26 Kasım 2024 Salı

Asistan hekimler: Eşit işe eşit ücret

Sağlık Bakanlığı'nın ek ödeme yönetmeliğine dahil edilmeyen üniversitede çalışan sağlık emekçileri ve asistan hekimler, duruma tepki göstererek ücret eşitsizliğinin ortadan kaldırılması ve tüm sağlık emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret sağlanması için mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ile Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir araya gelen asistan hekimler,  12 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayınlanan "Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği"nin üniversite hastanelerinde görev yapan asistan hekimleri kapsamamasına tepki gösterdi. 

İSTANBUL
İstanbul Tabip Odası Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu,  İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde eş zamanlı açıklama yaptı. 12 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayınlanan "Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği"nin üniversite hastanelerinde görev yapan asistan hekimleri kapsamamasına tepki göstermek için yapılan eylemlerde,  "Eşit işe eşit ücret" pankartı açılan eylemde "Asistan hekim köle değildir", "Eşit işe eşit ücret", "Sağlık hizmeti ekip işidir", "İnsanca yaşamak istiyoruz" dövizleri taşındı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde yapılan açıklamayı Osman Demir, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ise İlyas Kavak basın metnini okudu. 

ANKARA  
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Hekimleri, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Heykel önünde bir araya geldi. Hacettepe Üniversitesi Asistan Hekimleri adına açıklamayı Asistan Hekim Volkan Tümer okudu. Özlük haklarına ilişkin verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirten Tümer, gerekli hiçbir adımın atılmadığını söyledi.

'DEVLET SÖZÜNÜ TUTMADI'
Okunan ortak basın metninde, devletin sağlık emekçilerine verdiği pek çok sözü tutmadığı belirtildi ve asistan hekim Rümeysa Şen'in uzun süreli nöbet sonrası geçirdiği trafik kazasıyla yaşamını yitirdiğini, Şen'in ölümü sonrası vaat edilen nöbet ertesi izin hakkı düzenlemesinin hala yapılmadığını hatırlattı.

Derinleşen ekonomik kriz karşısında ek ödemeler ve puan sistemleri değil yoksulluk sınırı üstünde temel ücret istenildiği vurgulanan açıklamada, iktidarın ek ödeme furyası başlatırken dahi sağlık emekçilerini halkın önüne attığını ve doyumsuzmuşlar gibi gösterdiği dile getirildi. Açıklamada, "Görünen o ki sağlık işgücünü sırtlanan bütün paydaşlarımızın sadece küçük bir kısmına ücret iyileştirmesi yansıdı ve bunun da güvencesiz, emekliliğe yansımayan ve eşit olmayan bir şekilde yansıdığını gördük" ifadeleri kullanıldı. 

'PERFORMANS SİSTEMİ DEVAM ETTİRİLİYOR'
Sağlık emekçilerinin uzun süredir yürüttükleri mücadele sonucu Sağlık Bakanlığı'nın adım atmak zorunda kaldığı kaydedilen açıklamada, yapılan düzenlemelerde sağlık krizine neden olan politikaların korunduğuna dikkat çekti. Çınar, düzenlemeyle Fahrettin Koca'nın iddialarının aksine "teşvik ek ödeme" altında performans sisteminin devam ettiğini belirterek, düzenlemede üniversitede çalışan sağlık emekçilerinin YÖK'e bağlı oldukları gerekçesiyle kapsanmadığının altı çizildi.

"İtirazlarımız sonucunda Yükseköğretim Kurumu'nun da buna yönelik bir çalışma başlattığı ilan edilmiş fakat hala net bir tarih ilan edilmemiş, aylardır bekleyen bizlere yine belirsiz vaatler ve bekleme süreci reva görülmüştür" denilen açıklamada, yönetmelikle üniversitede çalışan öğretim üyesi hekimler ve asistan hekimlerin "gelir getirmeyen hekimler" olarak ayrıştırılması eleştirildi.

'BRANŞLARI VE HEKİMLERİ YARIŞA SOKUP KARLILIK ÜZERİNDEN ÖDEME YAPILIYOR'
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Performansı ortadan kaldırma iddiasıyla duyurulan yönetmelik gerek taban katsayı ayrımlarıyla gerekse belirsiz teşvik uygulamasıyla performans sistemini daha da derinleştirmiştir. Mevcut yönetmelik değişmezse hekimler önümüzdeki dönemde bilimsel araştırmayı, halk sağlığını, tıp eğitimini önceleyen bölümleri tercih etmeyecek; en çok teşvik kazanabileceği bölümleri tercih edecektir. Branşları ve hekimleri yarışa sokup kârlılık üzerinden ödeme yapan bu sistem yerine gerçek anlamıyla performansa dayalı olmayan bir sistem talep ediyoruz."

'HAK ARAYIŞLARIMIZ SÜRECEK'
Yabancı uyruklu sağlık emekçilerinin ise bütün iyileştirmelerden muaf tutulduğuna ve sigortasız çalıştırıldığına dikkat çekilen açıklamada, bakanlığın etkili adımlar atmaktan uzak olduğunu söylendi ve şöyle devam edildi: "Gelinen noktada; asistan hekimler olarak 36 saat mesaiye, beş dakikada hasta bakma dayatmasına, yoğun çalışma koşulları sebebiyle tıpta uzmanlık eğitimine ayrılan sürelerin yetersizliğine, sağlık çalışanlarına yönelik devam eden şiddete karşı ortak mücadele ederken hak ettiğimiz gelir talebimize cevap olduğunu iddia eden yeni yönetmelikle hekimlerin bölünme çabasına prim vermeyeceğimizi bildiririz. Yönetmelikle birlikte ek ödeme kapsamı dışında kalan üniversitelerin tıp ve diş hekimliği asistan, yan dal asistan ve uzman hekimleri olarak; ortaya çıkan adaletsizliğin ortadan kaldırılarak hepimiz için insanca yaşamamıza yetecek, güvencemize katkı sunacak gerçek ve emekliliğe yansıyan bir ücret artışı talebimizin takipçisi olacağımızı, bununla birlikte asgari ücretin altında ücretlerle çalışan yabancı uyruklu asistan hekim meslektaşlarımızın hakları da dâhil diğer bütün özlük haklarımızı alma yolunda mücadele edeceğimizi, 15 Eylül 2022 tarihine kadar tatmin edici düzenlemeler YÖK/SBA/yabancı uyruklu asistan hekim gibi ayrımlara gidilmeden uygulamaya geçirilmezse bu tarihten sonra Türkiye'nin dört bir yanında iş bırakma eylemleri dâhil hak arayışlarımızı daha gür sesle yapacağımızı bildiririz."