AVEG-KON temsilciler kurulunu topladı
Almanya'nın Köln kentinde temsilciler kurulunu toplayan AVEG-KON, Filistin, Rojava ve Artsah'a yönelik işgalci ve sömürgeci saldırılara karşı Avrupa'da daha güçlü eylemlerin örgütlenmesi gerektiği, işgal saldırılarına karşı birleşik antiemperyalist üçüncü bir cephenin güçlendirilmesine yönelik adımlar atmanın önemine dikkat çekildi.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON) Köln'de temsilciler kurulunu topladı. Almanya'nın Köln kentinde gerçekleşen temsilciler kurulunda AVEG-KON'a bağlı dernek ve federasyonlardan gelen temsilciler, son altı aylık politik ve kurumsal çalışmaları değerlendirdi. Gelecek döneme ait planlamaların da tartışıldığı kurulda, örgütlenme çalışmalarında derinleşme öne çıkan kararlar arasında oldu.
Avrupa'da göçmenlerin örgütlü gücü AVEG-KON temsilciler kurulunda 9. Kongre sonrasındaki çalışma dönemini anlatan çalışma raporu sunuldu. Raporda siyasal, kültürel ve kurumsal faaliyetler aktarıldı.
Faaliyet raporu ile ilgili tartışmada kitleleri kurumlarla buluşturabilme noktasında eksikler konuşuldu. Kitleleri üyeleştirme ve kurumlarımızı daha çekici hale getirmenin olanakları tartışıldı. Göçmenlerin sorunlarıyla ilgili çalışmaların yoğunlaşılmasının önemine vurgu yapıldı.
'KURUMLARIMIZDA DAHA FAZLA SİYASAL İÇERİKLİ PLANLAMALAR YAPMALIYIZ'
Gelecek perspektiflerin konuşulduğu gündem maddesinde, kurumlarda daha fazla siyasal içerikli etkinliklerin yapılması noktasında hem fikir olundu. Ayrıca süreklileşmiş kültürel faaliyetlerin önemine dikkat çekilirken, kadın özgürlük mücadelesi ile ilgili her ay en az bir politik çalışmanın yapılmasının önemi tekrar hatırlatıldı.
'YÜKSELEN IRKÇILIĞA KARŞI AVRUPA'DA POLİTİK ÇALIŞMANIN BÜYÜTÜLMESİ KAÇINILMAZDIR'
Almanya başta olmak üzere yükselişe geçen ırkçı partilere karşı Avrupa'da ırkçılıkla mücadele için politik çalışmaların yükseltilmesi gerektiği her temsilcinin ortaklaştığı nokta oldu. Avrupa emperyalist merkezlerinde politik özgürlüklere yönelik saldırıların da arttığına vurgu yapılan konuşmalarda, Avrupa'daki “güvenlikçi” yasalar ile eylem ve sembol yasaklarının ezilenlerin örgütlü güçlerine yönelik sindirme politikasının parçası olduğu ifade edildi. Bu yasalara karşı ülkelerin özgünlükleri göz önünde bulundurularak, siyasal çalışmaların yapılması vurgulandı.
Filistin, Rojava ve Artsah'a yönelik işgalci ve sömürgeci saldırılara karşı Avrupa'da daha güçlü eylemlerin örgütlenmesi gerektiği, işgal saldırılarına karşı birleşik antiemperyalist üçüncü bir cephenin güçlendirilmesine yönelik adımlar atmanın önemine dikkat çekildi.
Temsilciler kurulu örgütlü mücadeleyi büyütme iradesi ile sona erdi.