24 Kasım 2024 Pazar

Avrupa'da iklim aktivistleri sokaklara döküldü

Almanya, Avusturya ve İsviçre'de eyleme geçen çevre aktivistleri, büyük şirketler ve kapitalist devletlerin doğa sömürüsüyle insan yaşamını tehdit ettiğini vurguladı.

Avrupa'da çevre aktivistleri kapitalist devletlerin kar uğruna doğayı talan eden uygulamalarına karşı Almanya, Avusturya ve İsviçre'de sokağa çıktı.

ALMANYA
Almanya'nın pek çok kentinde Fridays for Future (Gelecek için Cumalar) hareketinin çağrısıyla iklim grevi düzenlendi. "İklim hedeflerinden öylece kurtulamazsınız. İklimi korumadaki bu sabotajlara karşı greve gidiyoruz. Biz güçlü bir hareketiz, vazgeçmeyeceğiz" diyen FFF'nin öncülüğünde düzenlenen grevlere ağırlıklı olarak gençler katıldı.

Ulaştırma Bakanlığı önündeki eyleme en az 750 kişi katıldı. Ulaştırma Bakanı'nın istifası için toplanan 200 bin imzayla da istifa çağrısı yinelendi. Eylemde, Avrupa Gaz Konferansı'na katılan ve doğa kıyımı gerçekleştiren şirket ve devlet isimleri de teşhir edildi.

Aşağı Saksonya eyaletinde yer alan Lingen şehrinde ise 15 Nisan'da dünyadaki tüm nükleer enerji santrallerinin kapatılması çağrısıyla merkezi bir eylem düzenlenecek. Kentte yer alan yakıt elementi fabrikası önünde düzenlenecek eylemin çağrısı için yayınlanan açıklamada, uranyum üretimi ve kullanımının çevreye yarattığı zararlara dikkat çekildi.

AVUSTURYA
Avusturya'nın başkenti Viyana'da 5 bini aşkın çevre aktivisti Avrupa Gaz Konferansını protesto etmek için sokaklara döküldü. Küresel ısınmanın insan faaliyetlerinden kaynaklandığına dikkat çekilen eylemde fosil yakıt kullanımı, doğa tahribi ve doğal kaynakların sömürülmesine tepki gösterildi. Eylemde, Güney Kürdistan'da kimyasal silah kullanan Türk devleti ve diğer sömürgeci devletler de protesto edildi.

"Kriz vurguncularını ısıtın - gaz konferansını sabote edin, temel ihtiyaçları kolektifleştirin" sloganıyla bazı evler işgal edildi. Polisler, çevre aktivistlerine tazyikli su ve köpeklerle saldırarak yaklaşık 150 kişiyi gözaltına aldı.

Uluslararası Af Örgütü ve FFF, Avusturya'da eylemdeki çevre aktivistlerine polis saldırısına tepki gösterdi.

BlockGas sözcülerinden Verena Gardiner, bu saldırıları şöyle değerlendirdi: "Gerçek suçlular bu hafta Marriott Hotel'deydi! Onlar kar için geleceğimizi satan gaz lobicileridir. Buna rağmen otelin önündeki sokaklarda barışçıl bir şekilde gösteri yapma hakkını kullananlar polis tarafından şiddetle durduruldu ve saatlerce soğukta bekletildi. Artık barışçıl iklim aktivistlerine karşı herhangi bir dayanak dahi olmaksızın ceza hukuku iddiaları ileri sürülüyor. Bu, devletin içinde bulunduğumuz sosyal ve ekolojik krizlere karşı ciddi adımlar atmaktansa fosil sistemini korumayı tercih ettiğini gösteriyor" dedi. 

BlockGas sözcüsü Anselm Schindler ise polis saldırısına ilişkin basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: "Bu, iklim hareketinin kriminalize edilmesinde yeni bir seviye! İçişleri Bakanı Karner, etrafını saran insanlara saldıran ve üzerlerine biber gazı sıkan polisi dahi övdü. Ancak biz bu saldırılardan korkmuyoruz, korkmayacağız. Adil bir dünya için ayağa kalkmaya devam edeceğiz. Barışçıl sivil itaatsizlik bu açıdan elzem. Bu yüzden polisin bu tür şiddetli eylemlerini ve devlet aygıtının toplumsal hareketlere karşı aşırı baskısını normalleştirmesini önlemek için şimdi, hepimiz birlikte çalışmalıyız!" 

İSVİÇRE
İsviçre'de 2 bini aşkın kadın, iklim değişikliğine ilişkin politikaların yaşam ve sağlık hakkını ihlal ettiğini söyleyerek hükümete dava açtı. Bu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) iklim değişikliğinin insan haklarına etkisiyle ilgili olarak görülen ilk dava olacak.

İklim değişikliğinin insan yaşamı açısından risk oluşturduğunu söyleyen kadınlar, İsviçre hükümetinin sera gazı salımlarının azaltılması için daha gazla çaba harcamasını istiyor.