, diğeri de bu kuşakta Batı Papua Ulusal Komitesi (KNPB) 2008 yılında kuruldu. Batı Papua genelinde 32 örgüt şubemiz var. Kitle hareketi örgütümüz, marksist leninist platformlara sahip halk örgütümüz var. Biz kitle temelli bir hareketiz. İçeride ve dışarıda birçok örgütümüz var.

Ulusal kurtuluş ordumuz var, adı Batı Papua Ulusal Kurtuluş Ordusu (TPNPB). Bu bizim askeri silahlı örgütlenmemizin tek kanadıdır. Toplamda üç silahlı örgüt var ama diğerlerinin Batı Papua'da bir faaliyeti yok. Her örgütün silahlı mücadele kanadı var ama Batı Papua'da sadece bir tane faaliyet yürütüyor. Ve 2018'de silahlı çatışma daha da ciddileşti.

Stratejik olarak güçsüzüz çünkü Endonezya ordusu ABD tarafından destekleniyor. Daha fazla güce, askeri eğitime, politikaya sahipler, hegemonik olarak halkların görüşlerini, halkların bilincini etkiliyorlar. Üstyapının gücü dediğimiz şey Endonezya'nın hakimiyetinde. Bölgemiz tecrit altındadır. İzole edilmiş. Kimse bölgeyi bilmiyor. Ama internet aracılığıyla kendimizi tanıtıyoruz. Kendi propaganda medyamız var. Siyasi örgütlenmede Endonezyalılar ve Batı Papualılarla birlikte Endonezya'da 2000 yılında kurduğumuz üniversite öğrencileri hareketimiz var.

SİLAHLI MÜCADELE KURTULUŞ İÇİN YEGANE YOLDUR

Batı Papua'daki silahlı mücadele hakkında neler söyleyebilirsin?
Silahlı mücadele Batı Papua'da kurtuluş için yegane yoldur. Propaganda ve ajitasyonu en üst düzeye çıkarmazsak yenilmiş oluruz. Propagandayı nasıl yayınladığınız önemlidir. Savaş savaştır ama önemli olan savaş medya propagandasıdır. Medya propagandası sayesinde dayanışmayı kazanabilirsiniz. Batı Papua halkı silahlı mücadeleyi destekliyor. Ancak çok zayıf koşullar altında gelişiyor.

Batı Papua'nın geleneksel ordusu gerçekten basit silahlara sahip, bazıları ok ve yay kullanıyor. Bunu sadece savunmak için kullanıyor. Topraklarını, ormanlarını, köylerini Endonezya'dan korumak için bir savunma stratejileri var. Sonra Endonezya onları suçlu olarak etiketliyor. Ama bunlar bizim özgürlük figürlerimiz. Endonezya onlara ayrılıkçı diyor. Endonezyalı arkadaşlarımın bazıları şiddet içeren mücadeleye inanmadıklarını söylüyor. Fakat sadece barışçıl yollarla sürdürülen bir mücadeleyle Endonezya bizi silahla tutuklayacak. Siyasi taleplerimiz kumun üzerindeki su gibi akacak. Bu yüzden Endonezya'ya karşı silahlı mücadele en iyi yol olarak tercih edildi. Tek yol bu. Silahlı mücadeleyi kaybetmek istemiyoruz.

PARA DEĞİL BAĞIMSIZLIĞIMIZI İSTİYORUZ

Yeni Zelanda pilotu Phillip Mehrtens'in rehin alınması dünya kamuoyunun dikkatini Batı Papua davasına çekti. Bize eylemin devamı hakkında bilgi verebilir misin?
Ben süreci koordine ediyorum. Pilotu serbest bırakmak için Yeni Zelanda ile koordinasyon içinde olmamız gerekiyor. Bizimle iletişim halinde olan bir ekip kurdular. Biz de ormandaki savaşçılarımızla iletişim kuruyoruz. Sorun, Endonezya'nın saldırıları nedeniyle oluşan güvenlik eksikliğidir. Ne zaman pilotun bulunduğu yer hakkında bilgi verilse Endonezya o bölgeyi bombalıyor. Pilot gerilla tarafından başarılı bir şekilde korunuyor. İlk önce Yeni Zelanda hükümeti Endonezya ile işbirliği yapmaya çalıştı ama sonra iyi niyetli olmadıklarını gördü. Bizimle çalışmayı tercih ettiler.

