Bangladeş'te öğrenciler: Ordunun yönettiği hükümeti kabul etmeyeceğiz
Bangladeş'te kamuda kontenjan kararına tepki olarak başlayan protestoları bastıramayan Başbakan Şeyh Hasina'nın istifa ederek ülkeyi terk etmesi ordu geçiş hükümeti kurulacağını duyurdu. Protesto lideri öğrencilerle ordunun görüşmesi bekleniyor.
Güney Asya ülkesi Bangladeş'te kamu kurumlarındaki işe alımlarda belli kesimlere ayrıcalık tanıyan hükümet kararına tepki olarak başlayan protestoları bastıramayan 15 yıllık Başbakan Şeyh Hasina istifa etti ve ülkeyi terk ederek Hindistan'a gitti.
ORDU KOMUTANI: GEÇİŞ HÜKÜMETİ KURULACAK
Başbakanın istifasının ordu tarafından açıklanması dikkat çekti. Bangladeş Ordu Komutanı General Waker-Uz-Zaman, Başbakan Şeyh Hasina Vecid'in resmi konutundan ayrılmasının ardından basına açıklama yaptı. Ülkede geçiş hükümeti kurulacağını duyuran Waker-Uz-Zaman, "gösterilerin ve şiddet olaylarının durulması halinde sıkıyönetime gerek kalmayacağını" belirtti.
ÖĞRENCİLER VE ORDU GÖRÜŞECEK
Protestoların liderleri olan üniversite öğrencileri ile ordu yetkililerinin bir görüşme yapacağı açıklandı. Öğrenci liderleri ordunun yöneteceği bir geçici hükümeti kabul etmeyeceklerini ilan etti.
Öğrenci liderlerinden Nahid İslam, öğrencilerin ordu tarafından yönetilen veya desteklenen herhangi bir hükümeti kabul etmeyeceğini açıkladı ve Nobel ödüllü Muhammed Yunus'un baş danışman olmasını önerdi.
Bugün erken saatlerde Demokratik Öğrenci İttifakı Koordinatörü ve Öğrenci Birliği Başkanı Ragib Naeem, Samajtantrik Öğrenci Cephesi Başkanı Salman Siddiqui, Devrimci Öğrenci İttifakı Başkanı Dilip Roy, Demokratik Öğrenci Konseyi Başkanı Chhayedul Haque Nishan, Bangladeş Öğrenci Federasyonu Başkanı Mitu Sarkar, Greater Chittagong Hill Tracts Öğrenci Cemaati Başkanı Draksha Chakma ve Devrimci Öğrenciler - Gençlik Hareketi (Eylem) Başkanı Taufika Priya ortak açıklama yaptı. Sosyal medya paylaşım sitesi Facebook'ta canlı yapılan açıklamada "Bizim önerdiğimiz hükümet dışında herhangi bir hükümet kabul edilmeyecektir" dedi.
İslam dün gazetecilere yaptığı bir açıklamada da "Davamız uğruna dökülen şehit kanlarına ihanet etmeyeceğiz. Can güvenliği, sosyal adalet ve yeni bir siyasi ortam vaadimizle yeni bir demokratik Bangladeş yaratacağız" ifadelerini kullanmıştı.
AZINLIKLARI KORUMA ÇAĞRISI
İslam, 170 milyonluk ülkenin bir daha asla "faşist yönetim" olarak adlandırdığı döneme geri dönmemesini sağlamaya söz verdiklerini belirtti ve öğrenci arkadaşlarından Hindu azınlığı ve onların ibadet yerlerini korumalarını istedi.
Açıklamada Geçici Demokratik Hükemetin ilk olarak yapması gerekenler şöyle sıralandı:
🔹"Ajitatörler adına açılan tüm davaların geri çekilmesi. Tutuklanan tüm öğrencilerin serbest bırakılması.
🔹Tüm cinayet ve işkencelerin soruşturulması ve kovuşturulmasının sağlanması. Öğrencilerin öldürülmesi emrini veren hükümet bakanlarının, polis-RAB-BGB yetkililerinin ve Chhatra League Juba League teröristlerinin örnek teşkil edecek şekilde cezalandırılmasının sağlanması. Tüm cinayetlerin arkasındaki beyin olan Şeyh Hasina'nın örnek teşkil edecek şekilde cezalandırılması için geri getirilmesi.
🔹Tüm eğitim kurumları açılmalıdır. Öğrenci konseyi seçimleri. 'Ayrımcılık karşıtı öğrenci hareketine' katılan öğrencilerin herhangi bir akademik ve idari tacize maruz kalmamasını sağlamak.
