2 Ekim 2024 Çarşamba

Anket verilerine göre avukatlar sömürülüyor

Avukatların sosyoekonomik durumlarının tespiti için düzenlediği anket çalışmasını açıklayan Avukatlar Sendikası, avukatların açlık yoksulluk sınırının altında çalıştığını, emeklerinin sömürüldüğünü kaydetti. Öte yandan avukatların mobbinge maruz kaldığını ve beyan etmediği belirtildi. Avukatlar Sendikası, bu raporun devamı olarak 1 Mayıs'ta alanlarda olacaklarını ve mücadelenin süreceğini vurguladı. 

Avukatlar Sendikası, avukatların sosyoekonomik durumlarının tespiti için yapmakta olduğu anket çalışmasının güncel sonuçlarını düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı. İstanbul Barosu'nda düzenlenen basın toplantısında, güncel verilerin yer aldığı raporu Avukatlar Sendikası Genel Başkanı Selin Aksoy okurken, raporda çarpıcı veriler yer aldı.

Raporda, avukatların yoksulluk sınırının altında çalıştığı ve avukatların yüzde 74'ünün geçim sıkıntısı çektiği belirtildi. Mesleğe her gün yeni bir meslektaşlarının katıldığını söyleyen Aksoy, "Son bir yılda 17 bin 321 avukatın mesleğe katıldığı bir ortamda, toplam avukat sayısı 170 bini buldu. Hukukun, iktidarın kendi varlığını tahkim etme aracı olarak kullanıldığı ülkemizde bu sayının büyüklüğünün yanında yargıdaki bağım(sız)lılık sorunu, avukatların mesleki ve ekonomik alanlardaki sorunlarını da derinleştirmektedir” dedi. 

Türkiye'de emek piyasasında siyasi ve ekonomik nedenlerle derin bir yoksullaşmanın yaşandığına dikkat çeken Aksoy, avukatlık mesleğindeki dönüşümün salt son dönem de yaşanan ekonomik krizin bir sonucu değil aynı zamanda yapısal bir dönüşümün de görünümü olduğunu belirtti. Avukatlık Sendikası olarak özellikle son dönemde, avukatlı mesleğindeki dönüşüme ilişkin birçok çalışma yaptıklarını dile Aksoy, şu verileri paylaştı:

ÜLKEDEKİ AVUKAT SAYISININ YARISINA YAKINI GENÇ AVUKAT
"Katılımcıların yüzde 49,6'sının 1-3 yıl kıdemde olması, bugün ülke toplamındaki avukat sayısının yarısına yakınının genç avukat olması gerçeği ile de uyumludur. Öte yandan çalışma biçimi bakımından, katılımcılar önemli bir çeşitliliğe de işaret ediyor. Katılımcıların yüzde 36,6'sı serbest avukatlık yapmakta iken, yüzde 32,1'i başka bir avukatın yanında çalışıyor, yüzde 16,1'i masraf ortağı olarak başka bir meslektaşı ile ofisini paylaşıyor, yüzde 4,2'si şirket veya başka bir özel teşebbüs bünyesinde çalışıyor.

TAVSİYE NİTELİĞİNDE ÜCRETİN ALTINDA ÜCRETLE ÇALIŞIYOR
Tüm bu katılımcıların oldukça yüksek bir oranı, yüzde 54'ü, başka bir avukatın yanında çalışan avukatlara ilişkin tavsiye niteliğinde ücretin altında bir ücretle, yüzde 9.8'i tavsiye niteliğinde ücrete eşit ücretle çalıştığını, yüzde 36,2'si tavsiye ücretin üzerinde kazancı olduğunu belirtiyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki aslında katılımcıların yüzde 24'ü mensubu olduğu baronun belirlediği, tavsiye ücretten habersiz. Biz bu anlamıyla örnek olması açısından, 2022 yılı için bazı baroların belirlediği tavsiye niteliğindeki ücretleri sorumuzda belirttik. Örneğin; İstanbul Barosu 5 bin 792 TL, Ankara Barosu 6 bin TL, İzmir Barosu 7 bin 976-TL, Kocaeli Barosu 5 bin 500 TL.

AVUKATLAR YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA ÇALIŞIYOR
Anket sonuçlarına göre başka bir avukatın yanında ücret karşılığı olarak çalışanların yüzde 36,1'i 3.000-5.000 TL maaş aldığını,yüzde 36,1'i ise 5.000-7000 TL arasında maaşla çalıştığını belirtiyor. Yüzde 7'lik bir kesim ise 1.000-3.000 TL maaşla çalıştığını belirtiyor. 10.000 TL'nin üzerinde ücret aldığını beyan eden katılımcı sayısı ise sadece yüzde 9,8. Bugün asgari ücretin net 4.253 TL olduğu, açlık ve yoksulluk sınırının ise bunun çok daha üstünde olduğu bir ekonomik tabloda, avukatların açıkça yoksulluk sınırı altında çalıştığını söylemek mümkün.

Masraf ortağı olarak birden fazla avukat bir arada çalışan avukatların yüzde 34,7'i bin-3 bin TL geliri olduğunu beyan ederken, yüzde 26,7'si ise 3 bin-5bin TL gelirinin olduğunu beyan ediyor. Tek başına çalışan avukatların yüzde 59,6'sı tevkil ile çalıştığını yani başka avukatların görevlendirmelerini yaptığını belirtiyor.

