24 Kasım 2024 Pazar

Avrupa'da göçmenlere ve göçmen kurumlara faşist baskılar arttı

Türkiye ve Kürdistan'dan değişik nedenlerle Avrupa'ya göç etmiş göçmen emekçilere yönelik saldırıların dozajının arttığını kaydeden AVEG-KON, göçmen kurumların faaliyetlerinin de kriminalize edildiğini belirtti. AVEG-KON, "Konfederasyonumuza ve göçmen emekçilerin demokratik haklarına yönelik faşist Türk devletinin gerçekleştirdiği tüm bu saldırılara karşı meşru haklarımızın mücadelesini sürdüreceğiz" dedi.

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), Avrupa'da politik göçmenler ve kurumları kriminalize edilerek çalışmalarının engellenmek istendiğini kaydetti. Türkiye ve Kürdistan'dan değişik nedenlerle Avrupa'ya göç etmiş göçmen emekçilere faşist saray rejimi çeşitli yöntemlerle baskı ve şiddet uygulandığı kaydedilen açıklamada, son yıllarda dozajı artarak süren bu baskıların özellikle politik nedenlerle göç etmiş Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenleri ve kurumlarını
hedeflediğini belirtti.

'GÜVENSİZLİK ORTAMI HAKİM KILINMAYA ÇALIŞILIYOR'
AVEG-KON'un açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Sosyal medya paylaşımlarının bahane edilmesinden, Türkiye'ye girişlerinde keyfi gözaltılara ve devamındaki yurtdışı yasaklarına, ayrıca kefaletle salıverilme dayatmasına varıncaya dek türlü yöntemlerle seyahat özgürlüğü kısıtlanıyor. Bununla birlikte artık başka bir ülkede yaşamını sürdüren göçmenlerin yaşam hakları ihlal ediliyor. Kollarını Avrupa'ya kadar uzatan faşist saray rejimi burada yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenleri kriminalize ederek korkutma ve sindirme amacını taşıyor. Sosyal medya yasakları ile düşünce özgürlüğüne kelepçe vurulmaya, gözaltı ve soruşturmalarla korku iklimi egemen kılınmaya çalışılıyor. Bununla da kalmayan faşist rejimin istihbarat servisleri Avrupa ülkelerinde göçmen derneklerine giden, etkinliklerine katılanları fişliyor. Bu yolla güvensizlik ortamını hakim kılmaya çalışıyor.

'GÖÇMEN KURUMLARI SALDIRILARIN HEDEFLERİ ARASINDA'
"Bir saldırı biçimi olarak göçmen örgütleri ve bireyleri kriminalize etme, korkutma ve sindirme çabaları tarihin her döneminde egemenlerin uygulaya geldiği yöntemlerin en başında geldi. Tarihsel deneyimlerini de arkalayan Avrupa burjuvazisi de politik kurum ve örgütlere karşı bu yöntemi uygulamada hiç tereddüt etmedi, etmiyor. Sadece yerli kuvvetler değil, göçmen kurumlar da sürekli olarak bu saldırıların hedefleri arasında tutulmakta. Demokratik hakları bir bir tırpanlayan Avrupa ülkeleri, son olarak politik sığınma hakkına dönük saldırılarına da hız vermiş durumda. Farklı Avrupa ülkelerinde özellikle Türkiye ve Kürdistan'dan gelen politik sığınmacılara dönük son dönemde artarak devam eden geri iade mahkemeleri, faşist rejim altında yaşama şansı kalmayan politik insanların yaşam hakkına dönük tehditlerin başında geliyor.

'KURUMLARIMIZ TERÖRİZE EDİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR'
"Konfederasyonumuz AVEG-KON ve bağlı federasyon ve derneklere yönelik kriminalize etme saldırıları geçmiş dönemlerde ve bu dönemde Eşbaşkanlık yapmış, konfederasyon ve kurum yönetimlerimizde yer alan yoldaşlarımıza yönelikte sürmektedir. Interpol aramaları, arananlar listesine dahil etme, mal varlıklarına el koyma, oturum hakkının engellenmesi gibi saldırılarla
göçmen emekçiler arasındaki çalışmalarımız engellenmeye, kurumlarımızın çalışmaları terörize edilmeye çalışılmaktadır. Konfederasyonumuza ve göçmen emekçilerin demokratik haklarına yönelik faşist Türk devletinin gerçekleştirdiği tüm bu saldırılara karşı meşru haklarımızın mücadelesini sürdüreceğiz. Tüm bu baskı ve şiddetin susan, korkmuş ve sindirilmiş bir toplum yaratmak hedefini taşıdığını biliyoruz. Bundan dolayı haklarımız ve özgürlüğümüz için var olan kurum ve örgütlerimizin ve bizlerin kriminalize edilmesine izin vermeyeceğiz."