GÜNCEL

Ankara'da ekoloji örgütlerinden 'ya�am alt�ndan de�erlidir' paneli

ANKARA - ETHA
2 Kas�m 2024 Cumartesi

Ekoloji örgütleri alt�n madenlerine kar�� bir panel düzenledi. Ankara'da düzenlenen panelde, alt�n madeni projeleri nedeniyle Türkiye'nin kar�� kar��ya kald�� tehdide dikkat çekildi. Ekoloji mücadelesinin uzun soluklu bir mücadele oldu�u kaydedilen panelde, taktik ve stratejik hamlenin çok iyi belirlenmesi gerekti�i de eklendi. Kapitalizmin uzla�maz çeli�kisinin emek-sermaye çeli�kisi oldu�una dikkat çekilen panelde, ekoloji hareketinin emek hareketi içinde yer almas� gerekti�inin önemine vurgu yap�ld�. Son olarak, "Bir projenin kazan�l�p kazan�lmas�ndan ziyade, ekoloji mücadelesinin uzun süreli olmas�na evrilmesi" denildi.

Polen Ekoloji Kolektifi, "Ya�am alt�ndan de�erlidir" �iar�yla Ankara'da panel düzenledi. Türkiye'nin yer alt� ve yer üstü kaynaklar�n� katleden, i�çileri ölüme mahkum eden, kaynaklar�n yok olmas� nedeniyle yerel halk� göçe zorlayan siyanürlü ve siyanürsüz alt�n madeni projelerine kar�� Polen Ekoloji Kolektifi'nin ça�r�s�yla bir kampanya ba�lat�ld�.

�K� GÜNLÜK ÇALI�TAY DÜZENLEND�
Kampanyan�n çal��malar� kapsam�nda çok say�da kentten ekoloji örgütü Ankara'da bir araya geldi. E�itim Sen Genel Merkezi konferans salonunda alt�n madencili�inin durdurulmas� için iki günlük bir çal��tay düzenleniyor. Çal��tay�n ilk gününde maden projelerine kar�� çal��ma yürüten ekoloji örgütleri ald�klar� sözlerle eksiklerini de�erlendirdi, yol ve yöntemleri tart��t�.

S�YANÜRLÜ, S�YANÜRSÜZ MADEN PROJELER�NE KAR�I MÜCADELE ÇA�RISI
Bas�na kapal� gerçekle�en çal��tay�n ilk gününde panel gerçekle�ti. Panelin düzenlendi�i salona "Ya�am alt�ndan de�erlidir. Alt�n madencili�ini yasakla. Birle�ik, örgütlü mücadeleyle sansürlü ölümü durduraca��z", "Do�an�n talan�na izin vermeyece�iz. Siyanürlü madene geçit yok", "Havama, suyuma, topra��ma dokunma", "Devlet, �irket ya�mas�na kar�� antikapitalist bir ekoloji hareketi için topraklar�m�z�, tüm canl�lar� savunaca��z", "Topraklar�m�zda siyanürlü, siyanürsüz maden ocaklar�n� istemiyoruz" pankartlar� as�ld�.

ALTIN MADEN�NE KAR�I MÜCADELE KONULU PANEL DÜZENLEND�
�afak Erdem'in kolayla�t�r�c�l��n� üstlendi�i panelde �brahim Gündüz "Alt�n girdap", Onur Y�lmaz "Madencilikte kamu ihaleleri, ÇED süreçleri", Süheyla Do�an da "Alt�n madencili�ine kar�� mücadele ve örgütlenme" konular� üzerine sunum yapt�.

�lk sözü alan �afak Erdem, alt�n madencili�iyle ilgili ruhsat a�amas�nda ya da ÇED a�amas�nda yahut i�letmeye k�sm�nda olan mücadelelere ili�kin yap�lan tart��malara i�aret etti. Panelin amac�n�n uluslararas� tekellere kar�� yürütülecek mücadelenin tart��lmas� oldu�unu belirten Erdem, sözü panelistlere b�rakt�.

GÜNDÜZ: B�R GAZETEC� OLARAK H�ÇB�R DOSYA ÜZER�NDE BU KADAR ÇALI�MADIM
"Alt�n girdap" konusuna dair sunuma geçen �brahim Gündüz, alt�n madencili�ine kar�� yürütülen mücadeleyi hat�rlatt�. "Alt�n madencili�i neden yasaklanmas�" sorusuna derinle�en Gündüz, sunumunu sinevizyon ile birlikte yapt�. Gündüz, "35 y�ld�r Türkiye'de gazetecilik yap�yorum. 6 y�ld�r Türkiye'deki sömürge, vah�i madencilk üzerinde çal��yorum. Bir gazeteci olarak hiçbir dosya üzerinde bu kadar uzun çal��mad�m" dedi.