AVUKATLAR KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞIYOR
Tüm katılımcı avukatlar, kazancının ancak yeme-içme, konut (elektrik, su, doğalgaz), kira ve yol giderlerine yetebildiğini belirtirken, katılımcıların yüzde 83,8'i kazançlarının kültürel ve mesleki olarak kendilerini geliştirebilmeye yetmediğini belirtiyor. Niceliğin yanında avukatlardaki niteliksizleşmenin tartışıldığı bir ortamda, avukatların kazançlarının bu giderlere yetmediğini, aksine avukatların ancak karnını doyurabilmek için, yani karın tokluğuna çalıştığını görmekteyiz.

Zira ankette yer alan bir başka soruya verilen yanıtlar bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 40,5'u kıt kanaat geçinebildiğini, yüzde 23,5'i ekonomik olarak güç durumda olduğunu ve zor geçindiğini belirtmektedir. Ekonomik durumum normal diyen yüzde 29,8'lik bir oranken, ekonomik olarak çok iyi durumdayım diyebilen ise yalnızca yüzde 2,7'. Yani avukatların yüzde 74'ü açıkça yoksul olduğunu, geçinemediğini söylüyor. Bu sonuç anketimizin, maalesef en çarpıcı sonuçlarından biridir. Türkiye'de orta sınıf olarak görülen avukatların büyük bir çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında, işçi asgari ücretleri seviyesinde kazanç elde ettiğini ve haliyle bu kazanç ile geçinemediklerini tespit etmekteyiz.

AVUKATLAR SÖMÜRÜLÜYOR
Anket sonuçlarından çıkan bir diğer çarpıcı sonuç ise, avukatların fazla mesai ücretlerini almadıkları sonucu. Yıllardır, ‘avukatın mesaisi olmaz, avukat kendi çalışma saatini kendi belirler' denilerek sömürülen avukatların fazla mesai ücreti almadığı anket sonuçlarında bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ankete katılan avukatların yaklaşık yarısı, yüzde 49,3'ü fazla mesai yaptığını beyan ederken, fazla mesai yapan bu avukatların yüzde 97,6'sı fazla mesai ücretini almadığını belirtmektedir.

SGK PRİMLERİ EKSİK YATIRILIYOR
Ankete katılan avukatların yüzde 58,8'i SGK primlerinin gerçek ücretleri üzerinden yatmadığını belirtmektedir. Görüleceği üzere, avukatların zaten çok düşük olan ücretlerinin dahi primleri eksik gösterilmektedir. Bu sonucun ortaya çıkmasında barolar ya da SGK nezdinde hiçbir denetimin veya takibin olmamasının etkisi olduğu da tartışmasızdır.

MOBBİNGE UĞRUYORLAR VE BEYAN EDEMİYORLAR
Daha önce sendikamızın stajyer avukatlar komisyonunun, stajyer avukatlara yönelik yapmış olduğu ankette ortaya çıkan bir sonuç, maalesef bu anketimizde de ortaya çıkmıştır. Ankete katılan meslektaşlarımızın yüzde 68,8'i çalışma hayatları boyunca en az bir kez mobbinge uğradığını, yüzde 82,7'si ise çevresinde mobbinge uğramış bir meslektaşı olduğunu beyan etmektedir. Ancak yine anket sonuçlarımızdan görmekteyiz ki avukatlar mobbinge maruz kaldığı durumunda, meslek örgütleri olan baroları yanında görmediklerinden, mobbing olaylarını baroya bildirmemektedir. Öyle ki avukatların yüzde 98,8'i bunu mensubu olduğu baroya bildirmediğini belirtmiştir. Çarpıcı olan şudur ki; katılan avukatların yüzde 78,9'u mensubu oldukları baronun; mobbing ile meslek ilke ve kuralları hakkında yeterli ve etkin bir disiplin uygulamasının olmadığını düşünmektedir.

'1 MAYIS'TA ALANLARDAYIZ'
Anket sonuçlarımızı siz değerli basın mensupları ve meslektaşlarımızla paylaşırken, anketimize katılımların devam ettiğini, daha fazla avukata ulaşmak istediğimizi belirtmek isteriz. çünkü açıktır ki, Avukatlar Günü olan bugünü, içinde bulunduğumuz ekonomik, sosyal ve politik koşullar altında artık kutlayamıyoruz. Meslektaşlarımız bir yanda müvekkilleri nedeniyle cezaevlerinde tutulurken ve diğer yanda ekonomik koşullar altında ezildiği için intihar etmeyi seçerken bizler bu yıl da Avukatlar Günü'nü ancak bu çarpıcı sonuçlar karşısında ne yapacağımızı, nasıl mücadele edeceğimizi, bu koşulları nasıl değiştireceğimizi düşünerek, bir araya gelerek geçirebiliyoruz. Bu anlamıyla 5 Nisan Avukatlar Günü, bizler için ancak bir kutlama değil, mücadele günüdür. Meslektaşlarımız ‘geçinemiyoruz' derken, Avukatlar Sendikası olarak tüm avukatları, kendi sendikalarında, avukatların tek sendikasında örgütlenmeye davet ediyoruz. Avukatlar Sendikası ve bu çalışmamızın bir devamı olarak 1 Mayıs'ta alanlarda olacağımızı da ilan ediyoruz. Biliyoruz ki ancak bir araya gelerek mücadele ettiğimizde güçlüyüz.”