ATİK: 2 Temmuz'un hesabını işçi ve emekçilerin ortak mücadelesi soracak
Sivas katliamının 30. yılında açıklama yapan ATİK, katliamların hesabının içşi ve emekçilerin birlikte mücadelesiyle sorulacağını vurguladı. ATİK, "Avrupa'da düzenlenecek anmalara tüm demokratik güçleri güçlü katılarak, katliamı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı hep birlikte haykırmaya çağırıyoruz" çağrısı yaptı.
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Sivas katliamının 30. yılında yaptığı açıklamasında mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı. 33 aydın, devrimci, demokrat sanatçı ve bilim insanının dinci faşistler tarafından vahşice katledildiği hatırlatılan açıklamada, "Özellikle Türkiye'de Alevilerin yaşadığı ayrımcılık ve tarih boyunca yaşanan katliamlar üzerine çeşitli panel, söyleşi ve kitap imza günleri düzenleniyordu. Bu etkinliklerdeki amaç kitleleri aydın ve yazarlarla buluşturulmak ve ardından Pir Sultan Abdal'ı kitlesel olarak anmaktı" denildi.
'KAHROLSUN LAİKLİK, MÜSLÜMAN TÜRKİYE' SLOGANIYLA KATLİAM'
Aydınlanma, öğrenme ve bilime karşı olan faşist güruhların, önceden Türkiye'nin birçok bölgesinde toplandıkları katillerle sürekli kitleleri rahatsız etmiş ve bir katliam provası içinde olduklarını sürekli hissettirmekte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "2 Temmuz günü toplanan faşist grup; 'Kahrolsun Laiklik, Müslüman Türkiye' sloganlarıyla Madımak otelinin önünde toplanıp, önce otelin önündeki araçları ve daha sonrada oteli ateşe verdiler. Otele sığınanlar saatlerce yardım beklemelerine rağmen, hiçbir yardım gitmemiş ve içeride aralarında, Asım Bezirci, Muhlis Akarsu, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Hasret Gültekin'inde olduğu 33 yazar ve aydın, 2 otel çalışanlarıyla birlikte katledildiler. Aralarında yazar Aziz Nesin'inde bulunduğu 52 insanda kendi imkanlarıyla otelde yarılı olarak çıkabildiler" ifadeleri yer aldı.
'KATLİAMIN BİZZAT DEVLET TARAFINDAN ÖRGÜTLENDİĞİ İSPATLANDI'
Açıklama şöyle devam etti: "Tansu Çiller ve Erdal Önünü liderliğindeki dönemin hükümetini oluşturan DYP-SHP koalisyonu katliamı düzenleyenlerin kendileri oldukları apaçık ortadır. Aynı şekilde dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'de bu katliamın ortağıdır. Demirel katliama ilişkin 'Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır' sözleriyle, bu katliamı sahiplenmiştir. Aynı şekilde dönemin başbakanı Tansı Çiller, 'Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir' ve dönemin başbakan yardımcısı Erdal İnönü ise, 'Ne yapayım, yetkim yoktu' ifadeleriyle bu katliamın bizzat devlet tarafından örgütlendiğinin bir ispatıdır.
"Sivas Katliamında yer alan onlarca katil, kısa hapis cezalarıyla serbeste bırakıldı ve bir kısmı da meclise getirilerek ödüllendirildi. Başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın çeşitli ülkelerine kaçmalarına göz yumuldu. Avrupa ülkelerine gelen bu katiller serbestçe yaşamlarına davam etmelerinin olanakları sağlandı.
"Katliama ilişkin Azim Nesin'in 'Bir devlet var, diyordum ben. Bir devlet var, inanılacak devlet var. İyi-kötü, yanlış yapıyor-doğru yapıyor ama devlet var. Elbette bunu önleyecekler. Bu kadar ödün verilemez, diye düşünüyordum. Yanılmışım' sözleri devletin kimin devleti olduğunu göstermektedir.
'KATLİAMLARIN HESABI İŞÇİ VE EMEKÇİLER TARAFINDAN SORULACAKTIR'
"Evet faşist ve katliamcı olan devlet, bu katliamla birlikte uzun yıllar sürecek dinci bir iktidarın temellerini atmıştır. Bu gerici klik, kendisinden önceki katliamcı geleneği devam ettirerek iktidarı boyunca; Roboskî, Reyhanlı, Manisa Kömür Madeni, Suruç, Antep, Cizre, Gezi gibi onlarca katliama imza attı. Fransa'nın başkenti Paris'te Sakine Cansız ve yoldaşlarını, yine Paris'te 23 Aralık 2022'de 3 Kürt siyasetçi ve demokratik kurumlara yapılan saldırılar bu faşist anlayışın pratikleridir. Faşist TC'nin tarihi boyunca gerçekleştirdiği bu katliamların hesabı, işçi ve emekçilerin ortak mücadelesiyle mutlaka sorulacaktır. ATİK olarak, 30. yılında Sivas katliamını bir kez daha lanetlerken, Avrupa'da düzenlenecek anmalara tüm demokratik güçleri güçlü katılarak, katliamı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı hep birlikte haykırmaya çağırıyoruz. Sivas katliamını unutma, unutturma! Kahrolsun faşizm ve her türden gericilik!"