'TÜRK�YE C�DD� B�R TEHL�KEYLE KAR�I KAR�IYA'
Alt�n Ölüm, Alt�n Girdap ve O Soruyu Hiç Sormayal�m isimli üç kitab�n�n oldu�unu ve alt�n madencili�ine kar�� mücadeleye Ordu Fatsa'da ba�lad��n� dile getiren Gündüz, "Bir bakt�m ki bu konu Fatsa'n�n, Ordu'nun; Karadeniz'in konusu bile de�il bu konu Türkiye'nin konusu. Türkiye çok ciddi bir tehlikeyle kar�� kar��ya. Sömürge politikas�yla kar�� kar��ya" ifadelerini kulland�.

'ALTIN MADENLER� EKOKIRIM MERKEZLER�D�R'
Kitaplar� yazma sürelerini ve bu süreçte kar��la�t�klar�n� aktaran Gündüz, sömürge madencili�ine kar�� yürütülen mücadeleleri, madenlerin meydana getirdi�i ölümleri, siyasetçilerin maden �irketleriyle olan ili�kilerine tan�kl�k etti�ini ve yazd�� kitaplar�n birbirini tamamlad��n� belirtti. "Türkiye ya�malan�rken, sömürge madencili�inin k�skac�ndayken medya ne yap�yor" sorusunu ise O Soruyu Biz Sormayal�m kitab�nda yan�tlad��n� kaydeden Gündüz, kar�� kar��ya kald�klar� manzara ve mücadele yöntemlerine ili�kin videolar� gösterdi. Alt�n madencili�i için ormanlar�n kesildi�ini, nebati topra��n s�yr�ld��n�, dinamitlerle da�lar�n paramparça edildi�ini, liç y��nlar�n kenarlara b�rak�ld��n�, siyanürün topra�a boca edildi�ini vurgulayan Gündüz, "Deprem ve sel felaketelri ya�anmazsa, dizayn ve yap�m hatas� yap�lmazsa en fazla yüz y�l içinde at�k barajlar� çöküyor. Liç y��nlar� ve pasa da�lar� da çöküyor. Alt�n madenleri aç�k hava kimya fabrikas�d�r, nükleer reaktör at�klar�yla e�de�erdir. Bir ton ham alt�n için 5 milyon ton ta�, toprak paramparça edilmektedir. Bir ton ham alt�n için yakla��k bin ton siyanür kullan�lmaktad�r. Yüzbinlerce a�aç bir ç�rp�da kesilmektedir. Milyonlanca tonluk pasa da�lar�, milyonlarca tonluk liç y��nlar� ve milyonlarca tonluk zehirli at�k barajlar� yap�lmaktad�r. Alt�n madenleri ekok�r�m merkezleridir" ifadelerini kulland�.

'DENET�M OLMADI�INI �L�Ç KATL�AMI KANITLADI'
Re�it Kibar'�n do�a katilam�na kar�� ç�kt�� için katledildi�ini an�msatan Gündüz, Kibar'� and�. Vah�i madencilik, sömürge madencili�i ya da ya�ma-talan madencili�i ad�na ne konursa konsun Türkiye'nin büyük bir tehlikeyle kar�� kar��ya oldu�unu dile getiren Gündüz, sömürge madenicli�in kar��s�nda tek engelin mücadele yürüten yerel halk ve ekolojistler oldu�unu ekledi. Türkiye'nin her bir bölgesinin maden ihaleleriyle parsellendi�ini gösteren foto�raflarla sunuma devam eden Gündüz, Türkiye'de 20'den siyanürlü alt�n madenini çal��t��n�, 20 tanesinin daha haz�rland��n� ve 20 tane için de plan yap�ld��n� belirtti. Alt�n, mermer, ta� ocaklar�, termik santralleri ba�ta olmak üzere büyük bir y�k�m�n oldu�unu ancak en tehlikesinin alt�n madeni oldu�unu söyleyen Gündüz, Fatsa alt�n madeninde aç�k liçleme sahas�nda seli gösterdi. "O bölgede her gün yüzlerce ton siyanür topra�a boca ediyorlar, ya�mur ya�mu� ve sel olmu� ak�yor toprak" diyen Gündüz, iktidar�n "her �ey kontrol alt�nda" sözlerini hat�rlatt�, söz konusu görüntülerin inkar edildi�ini belirtti. 13 �ubat 2024 y�l�nda �liç maden katliam�n�n söylenen yan�tlar� ortaya ç�kard��n� kaydeden Gündüz, "Siyanürlü alt�n madenlerinin hiçbirinin, hiçbir bakanl�k taraf�ndan denetlenmedi�ini gösterdi. Çöpler de ne oldu? Daha fazla alt�n elde etmek için 264 metre yüksekli�inde liç gökdeleni in�a ettiler. Hiç yap�lmamas� gereken bir co�rafyada gökdeleni in�a ettiler. Kapasitesi doldu�u halde liç y��n�n� yüklemeye devam ettiler, saatli bomba yatlad�. 9 i�çimiz canl� canl� liç y��n� alt�nda kald�. Kuzey-Güney ekseninde çökseydi çok daha büyük bir felaket ya�anacakt�" dedi.

