Arzu Demir yazdı | Seni bekliyoruz 1 Mayıs!
Kürt halkının özgürlük mücadelesi ile işçilerin ekmek ve özgürlük mücadelesinin birlikte, yan yana, iç içe yürütülmesi gerektiği fikri, Newroz anında pratik anlamını buldu.
Bu yıl, Kuzey Kürdistan'da uzun bir aradan sonra çok yaygın ve kitlesel Newroz kutlamaları gerçekleştirildi. Amed Newrozu ise muhteşemdi. Katılımı, kararlılığı, coşkusu, heyecanı, renkliliği, öfkesi, neşesi, halayı, türküsü, zılgıtı ile örgütlü bir halk gerçekliğinin ifadesiydi.
Faşist şeflik rejimi, yasaklama cesaretini gösteremediği kutlamaya, halkın katılımını engellemek için elinden geleni yaptı. Kutlama boyunca arama noktalarında halka her türlü engel çıkartıldı, eziyet yapıldı. Mezopotamya Haber Ajansı'na konuşan kadınlardan biri alana girmek için kucağında bebeğiyle 2 saat polis noktasında bekletildiğini anlatıyordu. Bu şekilde ucuz saray planları ile halkı bezdirmeye çalıştılar. Ama tutmadı. Ne halkın alana girmesine engel olabildiler ne de coşkusuna. Kürsünün önüne çevik kuvvet polisi koyarak, büyük bir provokasyon tertiplenmek istendi. Ancak halk, bu planı da boşa çıkardı, Newroz'unu tarihte iz bırakacak bir biçimde kutladı.
Türkiye kentlerinde de yaygın bir Newroz süreci yaşandı. İstanbul'daki katılımın geçen yılın 3-4 katı olduğu tahmin ediliyor. Bu katılımın kenti günlerdir etkisi altına alan dondurucu soğuk ve fırtına gibi kış koşullarına rağmen gerçekleştiğini de not edelim. Çünkü iki yakalı, ulaşımın yoksullar için bir dert olduğu İstanbul'da, "hava muhalefeti" küçümsenecek bir etken değil.
İstanbul kutlamasında bu yıl önemli ayırt edici noktalar vardı. Bunlardan biri; "Emekçiler Korteji"ydi. "Emekçiler Newroz'da. Şimdi kazanma zamanı" yazılı pankart açan işçiler, Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş sendikalarının öncülüğünde alanda yerlerini aldı. İnşaat iş kolu Kürt işçilerin ağırlıklı olarak çalıştığı emek sömürüsünün çok yoğun olduğu bir iş kolu. Newroz alanında hem emek sömürüsüne itiraz ettiler, hem de inkarcı sömürgeciliğe. Emekçiler kortejinin sloganı "Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği" oldu. Özgür Tv'de hazırladığım programa konuk olan DBP PM Üyesi İsmail Aktaş, İstanbul Newrozu için, "Sınıf mücadelesinin ve ulusal kimlik mücadelesinin sentezlendiği bir Newrozdu" yorumunu yapıyor. Bu değerlendirme önemli. Newroz alanlarında bir araya gelen milyonlar elbette ki emekçiler, ezilenler. Ancak, ayrı bir "Emekçiler Korteji"nin sınıfsal taleplerini ulusal talepleriyle birlikte dile getirmesinin ayrı bir siyasi ve ideolojik anlamı var. Kürt halkının özgürlük mücadelesi ile işçilerin ekmek ve özgürlük mücadelesinin birlikte, yan yana, iç içe yürütülmesi gerektiği fikri, Newroz anında pratik anlamını buldu.
Bu yıl "demokrasi ittifak güçleri" olarak bir çalışma yürütülmesi de ayırt edici bir diğer noktaydı. Kürt halkı ile yan yana gelmeyen bir iki kurumun dışında kalan emekçi sol hareketin tüm bileşenleri HDK öncülüğünde çalışma yürüttü. Teknik komisyondan tertip komitesine kadar ittifak güçlerinin dahil olduğu bir çalışma ile kutlamanın yapıldığı 20 Mart gününe gelindi. HDP bileşeni partilerin dışındaki partiler de çağrı bildirilerini hazırlıklar kapsamında emekçilere ulaştırdı.
Hem Türkiye hem de Kuzey Kürdistan kentlerinde kadınların ve gençlerin katılımının yoğunluğunu, taşıdıkları coşku ve kararlılığı da 2022 Newrozu'nun bir özelliği olarak kaydedelim. Kadınlar, 8 Mart isyanını Newroz alanına taşıdı. "Miting bile yapamazlar" diyen faşist şeflik rejimine tüm Newroz alanlarından ortak bir mesaj verildi. Amed'in yanıtı 1 milyonluk oldu. Çünkü, HDP halktır.
Kürt özgürlük hareketi bu yıl ki Newrozu "Önder Apo'ya Özgürlük Newrozu" olarak ilan etmişti. Kürt halk önderinin özgürlüğü tüm Newroz alanlarının talebi oldu. Newroza yoğun bir katılım gösteren gençlerin, İstanbul'da kutlama sonrasında sokakta, metroda "Bijî serok Apo" sloganlarıyla eyleme devam etmesi, iktidara bir meydan okuma olduğu kadar Abdullah Öcalan'a olan bağlılığın da göstergesiydi.
Alanlardan yükselen bir diğer talep ise tutsaklarla ilgiliydi. Hasta tutsaklar başta olmak üzere politik tutsakların özgürlüğü istendi. Bu da ailelerin aylardır sürdürdüğü adalet mücadelesinin Newroz alanlarına yansıması oldu.
Özetle başta Kürt halkı olmak üzere ezilenler, AKP-MHP faşizmine net mesaj verdi; kuşatma, tasfiye, katliamlara rağmen mücadele kararlılığına, iradesine sahip çıktığını gösterdi.
HDK ve HDP'nin "Şimdi Kazanma Zamanı" diye formüle ettiği şiar, halkta gerçek karşılığını gördü.
Newroz, salgın ve özyönetim direnişlerden bu yana gerileyen kitle katılımının yeni bir düzeyini gösterdi.
Tüm bunlar hepimizin umudunu büyüttü.
Kadınlar 8 Mart'ı kazanmıştı.
Kürt halkının öncülüğünde ezilenler 21 Mart Newroz'u kazandı.
Şimdi sırada 1 Mayıs'ı kazanmak var.
Hoş geldin Newroz, iyi ki geldin!
Seni bekliyoruz 1 Mayıs!