23 Kasım 2024 Cumartesi

Barış ve Oğuzhan davası: Bizi görerek ateş ettiler

Barış Kerem ile Oğuzhan Erkul'un İstanbul Gazi Mahallesi'nde polis tarafından öldürülmesi davasında tanıklar konuştu: Bizi görerek ateş ettiler. Çok küfür ediyorlardı.

İstanbul Gazi Mahallesi'nde Barış Kerem ile Oğuzhan Erkul'u öldüren polislerin yargılanmasına İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

 4 sanık polis ile tanık olarak dinlenmesi gereken 5 polis duruşmaya gelmedi.

Olayın tanıklarından Demirhan Erkul ifade verdi.

Erkul'un ifadesi şöyle:

"İşten sonra Barış'ı aradım, Oğuzhan açtı, 'Gel barajdayız' dedi, gittim. Oturduk biraz, erken kalkacağım için 'Geç kalmayalım' dedim. Saat 22:00 gibi kalktık, çıkışa yakındık. İleride polisi görünce yavaşladım, 'Ne yapayım?' dedim. Barış, 'Camları açalım' dedi, ışığı da açtık, aracın içi görünüyordu.

Bizi görerek ateş ettiler. Çok küfür ediyorlardı. Panikle aracı yeniden hızlı hareket ettirdim, çok ateş ettiler. Ben inanamadım, 'Plastik mermidir kafanızı eğin' dedim. Sonra aynadan aracın içini gördüm. O anda tek düşüncem arkadaşlarımı hastaneye götürmekti.

Olaydan sonra bizi çok polis aradı. Babamla ifadeye gittim. Polislerden şikayetçiyim."

Tanık Birkan Yüksel de ifade verdi.

Yüksel'in ifadesi şöyle:

"Polisleri ilk önce ben ve Demirhan gördük. Ama korkudan bakamadım, bağlamaya sarıldım. Ramazan abi, 'Birşey olmaz, kimliğe bakar bırakırlar' dedi. Yavaşladık, bizi gördüler, çok küfür ettiler, koştular. Başım öndeydi, bağırıp silahları doğrultup küfrederek 'Hareket ederseniz sıkarım' dediler. Demirhan gaza basıp manevra yapıp gitmeye çalıştı, zırhlı araç önümüzü kesti, çok ateş vardı, çok ses vardı. Sonra Oğuzhan'ı öyle gördüm.  Hastaneye gittik, Ramazan abiyle Oğuzhan'ı indirdik, Barış'ı sonradan Demirhan fark etmiş, başka hastaneye götürdü. Ben hastanede kaldım, Oğuzhan'ı sedyeyle çıkardılar, Taksim'e gittik. 'Görevliyiz' diyenler sorguladı, sabaha dek karakolda kaldım."

Polisin ateş açtığı araçtan sağ çıkan iki kişinin ardından diğer tanıkların ifadesine geçildi.

Özel güvenlik Müslim Kızıldağ ifade verdi. Ormanda yüzü maskeli kişilerin olduğu ihbarının geldiğini söyleyen Kızıldağ, "Silah seslerinden önce polisler 'dur' diye bağırdı, başka birşey duymadım. Havaya mı araca mı ateş ettiler görmedim" dedi. Kızıldağ, avukatların sorusu üzerine, "Sokak lambaları yanıyordu, ortam aydınlıktı, araçların ışıklarıyla üzerimizdeki ışık da yanıyordu, insanların birbirini seçebileceği kadar aydınlıktı" diye konuştu.

Özel güvenlik görevlisi Cebrail Akdağ da tanık olarak ifade verdi, "Ateşin nasıl başladığını görmedim" dedi.

Ailelerin avukatı Deniz Tuna, olay yerinde keşif yapılmasını, bulunan 35 mermi kovanıyla silahların karşılaştırılmasını, emniyetten telsiz konuşma dökümünün istenmesini, müfettiş raporunu, gelmeyen tanıkların zorla getirilmesini talep etti.  

Ailelerin  avukatı Seyit Sönmez, "Sanıksız mahkeme mi olur?" diyerek sanıkların mutlaka getirilmesini istedi.
 
Mahkeme heyeti, ara kararları daha sonra avukatlara ileteceğini belirterek, duruşmayı 8 Kasım'a erteledi.