Ekstraktivizme de i�aret eden Gündüz, bir kalk�nma modeli k�l��na bürünmü� "günümüzün emperyalist ya�mas�" olarak kaynak ç�kar�m�ndan daha fazla oldu�unu söledi. Nekropolitikalar�n ekonomik büyüme için kullan�ld��n� kaydeden Gündüz, neoliberalizm politikalar�n�n verdi�i zarar�n geri dönülemez oldu�unu da ekledi.

DO�AN: YABANCI ��RKETLER TÜRK�YE'YE AKIN ETT�
Süheyla Do�an "Alt�n madencili�ine kar�� mücadele ve örgütlenme" üzerine sunum yapt�. 1980'li y�llardan bu yana de�erlendirme yapan Do�an, devletin bütün kurumlar�nda o y�llarda bu i�in ta�lar�n� dö�emeye ba�lad��n� belirtti. '80 sonras�nda özel sektöre bütün ülkenin her alan�ndaki yat�r�m alanlar�n� açt��n� söyleyen Do�an, "dikensiz gül bahçesi" yolunda ad�mlar�n� att�. 3213 Say�l Maden Kanununa dikkat çeken Do�an, özel sektör madencili�inin kamu madencili�inden daha farkl� bir alana kayd��n� belirtti. 5177 say�l� bir torba kanunla, Orman Kanunu, Mera Kanunu, K�y� Kanunu, Su Havzalar�n� Koruma Kanunu, Korunan Alanlar gibi kanunlara ili�kin de�i�iklik yap�ld��n� ve tüm düzenlemelere aç�ld��n� dile getiren Do�an, 2015 Çanakkale'de düzenlenen toplant� ile yabanca �irketin talan�na aç�ld��n� ifade etti. "�irketler ülkemizi parsel parsel sat�n ald�lar" diyen Do�an, kendi ülkelerinde rahat çal��amayan �irketlerin Türkiye'ye ak�n etti�inin alt�n� çizdi. Do�an, "�lk alt�n madeni Bergama'da. Nerede alt�n madeni varsa orada mücadele ba�lad�. Biz mücadeleyi Bergamal�lardan ö�rendik. En büyük destek Ege Çep ve Bergama Çevre Platformu'ydu. Köylüler do�rudan i�in içindeydi, akademisyenler, gönüllü avukatlarla birlikte çok geni� bir çevre destekledi. Ba�layan onurlu mücadele içine dezenformasyon çal��mas�yla mücadele karaland�, kazan�lan davalar yok say�ld�, Özel Bakanlar Kurulu karar�yla Bergama alt�n madeni ba�lat�ld�. Kaybedilmi� bir �ey yok tamamen arkadan dolan�ld�. Bergama mücadelesi hepimize örnek" dedi.

