24 Kasım 2024 Pazar

Avrupa SKB'den kürtaj hakkı için 'Benim bedenim benim kararım' kampanyası

4 Eylül ile 28 Eylül arasında "Benim bedenim benim kararım" şiarıyla kampanya örgütleyen Avrupa SKB, Güvenli Kürtaj Hakkı günü olan 28 Eylül'ü sokakta mücadeleyle karşılayacaklarını kaydetti.

Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), kürtaj hakkı için "Benim bedenim, benim kararım" kampanyası başlattı. 28 Eylül Güvenli Kürtaj Hakkı için uluslararası mücadele günü dolayısıyla başlatılan kampanya için Avrupa SKB, kadınlara mücadele çağrısı yaptı.

'KÜRTAJ HAKKININ SADECE TECAVÜZLE SINIRLANDIRAN YASALAR'
SKB, Avrupa ülkelerinde kürtajın alt 12 ve üst sınırın 24 haftayı bulan yasalar olduğu halde, hala pratik olarak sorunlar bulunduğunu hatırlatarak açıklamasında şu ifadeler yer verdi: "Ülkelerde seçim dönemlerinde, ırkçı, dinci-gerici muhafazakar partilerin seçim vaatleri arasında kürtajın daha fazla kısıtlanması yer alıyor. Aşırı sağcı hükümetler iktidara geldiklerinde öncelikle,  hamileliğin gönüllü olarak sonlandırılması hakkı yani Kürtajı veya mevcut kürtaj yasasının kendisi tartıştırıyor. Tam da bu nedenden dolayı, İspanya'da 2013'te  kadın hareketinin gündeminde kürtaj yasasını uzun süre devam etti. Kazanan İspanyol Kadınların mücadelesi oldu. Kürtaj; İrlanda, Malta, Andora, Vatikan'da  hâlâ yasak iken, Finlandiya'da, birkaç  şarta bağlı olarak izin veriliyor. Yine  Polonya'da sürekli kilise ve muhafazakar çevrelerin gündeminde. Polonya'da, 2016'dan beri hükümet kadınların kürtaj hakkını sadece tecavüz durumları ile sınırlandıran yasalar çıkardı.

'BİRÇOK ÜLKEDE KÜRTAJ KADINLARIN HAYATİ TEHLİKESİYLE SINIRLANDIRILMIŞ'
"İngiltere'de kürtaj yasasına karşı, kilise, piskoposlar, sürekli atak halindeler. Yasal süre olan 24 haftayı  sürekli tartıştırarak,  gündemde tutmaya çalışıyorlar. ABD'de, kadınların kürtaj hakkını garantiye alan 'Roe V Wade' yasası 2022 yılı Haziran ayında iptal edildi. Kürtaj hakkında eyaletler yetkili kılındı. Teksas Eyaleti, hamileliğin yaklaşık altıncı haftasından itibaren sonlandırılmasını yasakladı. Bu aşamada birçok kadın hala hamile olduğunun farkında değildir. Kürtaj Afrika'da ve Ortadoğu ülkelerinin birçoğunda yasak. Sadece kadının hayati tehlikesi ile sınırlandırılmış durumda."

'YASA DIŞI KÜRTAJ NEDENİYLE HER YIL 39 BİN KADIN YAŞAMINI YİTİRİYOR'
Dünyada her yıl 39 bin kadın, yasa dışı kürtaj nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkat çeken SKB, dünya genelinde gerçekleşen 50 milyon kürtajın, 25 milyonu önerilen tıbbi kurallara göre güvenli, sağlıklı ve hijyen ortamda gerçekleşmediğini hatırlattı. SKB sağlıksız kürtaj nedeniyle kadın ölümlerin yüzde 60'ı Afrika'da, yüzde 30'u Asya'da meydana geldiğini belirtti. Uluslararası kadın mücadelesinin güçlenmesi ile birlikte, dünyada son 25 yılda 50'den fazla ülke kürtaja erişimini kolaylaştırmak için yasalarını değiştirdiğini dikkat çeken SKB, "Uluslararası kadın mücadelesi şart!" dedi.

'KADINLAR GÜVENLİ OLMAYAN KÜRTAJA BAŞVURMAK ZORUNDA KALIYOR'
SKB, güvenli olmayan kürtaj, kadın ölüm ve hastalıklarının riskini artırdığını, yasal ve güvenli kürtaja erişimin olmaması yakıcı bir halk sağlığı ve insan hakları sorunu olduğunu, kürtajı yasaklamak ya da kısıtlamak, böylece kadınları gizli ve güvenli olmayan kürtaja başvurmaya zorlamak olduğunu ifade etti. Birçok nedenden dolayı yasaklı olmayan ülkelerde kadın mücadelesi ile garanti altına alınması ve halen yasak olan ülkelerde yasakların kaldırılması için uluslararası kadın dayanışması ve mücadelesinin güncelliğini koruduğunun altını çizen SKB, örgütlü bulunduğu  alanlarda 4 Eylül ile 28 Eylül arasında  "Benim bedenim benim kararım" şiarı ile bir kampanya örgütleneceğini belirtti.

'28 EYLÜL'Ü MÜCADELE GÜNÜ OLARAK SOKAKTA KARŞILAYACAĞIZ'
SKB, deneyimlerden öğrenerek örgütleyecekleri kampanyada standlar, kahvaltılar, kadın toplantıları yapmayı ve kadın platformlarında tartışmalar ile güçlü bir kampanya hedeflediklerini belirti. Bu kampanya ile 28 Eylül'ü sokakta karşılamayı hedeflediklerini kapitalistlerin beden politikalarına ve kadın bedeni üzerinde egemenlerin söz hakkına itirazını haykırmak ve cevap olmak için 28 Eylül'ü bir mücadele günü olarak karşılamayı hedeflediklerini kaydetti.