21 Eylül 2024 Cumartesi

ATİK: Ne bir gün fazla ne de bir Euro eksik

Fransa'da emeklilik yaşının 62'den 64'e çıkarılmasına ve prim ödemelerinin kademeli olarak düşürülmesini öngören yasaya karşı sendikalarla birlikte sokağı dolduranları selamlayan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), "Göçmen işçi ve emekçilerde bu sürecin direk muhatabıdır. Yapılan saldırılar, bizlerin de haklarının gasp edilmesidir. Bundan dolayı Fransız işçi sınıfının bu kararlı direnişini sahiplenirken, aynı zamanda kendi haklarımız için mücadelede onları yalnız bırakmamalıyız" dedi.

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Fransız işçilerinin direnişini selamladı. "Ne bir gün fazla ne de bir Euro eksik!" diyen ATİK, Fransa'da yıllardır gündeme getirilen ancak her seferinde yoğun protestolarla engellenen emeklilik yaşının yükseltilme çabalarının, başbakana ait 49.3 olarak adlandırılan bir yasaya dayanan kanunla parlemanto onayına sunulmadan kabul edildiğini, emeklilik yaşının 62'den 64'e çıkartılmasını ve prim ödemelerinin kademeli olarak düşürülmesini öngören bu yasaya karşı sendikalarla birlikte halkın büyük bir kısmının sokakta olduğunu hatırlattı.

Pandemi sonrası süreçle birlikte Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik emperyalist işgal girişimi doğalgaz başta  enerji kaynakları ve gıda tedariklerinde önemli sorunları ortaya çıkardığını kaydeden ATİK, "Büyük tekeller bu süreçleri rekor gelirlerle geçirirken, yapılan zamlar ve artan enflasyonla birlikte halkta büyük bir yoksullaşma, alım gücünün azalmasına sebep olmaktadır. Fransız enerji firması TotalEnergies, yayınladığı mali raporlarda özellikle Ukrayna işgali başladığından bu yana büyük kârlar elde ettiğini açıkladı. Pandemi ve işgal döneminde Fransız devleti, tekellerin vergi borçlarını silerek, burada ortaya çıkan açığı halkın sosyal haklarını kısıtlayarak kapatmaya çalışmaktadır" denildi.

Enerji, ulaşım ve eğitim sektörlerinde çalışanların çıkartılan yasaya karşı iş bırakarak direnmeye devam etiğinin altı çizilen açıklama, şöyle devam etti: "Özellikle enerji sektöründe çalışan işçiler fabriakaları bloke ederek eylemleri bir üst boyuta taşımış durumdalar. Polis baskısı ile zorla çalıştırılmak istenmelerine karşı giderek militanlaşan bir duruş sergilemekteler. Yine ulaşım sektörü çalışanları genel grevlere katılarak tren, otobüs ve havayollarında etkili bir direniş sergilemekteler. Ülke genelinde 40 bölgede bulunan benzin istasyonlarının yaklaşık yüzde 15'i hizmet vermiyor. Son günlerde demiryolları, havaalanları, benzin rafineleri, fabrikalar başta olmak üzere işgaller gerçekleştirilerek yasaya karşı direniş hattı büyütülüyor. Gösterilerde taşınan pankartta yer alan; "Ne Bir Gün Fazla ne de Bir Euro Eksik!" sloganı kararlılığın göstergesi olmaktadır.

Sendikalar uzun bir aradan sonra bir araya gelerek işçilerin yükselen tepkisi ve mücadelesine kayıtsız kalamadılar. Yine çeşitli kitle örgütleri ve partilerde bu süreçle birlikte hareketlenmiş ve iktidara karşı eylemlere girişmiştir. Tüm kesimler emeklilik yasasını sessiz sedasız kabullenmenin başta sosyal sigorta reformu olmak üzere, kazanılmış tüm haklara saldırının kapısını aralayacağını dile getirmekteler.

Göçmen işçi ve emekçilerde bu sürecin direk muhatabıdır. Yapılan saldırılar, bizlerin de haklarının gasp edilmesidir. Bundan dolayı Fransız işçi sınıfının bu kararlı direnişini sahiplenirken, aynı zamanda kendi haklarımız için mücadelede onları yalnız bırakmamalıyız. Yaşasın Fransa işçi sınıfının kararlı direnişi! Yaşasın enternasyonal dayanışma!"