En büyük ikinci mücadelenin Cerattepe'de oldu�unu an�msatan Do�an, "�lk dönemde Cominco vard�. 2005'te �irketin ruhsat� iptal edildi. 1995'de Ye�il Artvin Derne�i kuruldu ve o günden bu yana soluksuz mücadele ettiler. 2005'teki ruhsat� 2012'te Cengiz Holding ald�. �u anda Eski�ehir'de Kazda�lar�'nda kar��m�zda. Cerattepe bize �unu gösterdi, farkl� siyasi görü�ler yan yana gelebilir, haklar�n� savunabilir" ifadelerini kulland�. 2016 y�l�nda neredeyse Türkiye'nin her yerinden getiilen polis ve jandarma ile mücadelenin bast�r�ld��n� ve �irketin alana girdi�ini kaydededn Do�an, "�irket yeniden ÇED raporu haz�rlad�. Dan��tay projenini iptaline karar verdi ancak yeniden kar��m�zda" dedi.

'DEVLET KI�LADA�'DA D�REKT MÜDAHALE ETT�'
U�ak, E�me K��lada� mücadelesine i�aret eden Do�an, Eldorado Gold �irketine kar�� yürütülen mücadelede halk�n deste�ine dikkat çekti. 1500 ki�inin zehirlendi�i bir felaket ya�and��n�, anomal do�umlar görüldü�ünü belirten Do�an, devletin örgütlenmeye müdahale etti�ini, kan tahlillerine el koydu�unu, sonuçlar�n aç�klanmas�n� engellendi�ini kaydetti. K��lada�'�n gittikçe büyüdü�ünü, tabir-i caizse dev bir da� haline geldi�ini dile getirdi.

Kazda�lar�'nda yürütülen mücadeleyi an�msatan, 2013'ten 2021'e kadar süren mücadelelerle devam eden Do�an, 426 gün çad�rl� Su ve Vicdan nöbetinin tutuldu�unu kaydetti. "Çad�rl� nöbet sonras� devlet ruhsat� uzatamad�. Burada dikkat çeken �ey, yak�n köylerden çok, kent merkezli ve Türkiye kamuoyunu destekli bir direni�ti. �irket ruhsat� uzatamad�. Ba�ar� ile sonuçland� direni�. Yerel yönetmelirne, sanatç�lar�n deste�i de örnek al�nmal�" dedi. Alan�n rehabilite edilmesini beklerken, alan�n ba�ka bir �irkete sat�ld�� bilgisi edindiklerini söyledi.

'MÜCADELE HER ALANA YAYILDI'
Türkiye'de dört büyük mücadeleyi aktaran Do�an, her alana bu mücadelenin yay�ld��n� ekledi. Bal�kesir, �vrindi'de CVK Madencili�ine kar��, Çanakkale Bayramiç'te Cengiz Holding'e, Çanakkale merkezde Koza �irkeitne kar��; Amasya, Tokat, Gümü�hane, Ardahan, A�r�, Muratda��, Eski�ehir Erzincan... Her yerde maden projesi oldu�u kadar mücadelenin de oldu�unun alt�n� çizdi.

'��RKETLER�N SUNDU�U OLANAKLAR KÖYLÜLER� MÜCADELEDEN VAZGEÇ�R�YOR'
2012 y�l�nda Bayramiç'in Muratlar köyünde 7'den 77'ye yöre halk�n�n kat�l�m�yla maden projesine kar�� ç�kt��n� ve ÇED toplant�s�n� yapt�rmad��n� hat�rlatan Do�an, "Muratlar köyünden i�çi verenler oldu. Köyden tek bir ki�iyi yan�m�za alam�yoruz. �irketlerin sundu�u olanaklar�n mücadeleyi nas�l zay�flatt��n� Muratlarda çok iyi görüyoruz. Cengiz Holding pandemiyi f�rsat bilerek girdi alana. Köylülerin kat�l�m�yla toplant�y� yapt�rmam��t�k, masalar� devirmi�tik" diye an�msatt�.

'KÜÇÜKTEN KÜRESELE DO�RU ÖRGÜTLENMEM�Z �ART'
Ekoloji mücadelesi için yerelde örgütlenmenin �art oldu�unu vurgulayan Do�an, bölgesel ve ulasal a�larla mücadelenin yürütülmesi gerekti�ini ekledi. Do�an, "mücadeleleri birle�tirmek için a�lar�n önemini" vurgulad�. Do�an, "Örgütlenmeyi küçükten küresele do�ru yapmam�z �art. Bu �ekilde örgütlenirsek dünya çap�nda ba�ar�ya ula�abiliyoruz" dedi. Yerel çal��mada özellikle kad�nlara ula�maya çal��t�klar�n� belirten Do�an, il ve ilçe merkezlerinde kurum ziyareti yapt�klar�n� belirtti. Emek ve demokrasi örgütleriyle i�birli�i içinde olduklar�n� da söyleyen Do�an, "Somut proje etraf�nda yeni örgütlenmeler yarat�yoruz. Maden ruhsat� ihaleleri sonras� ÇED süreçleri geliyor, sürecin sonuna kadar takip ediyoruz. Ulusal ve uluslararas� alana ta��yoruz. Do�an son olarak "Kampanyam�z için çok güzel bir slogan bulduk. Ya�am alt�nda de�ildir, aldt�n madencili�i yasaklans�n" vurgusu yapt�.

