4 Ekim 2024 Cuma

AYM, eylemde polis tarafından yaralanan işçiye tazminat verilmesine hükmetti

AYM, işten çıkarılan işçilerin Taksim Meydanı'nda yaptıkları protesto sırasında polis müdahalesi ile yaralanan kişinin başvurusunda eziyet yasağının ihlal edildiğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), işten çıkarılan işçilerin Taksim Meydanı'nda yaptıkları protesto sırasında polis müdahalesi ile yaralanan kişinin başvurusunda eziyet yasağının ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek mahkeme, başvurucuya 65 bin TL manevi tazminat ödenmesine ve kararın cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar verdi.

Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan eziyet yasağının ihlal edildiğine hükmeden AYM, başvuruyu yapan Mühendis Bülent Barmaksız'a 65 bin TL manevi tazminat ödenmesini karara bağladı.

4 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul Beyoğlu'na yapılmak istenen eyleme polis izin vermedi. Bir Hey Tekstil firmasında çalışan işçiler, işten çıkarılmalarını protesto etmek için Taksim Meydanı'ndan Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüyerek burada basın açıklaması yapmak istediler.

Protesto eylemine izin vermeyen polis, işçilere saldırdı. Başvurucu Bülent Barmaksız saldırı sırasında yaralandı. Barmaksız, 10 Mayıs 2013'te kendisini yaralayan polis, İl Emniyet Müdürü, Vali, İçişleri Bakanı ve Başbakan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Şikayet dilekçesinde işçilere destek olmak amacıyla Taksim Meydanı'ndaki eyleme katıldığını belirten Barmaksız, basın açıklaması başlamadan önce polisin üzerlerine boyalı su sıktığını ve ardından da cop ve çeşitli aletlerle kendisini darbettiğini ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusu üzerine yaptığı değerlendirmede Başbakan ve İçişleri Bakanı hakkındaki dosyaları ayırarak bu dosya hakkında işlem yapılmasına yer olmadığına karar verdi.

Savcılık, olay günü Taksim Meydanı'nda görevli 4 kadın polis memurunun ifadesini aldı. Polisler, erkek eylemcilere erkek polislerin müdahale ettiğini ifade ettiler. Olay yerine ilişkin olarak emniyetin savcılığa gönderdiği MOBESE görüntülerini izleyen bilirkişi, görüntülerden teşhis yapmanın mümkün olmadığı yönünde rapor verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise 24 Ekim 2017 tarihinde 4 kadın polis memuru hakkında kovuşturma yapılmamasına karar verdi ve diğer şüphelilerin araştırılmasının devam edilmesi yönünde karar verdi.

Bülent Barmaksız'ın kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki karara yaptığı itiraz ise reddedildi.

Bu durum üzerine Bülent Barmaksız, 5 Ocak 2018 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

Başvurucu Barmaksız dilekçesinde, katıldığı eyleme yapılan saldırı sırasında polis tarafından darbedildiğini ve sıkılan gazdan etkilendiğini belirtti. Olay anında görüntüleri kaydeden basın mensuplarının görüntülerinin istenmediğini, tanık ifadelerine başvurulmadan sadece 4 polis memurunun ifadesine başvurulduğunu ve etkisiz yürütülen soruşturma nedeniyle sorumluların cezasız kaldığını belirtti.

Barmaksız ayrıca, karara yaptığı itirazın reddedilmesi sebebiyle adli yargılama ve etkili başvuru haklarının ihlal edildiğini öne sürdü.

15 Aralık 2020'de bireysel başvuruyu görüşen ve karara bağlayan Anayasa Mahkemesi birinci bölümü, Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan 'eziyet' yasağının ihlal edildiğine karar verdi.

Yüksek Mahkeme, kararın bir örneğini de ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Mahkeme ayrıca, Bülent Barmaksız'a 65 bin lira manevi tazminat ödenmesine ve kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine oybirliği ile karar verdi.