KADIN
Ankara Kadın Platformu: Annelere uygulanan şiddet ideolojiktir
Ankara Kadın Platformu, yakınları açlık grevinde olan annelere ve kendilerine uygulanan polis şiddetinin ideolojik olduğunu belirtti.
Ankara Kadın Platformu, Kuğulu Park'ta yakınları açlık grevinde olan annelere yönelik polis şiddetine dikkat çekmek için dün yaptıkları eyleme polisin saldırısını Mülkiyeliler Birliği'nde yaptığı basın açıklamasıyla kınadı. Basın toplantısına HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları katıldı.
Bugün SES üyelerine, dün ODTÜ LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne polisin saldırısının da kınandığı basın toplantısında konuşan İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, ülkenin tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını vurguladı. Çevirmen, bu karanlık dönemlerde kadınların en ağır bedeli ödediğini vurguladı. Çevirmen, "Bu karanlık tablo iktidar ve medyası tarafından ters yüz edilerek, ana akım medyada her şey güllük gülistanlık gösterilmektedir. Her gün bedenleri eriyen çocuklarının sessiz ölümüne karşı sesini duyurmak ve bu sessiz ölümleri durdurmak isteyen anneler devletin kolluk güçleri tarafından yerlerde sürüklenmekte, dövülmekte, her türlü aşağılayıcı küfür ve hakarete maruz kalmakta, hukuksuz ve keyfi bir biçimde gözaltına alınmaktadır" diye konuştu.
'ANNELERE REVA GÖRÜLEN TUTUMU BİZZAT YAŞADIK'
Ankara Kadın Platformu olarak Barış Annelerine karşı geliştirilen insanlık dışı tutumu kınadıklarını ifade eden Çevirmen, dün Kuğulu Park'ta bir araya gelmek istediklerini ancak popisin annelere reva görülen insanlık dışı tutumu bizzat yaşayarak gördüklerini belirtti. Çevirmen, şöyle devam etti: "Bizlerin en temel demokratik hakkı olan toplanma hakkımız polis tarafından engellendi. Arkadaşlarımız bir araya gelmeden polisin müdahalesine, şiddetine maruz kaldı. Arkadaşlarımız gözaltına alındı. Milletvekilleri gözaltına alınmaya çalışıldı. Arkadaşlarımıza ve halkın iradesine reva görülen polisin bu tutumunu da şiddetle kınıyoruz."
'UYGULANAN ŞİDDET İDEOLOJİKTİR'
Yaşananlara tepki göstermedikleri taktirde, iki üç kadının bir araya gelmesine bile tahammül edemeyenlerin baskı ve şiddet dozunu artıracağını vurgulayan Çevirmen, "Annelere ve bize karşı uygulanan bu şiddet ideolojiktir. En son 31 Mart yenilgisini yaşayan siyasi iktidar, başta kadınlar olmak üzere kendileri gibi düşünmeyen herkese karşı şiddeti artırarak iktidarını sürdürmek istemektedir. Ancak bizler biliyoruz ki tarihin çöplüğü benzer yöntemler kullanan iktidarlarla doludur" dedi.
'VİCDANLARIMIZ YAŞANANLARI KALDIRAMAMAKTADIR'
Annelerin talebinin insani ve vicdani olduğunun altını çizen Çevirmen, sözlerinin devamında şunları söyledi: "Anneler ölümden değil yaşamdan yana tavır almaktadır. Ülkemizin yakın tarihinde yaşanan acıların tekrar yaşanmamasını istemektedirler. Çocuklarının yaşam hakkını savunmaktadırlar. Bu insani tutum karşında ise ana akım medya ekranlarının vermediği, ancak bizim sosyal medya aracılığıyla takip ettiğimiz cezaevleri önlerinde yaşanan insanlık dışı görüntüleri her gün üzülerek, vicdanlarımız sızlayarak takip etmekteyiz. Artık vicdanlarımız bu yaşananları kaldıramamaktadır. Annelerin vicdanlarının sesine, bizler de vicdanlarımızın sesini katarak annelere uygulanan şiddete son verilmesini ve yaklaşan sessiz ölümlerin durdurulmasını istiyoruz."
'TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR'
Ardından söz alan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları da polisin her yerde olduğu gibi dünde en ağır şiddetiyle karşılaştıklarını ifade etti. Polisin, kadınlara hem sözlü hem de fiziki şiddeti en ağır biçimiyle uyguladığını söyleyen Hatimoğulları, "Kolluk kuvvetlerini ve şiddetle beslenen iktidarı kınıyorum. Türkiye cezaevlerinde, Hewler'de, Avrupa'da devam etmekte olan açlık grevlerinin bir talebi var. Tecridin kaldırılması. Tecrit insanlık suçudur. Anayasadaki karşılığına da baktığımızda bu talebin yasada da karşılığının olduğunu hepimiz biliyoruz. Devleti kendi yasasına uyma talebi var" diye konuştu.
'İKTİDAR SEYİRCİ KALIYOR'
İktidarın sağır kulağını çevirmiş hiç bir şekilde duymadığını ve insanın bedenlerinin yavaş yavaş erimesine seyirci kaldığını sözlerine ekleyen Hatimoğulları, şunları dile getirdi: "Ama analar buna seyirci kalmadılar. Analar günlerdir barışı simgeleyen beyaz tülbentleriyle yaşam hakkını savunmaktadırlar. Bütün hareketlere rağmen anneler beyaz tülbentleriyle barışı haykırmaya devam ediyor. Bizler de buradan değerli analarımızın sesine ses katmak istiyoruz. Bu sesin bütün dünya kamuoyunda duyulmasını istiyoruz. Tecrit bir an önce son bulsun en temel hak olan yaşama hakkına bir an önce saygı gösterilsin. İktidar bu konuda göreve davet ediyoruz."