26 Kasım 2024 Salı

Alejandro Tapia yazdı | Kolombiya seçimleri burjuvazinin çok boyutlu krizinin bir yansıması

Kolombiya'daki başkanlık seçim kampanyası, Latin Amerika ve Karayipler'de ABD, Rusya, Çin ve ayrıca AB emperyalistleri arasındaki çatışmayla iç içe geçmiş durumda. Şili, Uruguay, Peru, Bolivya ve Kolombiya'da gözlemlenen kutuplaşmalar ise şu an emperyalistlere, büyük tekellere ve burjuvaziye hizmet eden mevzileri ele geçirmeye çalışan halkların mücadelesidir.

Gustavo Petro ve Francia Márquez, sol ve ilericilerin tarihlerindeki en iyi sonucu elde ettikleri ilk turdaki büyük zaferden sonra, ikinci turda da Kolombiya başkanlığı ve başkan yardımcılığı mücadelesini de önde götürüyorlar. Petro ve Marquez, rakiplerini 12 puan ya da aşağı yukarı 2,5 milyon oy geride bırakarak 8 milyon 527 bin 768, yani yüzde 40,3 oy aldılar. Duque hükümetinin ve faşist Uribizm'in* adayı Federico Gutiérrez'in ikinci tura çıkacağı varsayıldı, ancak durum böyle olmadı. Diğer bir aday olan Rodolfo Hernández, 5 milyon 953 bin 209 oyla (yüzde 28,1) ikinci tura kalırken, Gutiérrez 5 milyon 58 bin 10 oyda (yüzde 23,9) kaldı. Centro Esperanza (Umut Merkezi) adlı koalisyonun adayı Sergio Fajardo ise 888 bin 585 oy (yüzde 4,2) aldı ve seçimin büyük kaybedeni oldu; bu koalisyon Dignidad Partisi'ni (eski adıyla Moir) de içinde barındırıyor.

Başkan Iván Duque liderliğindeki bir suç çetesi tarafından yönetilen ülkede faşizm ve demokrasi arasındaki mücadele sürüyor: Savaş halindeki ve kırılgan barış süreci içinde bu hükümet tarafından dinamitlenen bir ülkede, devlet kurumlarında paramiliter uyuşturucu kaçakçıları ve darbe çağrısı yapan silahlı kuvvetler eşliğinde. Ve toplumsal önderlerin suikastlarla öldürülmesi ve haklarını savunanların katledilmesi karşısında; adaylar Petro ve Márquez suikasta uğraması tehlikesi karşısında; seçimleri askıya alma girişimleri göz önüne alındığında; mart seçimlerinde ortaya çıkarılan ve karşı çıkılan seçim hileleri göz önüne alındığında, bu katılımın elde edilmiş olması çok önemli bir başarı, zira Kolombiya halkının kendi katillerine boyun eğmeye gönüllü olmadıklarını gösteriyor.

28 Nisan 2021'de Paro Nacional (ulusal grev) olarak da adlandırılan halk ayaklanması, tüm toplumsal güçleri birbirine kaynaştırdı. Covid-19 salgınını da içeren ve Kolombiya halkını açlık, sefalet, işsizlik ve yerleşik kurumsal güçlere karşı bu devasa mücadeleye girişmek için ihtiyaç duyulan bir değişime yönelik gözü kara bir istekle harekete geçiren çok boyutlu kriz, öyle ya da böyle, Gustavo Petro ve Francia Márquez'in adaylıklarıyla Pacto Histórico ittifakına verilen oylara yansıdı.

Ancak bu aynı zamanda, toplumun büyük bölümlerinin faşist Uribizm'e ve Rodolfo Hernández'in kampanyasına hizmet eden muhafazakar, geri ve toplumsal açıdan geleneksel konumlara yerleştirmesine de yol açtı. Bu, ataerkil-paternalist kurumlardaki görüş ve inançlarda karşılığını bulan yabancı düşmanlığı, kadın düşmanlığı ve ataerkillikle faşizmin yeni biçimlerinin de bir ifadesidir.

Seçim kampanyası sırasında, antikomünizm, faşistler ve sağcılar için her şeyin komünizm sayılması gerçeğinde kendini gösterdi: İnsan hakları, toprak ve çevre, yaşam hakkı, kadın hakları savunucularının her yaptıkları. Kendini gerilla savaşçısı olarak tanımlayanların yaftalanmasını da unutmamak gerek. Ve Rodolfo Hernández gibi adaylar bu fikirler için uygundur.

Hernández'in "değişim" olduğuna inananlar var, oysa gerçekte o, kadınların ve gençlerin yeni bir toplum için mücadelelerinin ilerlemesi karşısında, yani halk demokrasisi karşısında Kolombiya toplumunu muhafazakarlıkla kontrol etme girişimidir. Bugün, seçmenlerini rahatlatmak için, 29 Mayıs günkü seçimde kaybeden Uribe hareketinden büyük destek alan Rodolfo Hernández ile Uribizm arasında yirmi noktalık bir farktan bahsediyorlar (kastedilen Hernández'in sunduğu 20 noktalık seçim vaatleri).

Kolombiya'daki başkanlık seçim kampanyası, Latin Amerika ve Karayipler'de ABD, Rusya, Çin ve ayrıca AB emperyalistleri arasındaki çatışmayla iç içe geçmiş durumda. Şili, Uruguay, Peru, Bolivya ve Kolombiya'da gözlemlenen kutuplaşmalar ise şu an emperyalistlere, büyük tekellere ve burjuvaziye hizmet eden mevzileri ele geçirmeye çalışan halkların mücadelesidir.

İyimserlikle ve son seçimlerdeki seçim sahtekarlığı söylentilerine rağmen, seçim kampanyası Kolombiya tarihinde ilk kez ilerici pozisyona sahip bir başkanın seçilmesi için sürecek ve Kolombiya halkı temel taleplerinde ilerleyecek şekilde mücadelesine devam edecek.

*Uribizm: Eski Başkan Uribe'nin görüşleri ve takipçileri (ç.n)