19 Eylül 2024 Perşembe

Altındağ'da köpekleri zehirleyerek öldürmüşler

Ankara Barosu avukatlarından Tuğba Gürsoy, otopsi raporlarına göre Altındağ Belediyesi tarafından barınaktaki hayvanların zehirlenerek öldürüldüğünü açıkladı.

Ankara'da Altındağ Belediyesine ait barınaktaki hayvanların katledilmesine tepki olarak belediye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Hayvan Yaşam Özgürlük ve Yaşam İçin Yasa İnisiyatifleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ekoloji Meclisi ve çok sayıda kişi katıldı.

'POŞETLERİN İÇİNDE ÖLÜ HAYVANLAR BULDUK' 
İHD Ekoloji Meclisi üyesi Neylan Solmaz, 3 köpeğin durumuna ilişkin ihbar aldıkları için barınağa gittiklerini belirterek, "Barınak görevlisi Emre bey ile görüştük, 3 köpek de yerinde bakabilirsiniz şeklinde bilgi verdi. Fakat barınaktan çıkan arkadaşımızın aktarımı üzerine arsanın arkasına doğru cesetlerin olduğu ve çukurların kazıldığı bilgisi geldi. Biz oraya tırmanıp ulaştığımızda zaten tekli tekli çukurlar vardı ve hepsinin dibinde çuvallar vardı. Sonra tel örgülerden atlayarak barınağın bahçesine girdik. Girdikten sonra poşetler içerisinde ölü hayvanlar gördük. Poşetleri açtığımızda ise köpeklerin olduğunu tespit ettik. Sonrasında veteriner hekimler, avukat arkadaşlarımız ve jandarma da geldi" ifadelerini kullandı.

'YASA TASARISI GEÇİNCE KATLİAMLAR HIZ KAZANDI'
Solmaz, poşetlerde buldukları köpeklerinin vücut bütünlüğünün bozulduğunun ve çukurlarda toplam 78 hayvana ulaşabildiklerinin altını çizerek, "Fakat bu el gücü ile kazarak ulaştığımız rakam. Kepçeyle ve daha farklı yöntemlerle çıkarıldığında hayvanları göreceksiniz orada; bu yasayla başlayan bir şey de değil zaten, daha önce de korkunç bir şekilde yapılıyormuş. Fakat bu yasa tasarısı Meclis'e geldiği günden beri de bu katliamlar hızlanmış. Son 15 gündür iyice seferberlik haline getirmişler. Bir katliam seferberliği başlatmışlar" dedi.

'JANDARMA VETERİNER HEKİMLERİ KAÇIRDI'
Jandarmanın, veteriner hekimlerini ve barınak çalışanlarını sorumlu tutmadığına da işaret eden Solmaz, "Jandarma arabasına binerek oradan kaçtılar. Barınakta hiçbir sorun olmadığını söyleyen Emre, veteriner çıkamadı. Komutan gelip 'Ben bu barınağı tanıyorum, biliyorum, görevlisiyim, dört senedir burada görev yapıyorum; burada bir şey olmaz' diye barınağı aklamaya çalıştı. Bizim resmi kurumlara güvenimiz yoktur. Kendi koydukları yasaya, uygulayıcılarına ve kendi denetimcilerine güvenimiz yoktur" ifadelerini kullandı.

'KORKUNÇ GÖRÜNTÜLER VARDI'
Bu işin peşini bırakmayacaklarını vurgulayan Solmaz, "Kendi kurumlarında zaten aklamaya çalışıyorlar, ama biz buna izin vermeyeceğiz. El gücü ile oradan en fazla 11 hayvan çıkarıldı, ama kazılar yapılırsa yüzlerce, belki daha fazla hayvan ölüsü olduğu görülecek. Barınak önündeki çöp kutusunda da parçalanmış kuzu, enjektörler ve tarım ilaçları gibi ilaçlar gördük. Hiçbir şekilde ötenazi ve uyutma dedikleri şeyi kullanmamışlar. En ucuz, acılı ve vahşi yöntem ne ise onu kullanmışlar. Hatta bazı hayvanların yüzünde işkence izleri vardı. Çamaşır suyu vardı, bağırsakları dışarı çıkmış hayvanlar vardı ve korkunç görüntüler vardı" diye belirtti.

'HAYVANLARI ÖNÜNE KOYDUKLARI BİR LOKMA YEMEKLE ÖLDÜRMÜŞLER'
Ankara Barosu üyesi Avukat Tuğba Gürsoy ise, "Bu sabah itibarı ile Etlik Veteriner Enstitüsü'ne bir avukat arkadaşımla beraber gittik. Bütün hayvanların otopsi işlemleri tamamlanmış. Hayvanlarda toksikolojik (zehir) madde bulunduğu söylendi. Bunun en ucuz yolla yapıldığı, fare, böcek zehri gibi ilaçların kullanıldığı, hayvanların midelerinin dolu olduğu ve muhtemelen bunun yemek yolu ile verildiği tespit edilmiş. Hayvanların açlığından faydalanıp onların esaretinden faydalanıp daha acımasızca nasıl bir ölüm olabilir, ben tahmin edemiyorum. Hayvanların bu durumundan faydalanarak onların önüne koydukları bir lokma yemekle öldürdükleri ortaya çıktı" dedi.

'ÖNCE BİZİ ÖLDÜRMENİZ GEREKECEK'
Gürsoy, belediye eliyle zehirlenerek öldürülen köpeklerin bir tanesinin hamile olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Bunların da raporları çıkacaktır. Hadi AKP'li Altındağ Belediyesi biz bunları duyduk, biz bunları biliyoruz; git o raporlara müdahale et bakalım, düzeltebiliyorsan düzelt. Bizi polis şiddetiyle durduramazsınız. Bizler bu yasa değişene kadar ve sizler katil olmayı bırakıp o koltukları terk edene kadar, direnmeye sokaklarda olmaya devam edeceğiz. O hayvanları toplayamayacaksınız, onları öldürmek için önce bizi öldürmeniz gerekecek."

Açıklamada, sık sık "Hükümet istifa" ve "Barınaklarınız kan kokuyor" sloganları atıldı.