EMEK
Baskı altındaki Flormar işçisine HDP adaylarından destek
Sendikaya üye oldukları için işten atılan ve ardından fabrika önünde direnişe başlayan Flormar işçilerine bu sabah provokasyon girişimi yapılmıştı. HDP Kacaeli ve İstanbul milletvekili adayları, direnişçi işçilere dayanışma ziyaretinde bulundu.
Halkların Demokratik Partisi'nin milletvekili adayları, bu sabah saldırıya uğrayan direnişçi Flormar işçilerine destek ziyaretinde bulundu. İstanbul'dan aday olan Sema Uçar, Aylin Hacaloğlu, Ali Akkuş, Tülay Aydın, Melek Turgut, Cansu Kalender, Irmak Dumlupınar, Sultan Karasu, Atilla Özdoğan, Tuncay Gökçe, Musa Piroğlu ve Erkan Baş ile Kocaeli adayları Yasemin Üçer, Sevilcan Yaşar, Fatma Yıldırım, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kureyş Bilgiç, Nevmettin Doğan, Murat Ozan, Necati Altıntoprak ve Ali Buğdaycı, fabrika önünde işçilerle buluştu.
Flormar işçileri, HDP adaylarını sloganlarla karşılarken adaylar işçilere hitaben konuşmalar yaparak yanlarında olduklarını ifade ettiler.
'ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK'
İşe geliş saatinde bir servis şoförünün bıçaklı tehditlerine maruz kalan işçiler yaşadıklarını ETHA'ya anlattı. Hızla üzerine sürülen aracın altında kalmaktan son anda kurtulan Selver Karaboğa, "Sabah 6 buçuktan beri burada bekliyoruz. Kapının önüne iki araç koydukları için geçiş alanı çok dar. Araç hızla geliyordu sendika başkanımıza çarpacaktı. O da yavaş git diye tepki göstermiş. Şöför çok sinirli bir şekilde bıçak çekti bize. Sonra içeri girdi elemanları bıraktı, dışarı çıkarken küfür etmeye başladı, tekrar bıçak gösterdi. Arkadaşlar onu yuhaladılar. Şoför hızla aracı üzerimize sürdü. Ben öndeydim, kendimi son anda çektim. Biz asla yılmayız. 'ölmek var dönmek yok' diye slogan attık zaten" dedi.
KHK DİRENİŞÇİSİ UÇAR: ÇARE ÖRGÜTLENMEDEN GEÇİYOR
HDP İstanbul 1. Bölge adayı Sema Uçar, ziyarette yaptığı konuşmada, "Ben de sizler gibi işimden atıldım. Bir öğretmen olarak görev yapıyordum. 7 Şubat 2017'de çıkarılan KHK ile bir gece işimden atıldım. Sizler sendikalı olduğunuz için, sendikalı olan arkadaşlarınıza selam verdiğiniz için işlerinizden atıldınız. Ben ezilen tüm kesimlerin, emekçilerin haklarını savunduğum için, daha iyi bir yaşam, yaşanılabilir bir ücret talep ettiğim için, sendikalı olduğum için, çocuklar ölmesin dediğim için, barışı ve yaşamı savunduğum için ve bir sosyalist olduğum için kamudan ihraç edildim" diye belirtti.
Uçar sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan soruyor kendisine şu an ülkeyi yönetenler işçilerin, emekçilerin mi haklarını savunuyor yoksa patronların mı çıkarlarını savunuyor diye. Aslında bunun cevabını hepimiz biliyoruz. Bildiğimiz bir şey daha var: Gözümüzün gördüğü herşeyi biz üretiyoruz. Fakat patronlar karlarına kar katmak için bizlere daha uzun çalışma saatleri ve daha az ücreti dayatıyorlar. Bunlara karşı bir çaremiz var bu çaremiz örgütlenmeden geçiyor. Patronlar ve onları savunanan düzen bunu bildiği için sizler sendikalı olduklarınız için işten çıkardılar. İşçiler ancak birleşirse ve örgütlenirse bir mücadele alanı gelişir ve haklarımızı kazanırız. Bu düzen bunu bildiği için ilk olarak sendikalı olana saldırıyor. Ben de tıpkı sizler gibi işinden atıldıktan sonra hiç tereddüt etmeden işten atılan kamu emekçileriyle tam 67 haftadır, 6 mevsimdir İstanbul'un 3 alanında direniş gösteriyoruz."