Panelin son sunumunu Onur Y�lmaz "Madencilikte kamu ihaleleri, ÇED süreçleri" konusuyla yapt�. Çal��tayda neden panel yapt�klar�n� aç�klayan Y�lmaz, "Paneller bir konuyu etrafl�ca tart��man�n bir bilgiyi aktarman�n araçlar�ndan biri. Bir kampanya da, bir örgütlenmenin araçlar�ndan biri olarak ele al�nmal�. Ba��ndan beri asl�nda Polen Ekoloji olarak tüm ekoloji hareketinin sorunlar�na dair yapt��m�z tart��malarda sorunun esasen örgütlenme sorunu oldu�unu tespit ederek yola ç�k�yoruz. Mücadele tarihine bakt��m�zda büyük emekler, çabalar var. Büyük örgütlenme süreçleri de var. Ama en nihayetinde bir süreç olarak toplamda belli bir asl�nda her dönemde, süreçte baz� �eylerin tekrarlayan örüntülerini görüyoruz. Art�lar� ve iksikleri bak�m�ndan. Buralardan kapitalizmin ya�ad�� krizlerle ba�� içinde ekoloji hareketinin de hakikaten sermaye-�irketler-devletler bu süreçlerden nas�l sonuçlar ç�kar�l�r. Asl�nda toplumsal hareketlerin olu�turdu�u taktikler, gerek yasal de�i�iklikler gerek güvenlik ayg�tlar�yla kar�� ahamlleer ayp�orsa süre�en bir süreçlerin genel olarak ekoloji mücadelesi aç��nadn kar�� hamlemiz n eolacak cevab�n� tart��mal�y�z" dedi.

'S�YASETLER ÜSTÜ SÖYLEM� EGEMENLER�N LEH�NE'
Ekoloji mücadelesi için söylenen "siyasetler üstüdür" söyleminin egemen güçlerin lehine oldu�unu vurgulayan Y�lmaz, "Cepheden kar�� kar��ya geldi�iniz güçlerle belli uzla�malar kuruyorsunuz, geri ad�mlar at�yorsunuz. Kendi içinizde de yans�mas� oluyor. Dolay�s�yla tekrarlayan örüntülerden biri de bu. Bunun içinden nas�l ç�k�laca��n�n aray�� devam ediyor" ifadelerini kulland�.

Çevre hareketinden ne anla��ld��n� soran Y�lmaz, çevre aktivisti, çevreci, ekolojistin tan�m� konusunda herkesin kafas�nda bir harita olmas�n� ve amaçlar�na dair stratejik tart��malar yürütülmesi gerekti�ini söyledi. Ekolojik sorunun yayg�nl��n�n dünya çap�nda görünür hale geldi�ini, kendili�inden çevre bilincinin geli�ti�ini belirten Y�lmaz, "Çevre konusunda halk�n ortalama bilincinin belli bir düzeyde oldu�unu, meselenin egemenlerin �irketlerin iddia etti�i gibi olmad��n� fark edebiliyorlar. Bu verili gerçe�in üzerinden yola ç�kmam�z laz�m" dedi.