🔹'Temmuz katliamı'ndaki gerçek ölü sayısının ortaya çıkarılması. Kayıp ve öldürülen kişilerin gerçek listesinin yayınlanması.
🔹Ülke genelinde şehit edilen ve yaralanan tüm öğrencilerin ailelerine mümkün olan en kısa sürede yeterli tazminat sağlanmalıdır. Şehit Abu Saeed de dahil olmak üzere tüm şehitlerin anısını korumak için uygun düzenlemelerin yapılması.
🔹Dakka Üniversitesi, Jahangirnagar Üniversitesi, Jagannath Üniversitesi, Rajshahi Üniversitesi, Chittagong Üniversitesi ve Shahjalal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Comilla Üniversitesi dahil olmak üzere ülke genelindeki tüm üniversitelerde öğrencilere güvenlik sağlamayan üniversitelerin Rektör Yardımcılarının istifasını sağlamak.
🔹Demokratik hareket içinde devlet güçlerinin baskı ve işkencesini önleyecek tedbirlerin alınması. Tüm baskıcı yasaların yürürlükten kaldırılması. Tüm kraliyet mahkumlarının koşulsuz olarak serbest bırakılması. Askeri yönetimin Chittagong Hill Tracts'dan çekilmesi."
'HERKESİN KATILDIĞI BU MÜCADELE BİZE YOL GÖSTERECEKTİR'
Kast-din-kast ayrımı gözetmeksizin herkesin mücadeleye katıldığı vurgulanan açıklamada, "Bu nedenle, hareketin ardından herhangi bir toplumsal çılgınlığı ve saldırıyı kabul edemeyiz. Dini azınlık ailelerine yönelik herhangi bir saldırı ve zulüm olmamasını sağlamak için proaktif olmalıyız. Öğrenciler bu zaferi çok fazla kan dökerek kazandılar. Bu mücadelenin antifaşist demokratik bir toplum hayalini ilerletmek için bize yol göstereceğine inancımız tamdır" vurgusu yapıldı.
EŞYALARI KONUTUNDAN ÇIKARILDI, BABASININ HEYKELİ YIKILDI
Başkent Dakka'daki protestolar sürerken Başbakan Şeyh Hasina'nın resmi konutunu basan Bangladeşlilerin içerideki eşyaları dışarı çıkardıkları görüldü.
Yerel basında yer alan haberlere göre, iktidardaki Avami Birliği Partisinin başkent Dakka'daki binası da ateşe verildi. Ülkenin kurucu lideri ve Başbakan Hasina'nın babası Şeyh Muciburrahman'ın başkent Dakka'daki heykeli de yıkıldı. İçişleri Bakanı ve diğer hükümet yetkililerinin konutlarına girildiği de kaydedildi.
Bu arada Hint basınında, Başbakan Şeyh Hasina ile kız kardeşi Şeyh Rehana'yı taşıyan askeri helikopterin Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi yakınlarındaki Hindon Hava Üssü'ne indiği aktarıldı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümetinin de Bangladeş sınırında "yüksek alarm" durumu ilan ettiği duyuruldu. Dhaka Tribune de başkent Dakka'da Hazrat Şahcelal Uluslararası Havalimanı'nın kapatıldığını ve uçuşların 6 saatliğine askıya alındığını duyurdu.
Bangladeş'te ordunun açıklamasının ardından başkent Dakka'da "coşkulu kutlamalar" yapıldığı kaydedildi.
SENDİKA LİDERİ: KAÇMASI UTANÇ VERİCİ
Sommilito Konfeksiyon İşçileri Federasyonu Başkanı Nazma Akter, Başbakan Hasina'nın ülkesinden kaçmasının "utanç verici" olduğunu söyledi. El Cezire'ye konuşan Akter, "Ülkemizi öldürdü, ekonomimizi öldürdü ve insanlarımızı öldürdü. O ülkeyi sevmiyor, avantaj sağladı ve gücünü kötüye kullandı ve bu çok talihsiz bir durum" ifadelerini kullandı.
Eylemlerde son 3 hafta 200'den fazla kişi polis ve asker tarafından katledildi, 10 bine yakın kişi ise gözaltına alındı. Şeyh Hasina hükümeti ayrıca sokağa çıkma yasakları, sosyal medya sansürü ve üniversiteleri kapatma gibi baskı yöntemleri de kullandı. Ancak etkili protestolar devam etti.