DÜZENİN ÇARKINA ÇOMAK SOKACAĞIZ
Adaylardan Erkan Baş ise "Hakkını arayan, adalet isteyen milyonların sesini daha yüksek çıkarmaya talip olan insanlarız. Buradaki direnişe baktığımız zaman Türkiye'yi görüyoruz. Tıpkı Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi sadece hakkını, ekmeğini, geleceğini isteyen insanları düşmanlaştıran patronları görüyoruz. Sadece hakkını aradağı için önüne duvarlar çekilen, duvarların arkasına hapsedilmek istenen işçi kardeşlerimizi görüyoruz. Bir oyun kurmuşlar, bir düzen kurmuşlar ama bu düzenin çarkına çomak sokmanın zamanı gelmiştir. Bunlar bize ne diyorlar daha çok çalışın daha çok üretin ve bizi zengin edin. Biz çalışacağız, biz üreteceğiz onlar zevki sefa içinde yaşayacaklar. Bizler açlıkla terbiye edileceğiz. Bu ülkeyi üretenler dışında, ezilenler dışında kurtaracak hiçbir kuvvet yoktur. Flormar işçisinin bugün kendi hakları için başlattığı bu direniş tüm Türkiye'yi işçilerin, emekçilerin alınteri dökenlerin, onurlu, namuslu insanların yönettiği bir ülke haline getirecek. Hep birlikte kurtulacağız, hep birlikte başaracağız, mutlaka kazanacağız" dedi.
Musa Piroğlu da "Flormar işçisini sınıf kardeşiyle dayanıştığı için işten çıkarmanın altında tek bir neden yatıyor: İşçiler yalnız yürüsün, işçiler yalnız kalsın, işçiler yalnız ölsün, işçiler yalnız sürünsün. Çünkü biz yalnız kalırsak, birbirimizden koparsak, kendi kimliğimizi unutursak, işçi sınıfı olduğumuzu unutursak patronlara direnme şansımızda kalkar. Biz direnmezsek, onurumuzu savunmaz hale gelirsek, yan yana duramaz hale gelirsek onlar istedikleri kadar sömürebilirler. 16 yılda 30 binden fazla işçi öldürüldü. 16 yılda zengin çok daha zengin yoksul çok daha yoksul hale getirildi. 16 yılda 22 milyon işçinin 16 milyonuna yakını sendikasız ve örgütsüz bırakıldı. Güvencesizlik ve işsizliği başımıza bir kılıç gibi, bizi tehdit eden temel bir etmen olarak dayattılar. Bize diyorlarki ya kurallarımıza uyarsınız, sefalete çalışırsınız, bütün haklarınızdan vazgeçersiniz ya da işsiz kalırsınız. Flormar işçisi onlara net bir cevap verdi: Diz çökmüyoruz, biat etmiyoruz, teslim olmuyoruz."
KOCAELİ ADAYLARI: EZİLENLERİN TEMSİLCİSİ OLACAĞIZ
HDP'nin Kocaeli adayı Yasemin Üçer şöyle konuştu: "Bu düzen biz kadınları sosyal hayattan koparma, evlere, dört duvar arasına kapatmak üzere politikalar uyguluyor. Biz alanlarda, sokaklarda, yaşamın olduğu her yerde bizler var olmaya devam edeceğiz. Bu zulmü kadın dayanışmasıyla yeneceğiz. OHAL'i işçi sınıfına karşı saldırı aracı olarak kullanan iktidar bizleri güvencesiz sağlıksız koşullarda yaşamaya zorluyor. Ankara Ticaret Odası Başkanı 'Biz işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatını kaldırdık' diyerek bunu açıkça savunuyor. Şiddetten başka bir şey üretmeyen bu iktidarı bizler birlikte yeneceğiz. 25'inde Demirtaş'ı almaya gideceğiz, 26'sında size söz sizlerle kucaklaşmaya geleceğiz.