Çevre hareketinin, çevreye zarara dair hassasiyeti olan insanlar�n ba�latt�� bir mücadele olarak görüldü�ü için sorunlar�n ya�and��n� diles getiren Y�lmaz, �öyle devam etti: "Tüm çevre derneklerinin dilinde bu mücadele kapitalizme, sermayeye, �irketlere, egemenlere, iktidara kar�� diye belli bir sezgisel söylem var. Meselenin sistemsel mesele oldu�una dair söylemsel kavrama var. Ama mant�ksal sonucunu götürmemiz laz�m. Süheyla abla anlatt�. Her �eyi yapan çevre hareketlerini görüyoruz. Burada strateji, taktikler bu kadar deneyime ra�men olu�mad�� için bu çal��may� ba�latt�k. Kapitalizmin uzla�maz çeli�kisinin emek-sermaye çeli�kisi oldu�unu gördü�ümüzde, tüm süreçlerin kapitalist süreçlerden geçti�ini gödü�ümüz zaman, tüm süreçlere kar�� manipülasyonu gördü�ümüz zaman ne diyor �irketler, istihdam, ekonomik kazanç... Sorunun buradan geldi�ini anlad��m�zda çevre hareketinin esasen kendini konumland�rmas� gereken alan�n� emek hareketi oldu�unu, emek hareketiyle bütünle�mek oldu�unu anl�yoruz. Çünkü kapitalizmle uzla�maz çeli�kisi buradan ba�l�yor. Strateji tart��mas�n�n ilk aya��na yani çevre hareketinin süre�en tart��mas�na böyle bir nesnel zeminden ba�lamal�. Madencilik neden Türkiye'de yap�l�yora dair fikrimizin olmas� laz�m. Türkiye ekonomik ve mali olarak emperyalist ülkelerle do�rudan ili�kili olan, alt yap�s� orta geli�mi� bir ülke. Böyle bir ülkede bütün süreçlerde küresel olarak biçilen ucuz i�çilik, ucuz do�a... Buradan hareketle meselelere bakmam�z laz�m. Kampanya bir örgütlenme arac�. Esasen örgütlerin örgütlenmesi, bu örgütlerdeki örgütçülerin örgütlenmesi, örgütçülerin yeti�mesi. Kadro yeti�tirmek. Uzun soluklu mücadelelerde çevre platformlar�na bak�n her yerde do�al önder öne ç�kar. Bütün sürecin emekçiligini yapan, ili�ki a�lar�na sahip bizleriz, buraya gelenler. Bizim bu ak�lla dü�ünmemiz laz�m. Mutfakta kim olacak, hangi yetenek ve kapasite gerekiyor."

'EKOLOJ� MÜCADELES�N�N UZUN SOLUKLU OLDU�UNU UNUTMAMALIYIZ'
Esnek olmal� ve taktiksel yakla�malar� gerekti�ini belirten Y�lmaz, "Ama i�in mutfa��ndakiler ekoloji mücadelesinin uzun soluklu bir mücadele oldu�unu, filanca yerdeki maden mücadelesini kayedelibiilriz ama ekoloji mücadelesinin bu topraklarda ya�ayan tüm canl�lar için oldu�undan hareketle devam etmeli, evine dönmemeli. Hukukun olmad�� bir ülkede ya��yoruz. Kayyum atan�yor. Bizden ba��ms�z olabilir mi? Dolay�s�yla o çevre hareketinin bu sistmein, �irketin, devletin gerçek karakterini zemine alarak hareket etmesi, yerelinin düzeyini hesaba katarak hareket etmesi gerekiyor. Yerelin hepsi mücadeleyi kat�lmad��nda bizim uzak durmam�z anlam�na gelmiyor daha öncü ç�k��lar yapmam�z, kamuoyunu harekete geçirecek eylem biçimlerini dü�ünmemiz gerek" dedi.

'ÖNEML� OLAN PROJEN�N� KAZANILIP KAZANILMAMASI DE��L'
Çevre mücadelesi ve ekoloji mücadelesinin birbirinden farkl� oldu�unu, ekoloji mücadelesinin toplumsal konularla da ba�l� oldu�unu belirten Y�lmaz, alt�n madencili�ine kar�� mücadeleyle ba�lamalar�n�n da taktiksel bir hamle oldu�unu ekledi. Y�lmaz, "Alt�n madenleri toplumsal hiçbir yarar� olmayan gereksiz bir maden. Bu me�rutiyetin alt�n� çok kolay oyabiliriz, uzun vadeli bir ad�m. Bütün madencilik durdurulsun iddias�na eri�ebilir. Dolay�s�yla en mikro ölçekte, yerelde o projeyle mücadele ederken halk�n dönü�ümünü bu do�rultuda mutlaka sa�lamam�z gerekiyor. Projenini kazan�l�p kazan�lmamas�ndan ba��ms�z olarak" diye vurgulad�.

Panel, soru ve cevaplarla sona ererken "Alt�n madenine hay�r" kampanyas�n�n start� 18.00'de yap�lacak bas�n aç�klamas�yla verilecek.

Ankara'da ekoloji örgütlerinden 'ya�am alt�ndan de�erlidir' paneli

�lgili Haberler