Şu an dağlık bölgede, ormandalar. Pilotu oradan çıkarmak çok zor. Endonezya sadece havadan saldırabiliyor. Pilotu serbest bırakmak için ailesinden 5 milyon dolar istediler. Aileyle ve yerdeki komutanlarımızla görüştüler, pilotun ailesinin fidyesini paylaşmayı önerdiler. Ancak Batı Papualı savaşçılar "Hayır, biz suç örgütü değiliz; biz kendi kaderimizi tayin etmek istiyoruz, para istemiyoruz" dedi. Bazen Endonezya ordusu helikopterlerle para getirip pazarlık yapmaya çalışıyor. Biz bağımsızlığımızı istiyoruz, paraya değil, özgürlüğe ihtiyacımız var. Endonezya'nın genel siyasi eliti böyle hareket ediyor. Bu meseleyi kar etmek için kullanıyorlar. İşte böyle bir demokrasileri var.

ANA TALEBİMİZ KADERİMİZİ TAYİN HAKKIMIZI KAZANMAK

Batı Papua için ana talepleriniz ve programınız nedir?
Ana talebimiz kendi kaderimizi tayin hakkımızdır. BM ve Endonezya, BM dekolonizasyon komitesine geri dönmeli. Böylece biz kendi kaderimizi tayin hakkımızı kullanabilelim. Bize göre self determinasyon özerklik ya da özel statüler değildir. Bugün self determinasyon tanımını tartışıyoruz. Bana self determinasyonun emperyalizme karşı Endonezya ile birleşmeniz gerektiği anlamına geldiğini söyleyenler oldu. Afrika'da yaşananlardan bahsedildi. Yoksa emperyalizm bizi bölmek için vekalet edermiş. Fakat bizim farklı bir tarihimiz var.

BATI PAPUA'NIN EMPERYALİZME ENTEGRE EDİLMESİ KAYGISI VAR

Siyasi soykırıma uğrayan tarihi Endonezya Komünist Partisi'nin takipçisi bugünkü Endonezya Komünist Partisi ile ilişkileriniz var. Batı Papua'nın kurtuluşuna karşı tutumları nasıl?
İki tanım var. Bazıları Endonezya içinde ayrılma olmadan kendi kaderini tayin ve ulusal kurtuluşu destekliyor, bazıları ise emperyalizmle savaşmak için ayrılmanın gerekli olduğunu söylüyor. Bazı durumlarda Lenin'in söz ettiği self determinasyon tanımı hakkında farklı bir anlayışa sahibiz. Biz Endonezya'dan ayrılmaya, bağımsızlığa inanıyoruz. Batı Papua'nın emperyalizme entegre edilmesi kaygısı var. Bu Endonezya'daki aktivistler arasındaki bir tartışmadır. Ancak birçoğu Endonezya'dan özgürleşmenin en iyi çözüm olduğuna inanıyor.

KOLONİLEŞMEDEN ÖNCE BİR BÜTÜNDÜK

Papua Yeni Gine ile birlik hakkında ne düşünüyorsun?
Farklı bir mücadele tarihi var. Farklı mücadelelerin kendi yaşam kültürleri gelişti. Aynı kültüre sahibiz ama yollarımız farklılaştı. Farklı görüşler demiyorum ama tarihsel olarak ilişkiler farklılaştı. Bizi destekliyorlar, çünkü aynı toprak, kültür ve ırktan insanlarız. Kolonileşmeden önce biz bir bütündük ve adada birçok kabile vardı. Bizimle ortak duyguları var. Ama benim için onlar artık farklı bir ulustur. 1940 yılından sonraki gelişmelerde iki farklı ulus haline geldik. Batı Papua'da 414'ten fazla dil tespit edildi. 300'den fazla kabile. Farklı dillerde alt kabileler var. Endonezya ve tüm bölgede ortak dilimiz var, Malay dili. Bu dil Malezya, Endonezya, Singapur gibi ülkelerde kullanılıyor. Ticaret tarihinden dolayı ticaret borsası ile ortak dil bu bölgede yayıldı.