Ömer Faruk Gergerlioğlu da yaptığı konuşmada "OHAL sistemi tüm hak arayanları eziyor. Her kesimden kim hak arıyorsa eziyor. Biz de hakkımızı vermelerini değil almak peşinde koşmak zorundayız. Tarih boyunca böyle olmuştur. HDP tüm ezilenlerin yanında. Diline, dinine, etnisitesine, siyasi görüşüne bakmaksızın tüm ezilenlerin yanındadır ve bu yüzden sizin yanınızda olmaya devam edecektir. Kocaeli halkı bize yetki verirse, ezilenler bize yetki verirse 24 Haziran'da Ankara'da Kocaeli'ni temsil etme yetkisini verirse bilinizki her zaman ezilenlerin yanında olmaya devam edeceğiz" diye belirtti.
Flormar işçileri, HDP adaylarını sloganlarla karşılarken adaylar işçilere hitaben konuşmalar yaparak yanlarında olduklarını ifade ettiler.
'ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK'
İşe geliş saatinde bir servis şoförünün bıçaklı tehditlerine maruz kalan işçiler yaşadıklarını ETHA'ya anlattı. Hızla üzerine sürülen aracın altında kalmaktan son anda kurtulan Selver Karaboğa, "Sabah 6 buçuktan beri burada bekliyoruz. Kapının önüne iki araç koydukları için geçiş alanı çok dar. Araç hızla geliyordu sendika başkanımıza çarpacaktı. O da yavaş git diye tepki göstermiş. Şöför çok sinirli bir şekilde bıçak çekti bize. Sonra içeri girdi elemanları bıraktı, dışarı çıkarken küfür etmeye başladı, tekrar bıçak gösterdi. Arkadaşlar onu yuhaladılar. Şoför hızla aracı üzerimize sürdü. Ben öndeydim, kendimi son anda çektim. Biz asla yılmayız. 'ölmek var dönmek yok' diye slogan attık zaten" dedi.
KHK DİRENİŞÇİSİ UÇAR: ÇARE ÖRGÜTLENMEDEN GEÇİYOR
HDP İstanbul 1. Bölge adayı Sema Uçar, ziyarette yaptığı konuşmada, "Ben de sizler gibi işimden atıldım. Bir öğretmen olarak görev yapıyordum. 7 Şubat 2017'de çıkarılan KHK ile bir gece işimden atıldım. Sizler sendikalı olduğunuz için, sendikalı olan arkadaşlarınıza selam verdiğiniz için işlerinizden atıldınız. Ben ezilen tüm kesimlerin, emekçilerin haklarını savunduğum için, daha iyi bir yaşam, yaşanılabilir bir ücret talep ettiğim için, sendikalı olduğum için, çocuklar ölmesin dediğim için, barışı ve yaşamı savunduğum için ve bir sosyalist olduğum için kamudan ihraç edildim" diye belirtti.
Uçar sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan soruyor kendisine şu an ülkeyi yönetenler işçilerin, emekçilerin mi haklarını savunuyor yoksa patronların mı çıkarlarını savunuyor diye. Aslında bunun cevabını hepimiz biliyoruz. Bildiğimiz bir şey daha var: Gözümüzün gördüğü herşeyi biz üretiyoruz. Fakat patronlar karlarına kar katmak için bizlere daha uzun çalışma saatleri ve daha az ücreti dayatıyorlar. Bunlara karşı bir çaremiz var bu çaremiz örgütlenmeden geçiyor. Patronlar ve onları savunanan düzen bunu bildiği için sizler sendikalı olduklarınız için işten çıkardılar. İşçiler ancak birleşirse ve örgütlenirse bir mücadele alanı gelişir ve haklarımızı kazanırız. Bu düzen bunu bildiği için ilk olarak sendikalı olana saldırıyor. Ben de tıpkı sizler gibi işinden atıldıktan sonra hiç tereddüt etmeden işten atılan kamu emekçileriyle tam 67 haftadır, 6 mevsimdir İstanbul'un 3 alanında direniş gösteriyoruz."
DÜZENİN ÇARKINA ÇOMAK SOKACAĞIZ
Adaylardan Erkan Baş ise "Hakkını arayan, adalet isteyen milyonların sesini daha yüksek çıkarmaya talip olan insanlarız. Buradaki direnişe baktığımız zaman Türkiye'yi görüyoruz. Tıpkı Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi sadece hakkını, ekmeğini, geleceğini isteyen insanları düşmanlaştıran patronları görüyoruz. Sadece hakkını aradağı için önüne duvarlar çekilen, duvarların arkasına hapsedilmek istenen işçi kardeşlerimizi görüyoruz. Bir oyun kurmuşlar, bir düzen kurmuşlar ama bu düzenin çarkına çomak sokmanın zamanı gelmiştir. Bunlar bize ne diyorlar daha çok çalışın daha çok üretin ve bizi zengin edin. Biz çalışacağız, biz üreteceğiz onlar zevki sefa içinde yaşayacaklar. Bizler açlıkla terbiye edileceğiz. Bu ülkeyi üretenler dışında, ezilenler dışında kurtaracak hiçbir kuvvet yoktur. Flormar işçisinin bugün kendi hakları için başlattığı bu direniş tüm Türkiye'yi işçilerin, emekçilerin alınteri dökenlerin, onurlu, namuslu insanların yönettiği bir ülke haline getirecek. Hep birlikte kurtulacağız, hep birlikte başaracağız, mutlaka kazanacağız" dedi.
Musa Piroğlu da "Flormar işçisini sınıf kardeşiyle dayanıştığı için işten çıkarmanın altında tek bir neden yatıyor: İşçiler yalnız yürüsün, işçiler yalnız kalsın, işçiler yalnız ölsün, işçiler yalnız sürünsün. Çünkü biz yalnız kalırsak, birbirimizden koparsak, kendi kimliğimizi unutursak, işçi sınıfı olduğumuzu unutursak patronlara direnme şansımızda kalkar. Biz direnmezsek, onurumuzu savunmaz hale gelirsek, yan yana duramaz hale gelirsek onlar istedikleri kadar sömürebilirler. 16 yılda 30 binden fazla işçi öldürüldü. 16 yılda zengin çok daha zengin yoksul çok daha yoksul hale getirildi. 16 yılda 22 milyon işçinin 16 milyonuna yakını sendikasız ve örgütsüz bırakıldı. Güvencesizlik ve işsizliği başımıza bir kılıç gibi, bizi tehdit eden temel bir etmen olarak dayattılar. Bize diyorlarki ya kurallarımıza uyarsınız, sefalete çalışırsınız, bütün haklarınızdan vazgeçersiniz ya da işsiz kalırsınız. Flormar işçisi onlara net bir cevap verdi: Diz çökmüyoruz, biat etmiyoruz, teslim olmuyoruz."
KOCAELİ ADAYLARI: EZİLENLERİN TEMSİLCİSİ OLACAĞIZ
HDP'nin Kocaeli adayı Yasemin Üçer şöyle konuştu: "Bu düzen biz kadınları sosyal hayattan koparma, evlere, dört duvar arasına kapatmak üzere politikalar uyguluyor. Biz alanlarda, sokaklarda, yaşamın olduğu her yerde bizler var olmaya devam edeceğiz. Bu zulmü kadın dayanışmasıyla yeneceğiz. OHAL'i işçi sınıfına karşı saldırı aracı olarak kullanan iktidar bizleri güvencesiz sağlıksız koşullarda yaşamaya zorluyor. Ankara Ticaret Odası Başkanı 'Biz işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatını kaldırdık' diyerek bunu açıkça savunuyor. Şiddetten başka bir şey üretmeyen bu iktidarı bizler birlikte yeneceğiz. 25'inde Demirtaş'ı almaya gideceğiz, 26'sında size söz sizlerle kucaklaşmaya geleceğiz.
Ömer Faruk Gergerlioğlu da yaptığı konuşmada "OHAL sistemi tüm hak arayanları eziyor. Her kesimden kim hak arıyorsa eziyor. Biz de hakkımızı vermelerini değil almak peşinde koşmak zorundayız. Tarih boyunca böyle olmuştur. HDP tüm ezilenlerin yanında. Diline, dinine, etnisitesine, siyasi görüşüne bakmaksızın tüm ezilenlerin yanındadır ve bu yüzden sizin yanınızda olmaya devam edecektir. Kocaeli halkı bize yetki verirse, ezilenler bize yetki verirse 24 Haziran'da Ankara'da Kocaeli'ni temsil etme yetkisini verirse bilinizki her zaman ezilenlerin yanında olmaya devam edeceğiz" diye belirtti.